Danıştay Kararı 8. Daire 2004/4249 E. 2005/2083 K. 03.05.2005 T.

8. Daire         2004/4249 E.  ,  2005/2083 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/4249
Karar No: 2005/2083
Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1- … Belediye Başkanlığı
Vekili : …
2- …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … ve … Belediyelerin 2003 yılı içerisinde uygulayacakları su ve atıksu ücret tarifelerinin belirlenmesine ilişkin … Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği Meclisinin 26.12.2002 gün ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu olayda, davalı idarelerce yüksek bir zam oranının belirlenmesinin gerekçesi olabilecek belge gönderilmediği, zammın herhangi bir ölçüye dayanmadığı objektif ölçüler içermediği, zammın kaynak teminine yönelik olduğu görülmekte olup, hiç bir ölçü ve tespite dayanmaksızın içme suyunun fiyatının yaklaşık % 80 (250.000.-liradan 700.000.-liraya çıkarılmasına) oranında artırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi: İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : 2003 yılı için su ve atıksu ücret tarifelerinin belirlenmesine ilişkin .. Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği Meclis kararının iptali istemiyle açılan davayı kabul ederek işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
2576 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinde; genel bütçeye, il özel idarelerine, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaların vergi mahkemelerinin görev alanında bulunduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97 nci maddesindeki düzenlemeye göre, belediyelerin; ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları anlaşılmaktadır.
Buna göre, belediyelerin belirledikleri tarifelere göre aldıkları atık su ücretleri, çevre temizlik vergisi niteliğinde olduğundan, atık su tarifelerine ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözümü vergi mahkemelerinin görev alanına girmekte,ücrete tabi iş niteliğinde olan ve anılan 97 nci maddeye göre alınan su ücretlerine ilişkin tarifeler ise,vergi,resim ve harç niteliğinde olmadığından,bunlara ilişkin uyuşmazlıkların idare mahkemelerinin görev alanında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda Bakanlar Kurulunca oluşturulan mahalli birlik tarafından verilen meclis kararı, dava konusu yapılan su ve atık su ücret tarifesinden kaynaklanmakta olup, tarifenin atık su ücretlerine ilişkin kısmı vergi mahkemesinin, su ücret tarifesine ilişkin kısmı ise idare mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Buna göre, 2577 sayılı Yasanın 5 inci maddesi uyarınca, su ve atık su ücret tarifeleri hakkında ayrı ayrı verilecek dilekçelerle dava açılmak üzere, dava dilekçesinin reddi gerekirken,işin esası hakkında verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … ve … Belediyesinin 2003 yılı içerisinde uygulayacakları su ve atıksu ücret tarifelerinin belirlenmesine ilişkin … Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği Meclis kararının iptali isteminden doğmuştur.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 27.7.1993 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 3914 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 44. maddede, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin katı atık toplama ile kanalizasyon hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu açıklandıktan sonra, aynı maddenin devamında, belediyelerin, atıksu ile ilgili olarak katı atıklarla ilgili tarifede yer alan bina gruplarını topluca veya ayrı dikkate almak suretiyle ve su tüketim bedelini aşmamak üzere meclislerince belirlenecek miktarda çevre temizlik vergisi alınacağı, atık su ile ilgili çevre temizlik vergisinin su tüketim bedeli ile birlikte tarh ve tahakkuk etmiş sayılacağı ve bu bedel ile birlikte tahsil edileceği, su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan belediyelerde ise atık su bedellerinin tahsiline ilişkin uygulamanın kendi kanunlarındaki hükümlere tabi olacağı belirtilmiş, maddenin 7. fıkrasında zikredilen çevre temizlik vergisi tarifesinde yer alan bina gruplarının tesbitine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı 31.12.1993 günlü Resmi Gazete’de yayımlanmış ve bu kararın 8. Maddesinde 01.01.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinden yürürlüğe gireceği açıklanarak 1.1.1994 tarihinden itibaren çevre temizlik vergisi uygulamasına başlanmıştır. Buna göre 1994 yılı başından itibaren gerek katı atık, gerekse atık su için belediyelerce istenen meblağları yasa koyucu vergi olarak nitelendirmiş ve bu vergiyi, çevre temizlik vergisi olarak adlandırmıştır.
Öte yandan; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 97. maddesindeki düzenlemelerden, belediyelerin; ilgililerin isteğine bağlı olarak ifa edecekleri her türlü hizmet için belediye meclislerince düzenlenecek tarifelere göre ücret almaya yetkili oldukları anlaşılmaktadır.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunla değişik 6. maddesinde,
“Vergi Mahkemeleri:
a) Genel Bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,
b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,
c) Diğer Kanunlarla verilen işleri,
Çözümler” kuralı yer almaktadır.
Bu itibarla, belediyelerin belirledikleri tarifelere göre aldıkları atık su ücretleri çevre temizlik vergisi niteliğinde olduğundan, yukarıda alıntısı yapılan 2576 sayılı Yasanın 6. maddesi kapsamında uyuşmazlığın görüm ve çözümünde görevli mahkeme vergi mahkemesi olup, ücrete tabi iş niteliğinde anılan 97. madde hükmüne göre alınan su ücretlerine ilişkin tarifeler ise, vergi, resim ve harç niteliğinde olmadığından bunlara ilişkin uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde görevli mahkeme ise, idare mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, su tarifelerine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri idare mahkemesi, atık su ücreti tarifesine ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri ise vergi mahkemesi olduğundan iki ayrı mahkemenin görev alanını ilgilendiren dava konusu işlemlerin, 2577 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca, su ve atık su ücret tarifelerine ilişkin olarak yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda her iki işlem hakkında ayrı ayrı verilecek dilekçelerle dava açılması gerektiği gerekçesiyle davanın dilekçe yönünden reddedilmesi gerekirken işin esasına girilerek dava konusu işlemin iptali yönünde verilen mahkeme kararında yasal isabet bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 03.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.