Danıştay Kararı 8. Daire 2003/660 E. 2003/1961 K. 30.04.2003 T.

8. Daire         2003/660 E.  ,  2003/1961 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 2003
Karar No : 1961
Esas Yılı : 2003
Esas No : 660
Karar Tarihi : 30/04/003

İstemde Bulunan : İçişleri Bakanlığı
Karşı Taraf : … Belediyesi Meclisi ..
İstemin Özeti : … Belediye Meclisinin 1580 sayılı Yasanın 53/3 maddesi uyarınca feshedilmesi istemidir.
Savunmanın Özeti : Belediye Meclisi her ne kadar aynı mecliste birleşemeyen iki kardeş üyeden birini düşüremediyse de bu durumun meclisin görevlerini yerine getirmesinde herhangi bir gecikmeye sebebiyet vermediği, meclisin feshini gerektirecek bir durum olmadığı öne sürülerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi … ‘un Düşüncesi : Belediye Meclisinin, bir mecliste birleşmeleri hukuken mümkün olmayan iki kardeş üyeden birini üyelikten düşürmeyerek kanunen kendisine verilen görevleri yapmakta çekindiği sabit olduğundan 1580 sayılı Yasanın 53/3 maddesi uyarınca … Belediye Meclisinin feshi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : İstem, … Belediye Meclisinin 1580 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca feshine ilişkin bulunmaktadır.

1580 sayılı Kanunun 27. maddesinde ana, baba, büyükana, büyükbaba, evlat, torun ve kardeş, karı koca ve bu derecedeki sıhri hısımların bir mecliste birleşemiyecekleri, 53. maddesinde de, Belediye meclisinin kanunen kendisine verilen görevleri süresi içinde yapmaktan çekinmesi ve bu durumun belediye meclisine ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratması halinde İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine Danıştay’ın kararıyla fes olunacağı hükme bağlanmış.
Dosyanın incelenmesinden 18.4.1999 tarihinde yapılan Genel ve Mahalli Seçimler sonrasında … Belediye Meclisinde iki kardeşin asil üye olarak görev yapması üzerine konunun 13.10.2000 tarihli Belediye Meclis toplantısında gündeme getirilerek, kardeş iki üyeden birinin düşürülmesinin 9 oya karşılık 11 oyla reddedildiği, Belediyenin Mülkiye Başmüfettişince yapılan teftişi sonucunda düzenlenen raporla konuya dikkat çekilerek Belediye Meclisinin kanuni sorumluluğunu yerine getirmesinin istenmesi üzerine 22.7.2002 tarihinde yeniden olağan üstü toplanan Belediye Meclisince üye olan kardeşlerden birinin üyeliğinin düşürülmesinin 12 oya karşı 14 oyla reddedilmesine ilişkin 22.7.2002 günlü meclis kararının anılan konuya ilişkin kısmına yapılan itirazın kabulüyle Danıştay 1.Dairesinin 7.10.2002 günlü ve … sayılı kararıyla ….kardeş olan iki meclis üyesinden birisinin üyeliğinin düşürülmesi yolundaki teklifin reddine ilişkin kısmının 1580 sayılı Kanunun 73.maddesi uyarınca iptaline karar verildiği, bu karara istinaden 26.12.2002 günü tekrar yapılan olağanüstü meclis toplantısında meclis üyesi iki kardeşten birinin düşürülmesi 5 oya karşı 16 oyla reddedilmiş olmakla, Belediye Meclisi kendilerine verilen görevleri süresi içerisinde yapmaktan çekinerek, yapılan bu üç meclis toplantısında da1580 sayılı Kanunun 27.maddesine aykırı hareket ederek Meclise ait işleri gecikmeye uğrattığından dolayı İçişleri Bakanlığının 18.3.2003 gün ve … sayılı yazısı ile … Belediye Meclisinin 1580 sayılı Kanunun 53.maddesi uyarınca fesholunmasının isteme konu edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda yukarıda yer alan hükümlere göre kardeş olanların bir mecliste birleşmeleri hukuken mümkün olamayacağına göre,iki kardeşin üye olarak görev yaptığı mecliste sadece birinin üyeliğinin devam edeceği,birinin üyeliğinin düşürülmemesi durumunda ise meclisin,kanunen kendisine verilen görevleri yapmaktan çekindiği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 1580 sayılı Kanunun 27.maddesine aykırı hareket ederek Meclise ait işleri sekteye uğrattığı açık olan … Belediye Meclisinin anılan Kanunun 53.maddesi uyarınca feshedilmesi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İstem, … Belediye Meclisinin 1580 sayılı Belediye Yasasının 53/3 maddesi uyarınca feshedilmesine ilişkindir.
1580 sayılı Yasanın bir mecliste birleşemeyenler başlıklı 27. maddesinde, ana, baba, büyükbaba, evlat, torun ve kardeş, karı, koca ve bu derecedeki sıhri hısımların bir mecliste birleşemeyecekleri, bir mecliste birleşmesi caiz olmayanların intihap edilmiş oldukları takdirde en ziyade rey kazanmış olanların, bu da müsavi ise evli olan ve evli olanlardan da çocuğu çok olanın azalık sıfatını alacağı kuralı yer almış, aynı yasanın 53 maddesinin 3. fıkrasında da, belediye meclisinin, kanunen kendisine verilen görevleri süresi içinde yapmaktan çekinir ve bu hal belediye meclisine ait işleri sekteye veya gecikmeye uğratırsa İçişleri Bakanlığının bildirisi üzerine Danıştay’ın kararı ile fesholunacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden 18.4.1999 tarihinde yapılan Genel ve Mahalli Seçimlerde iki kardeşin … Belediye Meclisi asil üyeliğine seçildiği, aynı mecliste birleşemeyen kişilerden olduklarından birisinin üyelikten düşürülmesi konusunun 13.10.2000 tarihli olağan belediye meclisinde gündeme getirildiği, yapılan oylamada 9 oya karşılık 11 oyla düşürülme isteminin reddedildiği, Belediye teftişi sonucu Mülkiye Başmüfettişince düzenlenen raporda da konuya dikkat çekilerek, meclisin kanuni sorumluluğunun yerine getirmesinin istenmesi üzerine 22.7.2002 günlü meclis olağanüstü toplantısında, seçimlerde daha az oy alan parti mensubu meclis üyesinin üyelikten düşürülmesinin oylandığı, 12 oya karşı 14 oyla reddedildiği, bu karara karşı Belediye Başkanının istemi ve İçişleri Bakanlığı aracılığıyla 1580 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca Danıştay’a itiraz edilmesi üzerine, Danıştay 1. Dairesinin 7.10.2002 gün ve 155 sayılı kararıyla, kardeş olan iki meclis üyesinden birisinin üyeliğinin düşürülmesi
yolundaki teklifin reddine yönelik anılan meclis kararının iptaline karar verildiği, 26.12.2002 günlü meclis olağanüstü toplantısında konunun yeniden gündeme getirildiği ve yapılan oylamada 5 oya karşı 16 oyla düşürülme isteminin reddedilmesi üzerine 1580 sayılı Yasanın 53. maddesi uyarınca meclisin feshinin istendiği anlaşılmıştır.
Olayda, belediye meclisinin, yukarıda anılan Yasa maddesi uyarınca bir mecliste birleşmesi mümkün olmayan iki kardeşten birisini meclis üyeliğinden düşürmesi gerekirken, 3 meclis toplantısında da ısrarla bunu yerine getirmediği, dolayısıyla kanunen kendisine verilen görevi yapmaktan çekindiği açık olup bu durumun belediye meclisine ait işleri sekteye veya gecikmeye uğrattığı sonucuna varılmıştır.
Her ne kadar Meclis Başkan Vekilliğince verilen ve 15.4.2003 tarihinde Danıştay kaydına giren belgede meclisin, 7.4.2003 günü yapılan olağanüstü toplantıda iki kardeşten birini oyçokluğuyla üyelikten düşürdüğü belirtilmekte ise de, bu kararın meclis fesih isteminin yargıya intikal etmesinden sonra verildiği ve gerek Mülkiye Başmüfettişi raporundaki uyarı gerekse Danıştay 1. Dairesinin yol gösterici olan anılan kararı değerlendirilmeyerek önüne üç kez gelen aynı konuda meclisin ısrarlı davrandığı gözönüne alındığında bu durum meclisin yasayla kendisine verilen görevi yapmaktan çekindiği gerçeğini değiştirmez.
Açıklanan nedenlerle İçişleri Bakanlığı İsteminin kabulü ile … Belediye Meclisinin feshedilmesine 30.4.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU
İsteme konu olgu, belediye meclisinde iki kardeşin birleşmesine olanak tanımayan 1580 sayılı yasanın 27.maddesinden kaynaklanmaktadır. Anayasal Seçilme hakkıyla çelişen bu kuralın hangi birim tarafından uygulanacağında yasal açıklık yoktur. Yerleşik kararlarıyla Yüksek Seçim Kurulu bu konudaki kararları yönetime bırakmaktadır. Ancak, seçimden öncesine dayanan akrabalık, Anayasa ve Seçim yasalarında düzenlenmiş bir kural olmasa da, seçilme yeterliliği niteliğindedir. Bu özelliğiyle söz konusu durumu “tam kanunsuzluk” olarak değerlendirmek gerekir. Ulaşılacak bu sonuç ise, meclis üyeliğine seçilme tutanağının iptalini gerektirir. Bu görev de Yüksek Seçim Kurulunundur.
Bu bakımdan istemin öncelikle yöntem yönünden geri çevrilmesi gerekir.
İstemin özüne geçildiğinde:
Seçilmiş olma sıfatını yitirtme konusunda belediye meclisinde karar oluşturmada zorluklar yaşanması kaçınılmazdır. Bu zorluğun ise, savsaklama olarak nitelenmesi olanaksızdır. Yorum ve yaklaşım hatasından kaynaklanan meclis çekincesinin, belde işlerinde gecikmelere neden olduğu da söylenemez. Kuşkusuz meclis diğer görevlerini yerine getirmeyi sürdürmüştür. Dahası, meclis üyesinin meclisçe görevine son verilmesi, görevine son verilen üyenin katıldığı toplantıları tartıştıracak, olası sakıncalar bu kez gündeme gelecektir.
Esasen yerel yönetim organlarının, organlık sıfatlarını yitirmeleriyle ilgili yargısal denetim, bir çekişme niteliğini taşımaz. Seçimi yapan yargı yerinin kurucu işlemlerine koşut bir gelişimle bu kez bir başka yargı yeri seçme işleminin tersi bir işlev sergilemektedir. Yargı yerinin buradaki etkinliği, dava kuramının ve yargı erki konumunun olağan görünümlerinden uzak bir özelliktedir. Etkin bir yargısal işlevle denetim sağlanmakta, seçimle gelen yerel yönetim organı sıfatını yitirmektedir.
Anayasamızda yapısal denetim olarak söz edilen bu hukuksal irdeleme bir dava niteliği taşımadığından, uyuşmazlığın çıkış zamanına bağlı kalınmaz. Bir yerel seçimin etkinliğine son verildiğinden, olgu irdelenirken yargı yeri kendini süreyle sınırlayamaz. Kararı verdiği tarihe kadar ki gelişmeleri de göz önünde tutar. Giderilen eksikleri, gelişen durumları yok sayamaz. Önde gelen yaklaşım seçim olgusunun korunmasıdır.
Bu belirlemeler ışığında, ilgili belediye meclisinin aksattığı öne sürülen görevi yargısal denetim sırasında tamamladığı ve olguya neden olan meclis üyesinin görevine son verdiğine göre, bu gün için meclisce yerine getirilmemiş bir görevden söz edilebilmesi olanağı yoktur. Başka bir aktarımla, meclisin dağıtılma gerekçesi artık yoktur. Yargısal denetim, karar tarihinde yapılmamış ya da yapılamayacak görevleri saptamalıdır. Çünkü, yargı yeri geçmiş bir uyuşmazlığı çözmemekte, görevini yapmamayı sürdüren bir meclisin dağıtılma nedenini saptamaktadır. Neden ise artık yoktur. Değinile geldiği gibi seçim olgusu, kamusal yarar, fesih nedeninin karara kadar sürmesi gerektiğinin kaçınılmaz gerekçeleridir.
Açıklanan nedenlerle, gerek yöntem ve gerekse öz yönünden, koşulları oluşmayan istemin reddi gerektiği oyuyla karara karşıyım.