Danıştay Kararı 8. Daire 2004/999 E. 2005/33 K. 10.01.2005 T.

8. Daire         2004/999 E.  ,  2005/33 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/2277
Karar No: 2005/35
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacının, … İli, … İlçesi … Kasabasında yapılan hazine arazilerinin dağıtımında “ilgili yerde ikamet etmediğinden” bahisle kesin hak sahibi olmadığına ilişkin Tarım Reformu Genel Müdürlüğü … Bölge Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; her ne kadar davalı idarece, kesin hak sahipliği listesinin 20.02.2003-24.02.2003 tarihlerinde askıya çıkarıldığı ve bu itibarla da davanın süresinde açılmadığı öne sürülmekte ise de, davalı idarece, davacıya hak sahibi olmadığına ilişkin bir işlem tebliğ edilmemiş olması nedeniyle bu iddianın yerinde olmadığı, öte yandan ara kararı ile, davacının … Kasabası … Mahallesinde sürekli ikamet edip etmediğinin sorulması üzerine … Kaymakamlığınca gönderilen … tarih ve … sayılı yazıda, davacının anılan yerde oturduğunun tespit edilmesi karşısında tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın süresinde açılmadığı, işlem tarihinde davacının ikametinin başka bir yer olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, 3083 sayılı Yasa kapsamında yapılan hazine arazilerinin dağıtımında davacının ilgili yerde ikamet etme koşulunu taşımadığından bahisle kesin hak sahibi olmadığına ilişkin işlemden kaynaklanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının Dava Açma Süresi başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu, bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmış, Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin, Hak Sahipliği Listesi başlıklı 38. maddesinde ise, “Hak sahipliği tespit komisyonu, verilen beyanname ve belgelerin gerçeğe uygun olup olmadıklarını inceleyerek yapacağı değerlendirmeye göre geçici hak sahibi listesini hazırlar ve bu listeyi onbeş gün süre ile askıya çıkartır, askı süresi içinde yapılan itirazlar, komisyonca değerlendirilerek geçici hak sahipliği listesinde gerekli değişiklikler yapılır. Genel Müdürlük bölgenin özelliği ve güvenliği açısından, ilgili güvenlik kuruluşlarının görüşünü alarak bu listede değişiklik yapmaya yetkilidir. Kesinleşen liste, mahallinde alışılmış usullerle ilan edilir. Bu ilanda, hak sahiplerinin öncelik sırası, kimliği, arazi varlığı ve III üncü sınıfa tahvil edilmiş miktarı ile verilmesi gereken arazi miktarı belirtilir. Kesinleşen listelere yapılacak itirazlar dikkate alınmaz. Ancak gerçeğe aykırı bilgi ve belgelerle hak sahibi olanlar, gerçeğin anlaşılması halinde, uygulamanın hangi safhasında olursa olsun hak sahipliğinden düşülür. Bunların yerine hak sahipliği listesinde yer alan yedekler, sırasıyla getirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, … ili, … İlçesi, … Kasabasında 3083 sayılı Yasa uyarınca yapılan toprak dağıtımıyla ilgili olarak Geçici Hak Sahipliği Listesi ile birinci incelemede hak sahibi olmayanlara ait listenin 15 gün süreyle ilan edilerek 10.09.2002 tarihinde askıdan indirildiği ve davacının geçici hak sahipliği listesinin 15. sayfası ve 518. sırasında olduğu, bu arada geçici hak sahibi listelerine yapılan itirazlar ve ihbarlar neticesinde 134 kişinin durumlarını belirten listelerin düzenlendiği ve davacının da köyde ikamet etmediğinin belirlendiği, daha sonra İtiraz ve İhbarların Değerlendirilmesi Sonucunda Hak Sahibi Olamayacakları Kesinlik Kazananlara Ait Listelerin hazırlandığı, davacının “köyde ikamet etmemek”ten dolayı hak sahibi olamayacakları kesinlik kazananlara ait listenin 1. sayfasının 46. sırasında yer aldığı, Kesin Hak Sahibi olanlara ait listelerin 20.2.2003 günü askıya çıkarılarak 5 gün süreyle ilan edildiği, daha sonra 16.10.2003 tarihli dilekçesiyle hak sahibi olamama nedeninin tarafına bildirilmesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine verilen 17.10.2003 gün ve 2885-3892 sayılı dava konusu edilen yanıt üzerine 21.10.2003 tarihinde iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, davacıya hak sahibi olmadığına ilişkin bir işlem tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmiş ise de, gerek Geçici Hak Sahipliği Listesi ile itiraz ve ihbarların değerlendirilmesi sonucu hazırlanan hak sahibi olmayanlara ait listenin ve gerekse de 20.2.2003 gününde askıya çıkartılarak 5 gün süreyle ilan edilen Kesin Hak Sahibi olanlara ait listenin yukarıda belirtilen yönetmelik uyarınca ilan edilerek ilgililere bildiriminin sağlanmış olması karşısında yazılı bildirimden amaçlanan “öğrenme” hususun gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, yukarıda anılan yasa hükmüne göre belirlenen dava açma süresi geçtikten sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının inceleme olanağı bulunmadığından işin esasına girilerek verilen dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 10.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.