Danıştay Kararı 8. Daire 2004/1731 E. 2004/4652 K. – T.

8. Daire         2004/1731 E.  ,  2004/4652 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2004/1731
Karar No: 2004/4652
Temyiz İsteminde Bulunan : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekilleri : …
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Doçent olan davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim dalında açık bulunan profesörlük kadrosuna atanma isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Personel Daire Başkanlığının 03.04.2002 gün ve … sayılı işlemi ile bu kadroya … ‘ün atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, 2547 sayılı Yasanın 26/b-3 maddesi ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliğinin 20. madesinden söz edilerek, olayda, Mahkemelerince davalı idarenin davacıya ve ilan edilen kadroya atanan diğer kişiye ait jüri üyeleri tarafından incelenen profesörlük dosyalarının istenilmesine rağmen yalnızca jüri raporlarının gönderilmesi ve anılan raporların … Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyelerinden üç profesöre incelettirilmesi sonucunda bilimsel dosyaların incelenmeden rapor düzenlendiği itirazı üzerine istenilen bilimsel dosyaların … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyelerinden üç profesöre incelettirilmesi sonucu düzenlenen raporda oyçokluğu ile; her iki adayın da çalışma konularının ilan edilen kadro için uygun nitelikte olduğu, ancak davacının ilan edilen kadroya birinci nitelikli olarak atamasının daha uygun olacağı belirtildiğinden, bilirkişi raporunda belirtilen açıklamalar aynen kabul edilerek diğer adayın ilan edilen kadroya atanarak davacının atanmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, oybirliği ile verilmemiş olan bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ün Düşüncesi : Temyiz başvurusu; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalında ilan edilen profesörlük kadrosuna davacının atanma talebinin reddine ilişkin işlemle, yerine diğer aday …’ün atanmasına ilişkin işlemlerin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim dalında bir adet profesörlük kadrosuna davacı ile birlikte….’ün başvurmaları üzerine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 26. maddesi uyarınca biri aynı üniversiteden, diğer üyeleri başka üniversitelerden beş jüri üyesinin görevlendirildiği, oluşturulan jüri üyelerinin dördünün …’ü 1. sırada, …’u 2. sırada ve bir jüri üyesinin de davacının profesör kadrosuna yükseltilmesi ve atanması için yeterli niteliklere sahip olmadığını belirtmeleri üzerine, anılan kadroya davaya müdahil olan …’ün atandığı, bu atama işleminin iptali ve davacının atanma talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada da, Mahkemece … Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyelerine yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, boş kadroya … ‘ün atanmasının uygun olduğunun belirtilmesi üzerine, anılan rapora yapılan itiraz üzerine, tarafların bilimsel dosyaları da getirtilerek, bu kez … Üniversitesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyelerine yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporda da oyçokluğu ile anılan kadroya davacının atanmasının daha uygun olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Olayda, Mahkemece ikinci kez yaptırılan bilirkişi raporuna itibar edilerek, dava konusu işlemin iptaline karar verilmişse de, ilk bilirkişi raporuna itiraz üzerine yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması yerine önceki bilirkişilerden ek rapor istenmek suretiyle karar verilmesinin icap ettiği gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Davalı Üniversite Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalında açık bulunan profesörlük kadrosuna bir başka doçentin atanması ile davacının atanmaması işlemini iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; açık bulunan profesörlük kadrosu için, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 26.maddesinin b/3 fıkrasında belirtilen yöntem uyarınca idarece oluşturulan 5 kişilik profesörler kurulunca davacının değil diğer adayın atamasının birinci sırada uygun bulunduğu, davacının atanmasının ikinci sırada değerlendirilerek bir profesöründe olumsuz kanaat bildirdiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda, birinci incelemede bilimsel dosyaların değil jüri raporlarının incelenmesine dayanılarak rapor düzenlendiği, itiraz üzerine aynı bilirkişilere bilimsel dosyaların verilmesi yöntemi izlenmeyip, davacının ihtisas yaptığı üniversiteden seçilen ikinci bilirkişi kurulundan alınan ve bilirkişilerin ittifak etmediği rapora itibar edilerek karar verildiği görülmektedir.
Bu hale göre, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyuşmazlığı çözücü nitelikte bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz konusu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, doçent olan davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim dalında açık bulunan profesörlük kadrosuna atanma isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Personel Daire Başkanlığının 03.04.2002 gün ve … sayılı işlemi ile bu kadroya …’ün atanmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığın çözümü için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabili Dalı öğretim üyelerinden …, … ve … ‘a yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, yukarıda anılan boş kadroya diğer aday …’ün atanmasının daha uygun olduğunun belirtildiği, davacının ise bu raporda bilimsel dosyaların incelenmemiş olması nedeniyle itirazı üzerine davalı idareden profesörlük dosyalarının da istenerek, bu kez … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyelerinden …, … ve… ‘ya yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda oyçokluğu ile ilan edilen kadroya öncelikli olarak davacının atanmasının daha uygun olacağının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Yargısal kanıt araçlarından olan bilirkişi incelemesiyle güdülen amaç; yargıcın, gerektiği zamanda teknik ve özel bir bilgi edinmesi, böylece en haklı bir sonuca ulaşmasıdır.
Bakılan uyuşmazlık ise, dosya kapsamında iki bilirkişi raporu bulunmakta ve farklı görüşleri içermektedir. Her ne kadar ilk bilirkişi incelemesinden sonra eksiklik nedeniyle ikinci bilirkişi kurulu oluşturulmuşsa da, ilk bilirkişilere yeniden inceleme yaptırılıp ek rapor alınması olanağı da bulunmaktaydı. Ayrıca, aynı bilim dalında bulunan ilk bilirkişiler aynı bilimsel ortamda oldukları ve bilimsel yayınları izleme olasılıkları bulunduğundan, eksiklik konusunda görüşleri alınmadan tartışılmaz bir sonuca ulaşmak da güçtür.
Bu açıklamalar karşısında, ilk bilirkişi raporunu tamamen yok saymak olanağı bulunmadığından, ikinci bilirkişi raporuyla ortaya çıkan farklılığın yargısal gelişim içinde rapor çelişkileri olarak kabulü kaçınılmazdır. Bilirkişi raporunun nesnel ve belirgin bir sonuca ulaşmada etkinliği nedeniyle, belirtilen çelişki yeni bir bilirkişi incelemesiyle giderilmeden, tartışılmaz bir çözümden söz etmek de olanaksız olmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 3.12.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : Uyuşmazlık, doçent olan davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim dalında açık bulunan profesörlük kadrosuna atanma isteminin reddine ilişkin … Üniversitesi Personel Daire Başkanlığının 03.04.2002 gün ve … sayılı işlemi ile bu kadroya …’ün atanmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemece … Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden üç profesöre yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, anılan kadroya diğer adayın atanmasının daha uygun olduğu, … Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç profesöre yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda ise, anılan kadroya davacının atanmasının daha uygun olduğu belirtilmişse de, yukarıda aktarılan ilk raporun davacı ve diğer adayın profesörlük dosyaları incelenmeden hazırlanmış eksik incelemeye dayalı bir rapor olması ve bu raporda yapılan itiraz üzerine davalı idareden istenilen profesörlük dosyaları da incelenmek suretiyle yine yukarıda aktarılan ikinci raporun hazırlanmış olması karşısında birbiri ile çelişkili iki rapordan söz edilemeyeceği gibi, ikinci raporun adayların bilimsel dosyaları üzerinde de inceleme yapılarak hazırlanmış olması nedeniyle, Mahkemece ikinci rapor esas alınarak verilen kararın hukuka uygun olduğu Mahkeme kararının onaması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.