Danıştay Kararı 8. Daire 2004/3860 E. 2005/84 K. 12.01.2002 T.

8. Daire         2004/3860 E.  ,  2005/84 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/3860
Karar No: 2005/84

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
Vekili : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi olan davacının Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-3 maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulunun 31.10.2001 günlü ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, davacının adresinin bilinmemesi nedeniyle 12.1.2002 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak ilanen tebliğ edilen Yüksek Disiplin Kurulu kararına karşı, kararın Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümleri uyarınca tebliğ edilmiş sayılacağı 18.1.2002 tarihini izleyen 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 14.8.2002 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımı yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının tebligat için açık adresinin davalı idareye bildirildiği, ilanen tebligat yoluna başvurulmasında ve mahkeme kararında hukuki isabet bulunmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : … Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi olan davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Öğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın süreaşımı nedeniyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenmektedir.
7201 sayılı Tebligat Kanunun 28. maddesinde, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeride bulunmayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı, adresin meçhul olması halinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle ve köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edileceği hükme bağlanmış, Tebligat Tüzüğünün 46,47,48,49 ve 50. maddelerinde ilanen tebilgatın usul ve esasları belirlenmiştir.
Olayda davacıya tebligat ilanen yapılmış ise de, ilanen tebligat için gerekli olan davanın bilinen son adresinden ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediğine ilişkin mahalle ve köy muhtarlığı şerhini taşıyan tebligat evrakı dosyada bulunmamaktadır.
Bu durumda davacıya tebilgatın ilanen yapılmasını gerektiren bilgi ve belgeler getirtildikten sonra ilanen tebilgatın geçerli olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken davanın süreaşımı nedeniyle reddedilmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, öğretim üyesi olan davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden kaynaklanmıştır.
2577 sayılı yasanın dava açma süresi başlıklı 7. maddesinde, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve İdare Mahkemelerinde altmış ve Vergi Mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı, adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça sürenin, son ilan tarihin izleyen günden itibaren on beş gün sonra işlemeye başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Tebligat Kanununun, ilanen tebligat başlıklı 28. maddesinde, adresi meçhul olanlara tebligatın ilanen yapılacağı, tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresinin meçhul sayılacağı, adresin meçhul olması halinde keyfiyetin tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edileceği, bununla beraber tebliği çıkaran merciin; muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine soracağı ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettireceği, aynı kanunun ilan şekli başlıklı 29. madesinde ise, ilan suretiyle tebliğin, tebliği çıkartacak merciin mucip sebep beyanıyla vereceği karar üzerine aşağıdaki şekilde yapılacağı, ilanın alakalının ittılaına en emin birşekilde vasıl olacağı umulan ve varsa ayrıca tebliği çıkaran merciin bulunduğu yerde intişar eden birer gazetede yapılacağı, tebliğ olunacak evrak ve ilan suretinin tebliği çıkaran merciin herkesin kolayca görebileceği bir yerine de asılacağı hükme bağlanmış, Tebligat Tüzüğünün 46. ile 50. maddesi arasındaki hükümlerinde de ilanen tebligatın usul ve esasları belirlenmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacıya dava konusu işlem Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle tebliğ edilmiş ise de, yukarıdaki madde hükümleri uyarınca ilanen tebligat için gerekli olan davacının bilinen son adresinden ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediğine ilişkin mahalle veya köy muhtarlığı şerhini taşıyan tebligat evrakının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya tebligatın ilanen yapılmasını gerektirecek belgeler getirtildikten sonra ilanen tebligatın geçerli olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 12.1.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : Uyuşmazlık, öğretim üyesi olan davacının, kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden kaynaklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi olarak görev yapmakta iken izinsiz ve kurumunca kabul edilebilir özrü olmaksızın bir yıl içinde toplam 20 günden fazla görevine gelmediğinin soruşturma sonucunda tespit edildiğinden bahisle Yüksek Disiplin Kurulunun 31.10.2001 tarihli ve … sayılı toplantısında alınan dava konusu kararla Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 11/b-3. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı, anılan kararın 20.11.2001 günlü, … sayılı yazı ile … Üniversitesi Rektörlüğüne gönderilerek davacıya tebliğ edilmesinin istenildiği, Rektörlüğün 30.11.2001 günlü ve … sayılı cevabi yazısında, davacının tebligata elverişli adresinin bulunmaması nedeniyle daha önce de savunma hakkını kullanması için Resmi Gazetede ilan yapıldığı, adı geçenin adresinin hala bilinmediği ve bu nedenle Yüksek Disiplin kurulu kararını içeren zarfın tebliğ edilemediğinin bildirilmesi üzerine 27.12.2001 günlü … sayılı yazı uyarınca kararın 12.1.2002 günlü 24638 sayılı Resmi Gazetede ilanen tebliği yoluna gidildiği anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu gereğince tebligatın imza karşılığı yapılması zorunludur, imza karşılığı bir tebligatın ise ancak ikametgah veya işyeri adresine yapılabileceği açıktır. Tebligata salih adres gösterilmeden, posta kutusunu adres göstermek suretiyle savunma veren davacı hakkında tesis edilen işlemin ilanen tebligat yoluyla tebliğ edilmesinde ve dolayısıyla mahkemenin süre red kararında hukuka aykırılık bulunmadığı görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.