Danıştay Kararı 8. Daire 2004/948 E. 2004/3857 K. 18.10.2004 T.

8. Daire         2004/948 E.  ,  2004/3857 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/948
Karar No: 2004/3857
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Teknik Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : … Teknik Üniversitesi, Kimya-Metalurji Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Temel İşlemler Anabilim Dalında ilan edilen bir adet profesörlük kadrosuna davacının atamasının yapılmayarak …’ın atanmasına ilişkin Üniversite Yönetim Kurulunun 25.4.2002 gün ve 558 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; profesörlük kadrosu için başvuran adayların bilimsel nitelikleri ve çalışmalarının, yöneticilik, yapıcılık, geliştiricilik özelliklerinin, bilim adamı yetiştirme konusundaki çabalarının ayrıntılı şekilde değerlendirildiği, davacının jürinin oluşumunu itiraz veya dava konusu yapmadığı, jüri üyelerinin çoğunluğunun davacı hakkında olumsuz görüş bildirdiği, üniversite yönetim kurulu toplantısında üyelerin tamanının davacı hakkında olumsuz oy kullandığı, mevzuat hükümleri uyarınca profesörlük kadrosu için yayın sayısı ve kıdemin tek başına yeterlilik sağlamadığı hususları dikkate alındığında davacının başvurduğu Temel İşlemler Anabilim Dalındaki profesörlük kadrosuna yapılan atamanın objektif ve bilimsel kriterlere uygun olduğundan hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; bilirkişi incelemesi yapılmadığından hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nin Düşüncesi : Eksik incelemeye dayalı kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 17. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi kabul edilmeyerek, işin gereği görüşüldü.
Uyuşmazlık, ilan edilen profesörlük kadrosuna davacının atanmayıp bir başka adayın atanmasına ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama usulü Kanunun 31. madddesinin bilirkişi konusunda atıfta bulunduğu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 275. maddesinde, mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, Temel İşlemler Anabilim Dalında bir adet profesörlük kadrosu ilan edilmiş, davacı ile birlikte altı aday başvurmuş, davalı üniversitece oluşturulan 5 kişilik jüri heyetinin tamamının olumlu bulduğu … dava konusu kadroya atanmış, bir diğer aday …, Proses ve Reaktör Tasarımı Anabilim Dalında ilan edilen diğer bir profesörlük kadrosuna atanmış, diğer iki aday da atanmak için gerekli temel kriterleri sağlayamadığından jüri heyetinin tamamınca olumsuz değerlendirilmiş, davacı hakkında ise İTÜ dışından katılan üç jüri üyesi olumlu görüş bildirirken, İTÜ’den katılan iki profesör tarafından olumsuz olarak değerlendirilmiştir.
Mahkemece; profesörlük kadrosu için başvuran adayların bilimsel nitelikleri ve çalışmalarının, yöneticilik, yapıcılık, geliştiricilik özelliklerinin, bilim adamı yetiştirme konusundaki çabalarının ayrıntılı şekilde değerlendirildiği, davacının jürinin oluşumunu itiraz veya dava konusu yapmadığı, jüri üyelerinin çoğunluğunun davacı hakkında olumsuz görüş bildirdiği, üniversite yönetim kurulu toplantısında üyelerin tamamının davacı hakkında olumsuz oy kullandığı, mevzuat hükümleri uyarınca profesörlük kadrosu için yayın sayısı ve kıdemin tek başına yeterlilik sağlamadığı hususları dikkate alındığında davacının başvurduğu Temel İşlemler Anabilim Dalındaki profesörlük kadrosuna yapılan atamanın objektif ve bilimsel kriterlere uygun olduğu sonucuna varılmış ve davacının bilirkişi incelemesi yapılması istemi ise davacının anılan profesörlük kadrosuna uygun bir aday olup olmadığı, bilimsel eserlerin yeterli olup olmadığı hususların değerlendirilmesi için yapılacak bir incelemenin, uyuşmazlığın çözümünü sağlayamayacağı, davacının tek aday olmadığı, durumunun başvuran diğer 5 adayla birlikte değerlendirilmesi gerektiği, yargı merciince idarenin yerine geçilerek işlem tesisinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Oysa, gerek uyuşmazlığın konusu, gerekse davacının jüri raporuna yönelttiği itirazlar dikkate alındığında, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması uyuşmazlığın çözümünde zorunludur.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmadan verilen kararın da, eksik incelemeye dayandığının kabulü gerekir.
Öte yandan, başvuran diğer dört adayın dava açmayarak hak arama özgürlüklerini kullanmadıkları da dikkate alındığında, davacının atanan kişiye göre, kadro için daha uygun olup-olmadığı yolunda yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucuna göre verilecek karar, 2577 sayılı Yasanın 2/2 maddesinde ifadesini bulan “idari işlem niteliğinde yargı kararı” olarak değerlendirilemez.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 18.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.