Danıştay Kararı 8. Daire 2005/1337 E. 2005/4464 K. 28.10.2005 T.

8. Daire         2005/1337 E.  ,  2005/4464 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2005/1337
Karar No: 2005/4464

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … Ticaret ve Sanayi Odası genel sekreter yardımcısı olan davacının görevine son verilmesine ilişkin 4.10.2004 gün ve … sayılı … Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada; 5174 sayılı Yasanın 73.maddesine göre, oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenlerin bu Yasada belirtilen hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanununa tabi olduğu belirtildiğinden, dosyanın incelenmesinden davacının iş akdinin feshinden doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılarak davayı görev yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının, 5174 sayılı Yasanın geçici 12.maddesine göre oda ve borsa çalışanlarının anılan Yasanın yürürlük tarihindeki statülerini koyuracakları belirtildiğinden, uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görevinde olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ün Düşüncesi : Temyiz başvurusu; davalı idare bünyesinde genel sekreter yardımcısı olarak görev yapan davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
5174 sayılı Yasanın 73.maddesine göre oda, borca, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenlerin İş Kanununa tabi olduğu belirtilmişse de, aynı Yasanın geçici 12.maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunacağı hükme bağlandığından, 5174 sayılı Yasanın 18.5.2004 tarihinde yürürlüğe girdiği göz önünde bulundurulduğunda, olayda, davacının 1.10.2001 tarihinde kadro karşılığı istihdam edilmiş olması karşısında, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin idari yargı olduğu, bu nedenle İdare Mahkemesince işin esasının görülmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davalı idare bünyesinde genel sekreter olarak çalışan davacının bu görevine son verilmesine ilişkin işlemden doğmuştur.
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 73.maddesinde, oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilenlerin bu kanunda yer alan hükümler dışında 4857 sayılı İş Kanununa tabi olacakları hükme bağlanmış, aynı Kanunun geçici 12.maddesinde de, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda, borsa, birlik ve bunların kurduğu teşekküllerde istihdam edilmekte olanların mevcut statülerine göre istihdam edilmelerine devam olunacağı düzenlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davalı oda ile 1.10.2001 tarihinde yaptığı hizmet sözleşmesi ile oda genel sekreter yardımcılığı görevlerini yürüten davacının Oda Yönetim Kurulunun 4.10.2004 gün ve … sayılı kararıyla görevine son verildiği anlaşılmıştır.
Kuruluş amaçları, kamu yararı, faaliyet konuları ise kamu hizmeti olup, özel hukuk tüzel kişilerine nazaran üstün ve ayrıcalıklı kamu gücüne sahip olan ve tek taraflı işlemlerle, yeni hukuki durum yarattıkları için personeli de kamu hukukuna tabi olan oda, borsa ve birliklerin kamu hizmeti görmek amacıyla personeliyle aralarında yaptıkları sözleşmeler idari sözleşmeler niteliğinde olup, bu sözleşmelerin feshine ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yerinin de idare yargı yeri olduğu kuşkusuzdur.
Kaldı ki, olayda, 18.5.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5174 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan geçici 12.maddesine göre de bu Yasanın yürürlük tarihinden önce 1.10.2001 tarihinde statü hukukuna tabi olarak, kadro karşılığı istihdam edilmiş olan davacının mevcut statüsünü koruyacağı da açıktır.
Bu durumda, davacının iş akdinin feshine ilişkin işlemin yargısal denetiminin de idari yargı yerlerinde yapılması gerektiğinden, Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 28.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.