Danıştay Kararı 8. Daire 2003/5575 E. 2004/2421 K. 25.05.2004 T.

8. Daire         2003/5575 E.  ,  2004/2421 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/5575
Karar No: 2004/2421
Temyiz İsteminde Bulunan : … Belediye Başkanlığı –
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … tarafından çeşitli yerlere konulacak ankesörlerin yerlerinin Belediye Fen İşleri Müdürlüğünce belirlenmesi ve konulacak her bir ankesör için 120.000.000.-lira yıllık kira bedeli alınması koşulu ile izin verilmesine ilişkin Ilgın Belediye Encümeninin … gün ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, davalı idare şehircilik ve imar planı anlamında kendisinin haklı olduğunu iddia etse de, bu haklılığın 406 sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, kullanımın durdurulmasının haklı sebeplerinin ancak yetkili mahkemeden talep edilebileceğinden, mahkeme kararı olmaksızın doğrudan idari işlemin tesis edilmesi ve bu doğrultuda alınan encümen kararında mevzuata ve hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Haberleşme gibi bir kamu hizmetini tekel olarak yerine getirdikleri, 406 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca kamuya ait taşınmazlardan faydalanabilecekleri, Yasalarla Belediyeye bu konuda tanınmış bir yetki de bulunmadığı öne sürülerek kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nin Düşüncesi : Telefon kulübesi 406 sayılı Yasanın 12. maddesi kapsamında olmadığından ve 1580 sayılı Yasadan kaynaklanan yetkisi bulunan davalı Belediyece tesis edilen işlemin iptal eden Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık; … tarafından ilçede çeşitli yerlere konulacak ankesörlerin yerlerinin Belediye Fen İşleri Müdürlüğünce belirlenmesi ve konulacak her bir ankesör için 120.000.000.-lira yıllık kira bedeli alınması koşulu ile izin verilmesine ilişkin Ilgın Belediye Encümeni kararının iptali isteminden doğmuştur.
04.02.1924 gün ve 59 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun 12. maddesinde “Posta ve Telgraf ve Telefon İdaresi kendi nakil ve kablolarının tesis ve vaz’ı için umuma ait arazi ve tarikleri işbu arazi ve turuk üzerinde mürur ve ubura sureti daimede halel gelmemek üzere istimal etmek hak ve salahiyetini haizdir. Meydanlar, köprüler, sahilleri de dahil olduğu halde umumi sular dahi tarikiam addü itibar olunur. Yolların hüsnü muhafazasına ait tesisat ile tramvay ve şimendifer ve diğer bilcümle elektrik tesisatı telgraf ve telefon nakillerine halel vermeyecek bir surette icra, sevk ve idare olunur.” hükmüne yer verilmiş, bu maddeye 27.01.2000 gün ve 4502 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu, Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, Telsiz Kanunu ve Posta, Telgraf ve Telefon İdaresinin Biriktirme ve Yardım Sandığı Hakkındaki Kanun ile Genel Kadro Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Eki Cetvellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile eklenen fıkralarda, bu madde hükümlerinden Kurumun belirleyeceği esaslar dahilinde diğer işletmecilerin de yararlanacağı, Türk Telekomun ve diğer işletmecilerin bu madde hükümlerinden yararlanma biçim ve prosedürünün, kurum tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği, ilgili resmi makamların, kanunlarda kendilerine verilen yetkilere dayanarak ve haklı sebeplerin varlığı halinde anılan kullanımın durdurulmasını mahkemeden talep edecekleri öngörülmüştür.
Mahkemece dava konusu işlem, 406 sayılı Yasanın anılan 12. maddesine 4502 sayılı Yasa eklenen 3. fıkra uyarınca, davalı idarenin şehircilik ve imar mevzuatına aykırılığı nedeniyle kullanımın durdurulmasının ancak yetkili mahkemeden talep edebileceğinden, mahkeme kararı olmaksızın doğrudan doğruya bu amaçla alınan encümen kararı, mevzuata ve hukuka uyarlık taşımadığı gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Oysa 406 sayılı Yasanın anılan 12. maddesi “nakil ve kablolarının tesis ve vazı” için öngörülmüş olup, olayımızdaki gibi ankesör ve kulübelerini de kapsar şekilde genişletilemez.
Öte yandan, 1580 sayılı Yasanın 1. maddesinde, Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyette müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve tesviye ile yükümlü bir tüzel kişilik olarak tanımlanmış olup, anılan yasanın, 15. maddesinin 11. ve 19. Fıkralarında yer alan, yol, meydan gibi umuma ait yerlerden geçiş ihtiyacını baskı altına almayacak şekilde ve geçici herhangi bir iş için işgal veya kullanacaklara izin vermek ile beldenin rahatlık, düzen, sağlık ve huzurunu ihlal eden şeylere meydan vermemek görevleri de belediyelere verildiğinden, kaldırımlarda geçişe engel olabilecek gelişi güzel şekilde konulmuş ankesörlerin men edilmesinde belediyenin yetkisiz olduğu yolundaki davacı iddiasına da itibar edilemez.
Bu durumda, aksi görüşten hareketle verilen iptal kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, .. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 25.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.