Danıştay Kararı 8. Daire 2003/3201 E. 2004/1529 K. 02.04.2004 T.

8. Daire         2003/3201 E.  ,  2004/1529 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/3201
Karar No: 2004/1529

Temyiz İsteminde Bulunan : ….
Vekili : …
Karşı Taraf : Karayolları Genel Müdürlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : 2.11.2001 günü … İli, … İlçesi … mevkiinde, … A.Ş.’ne sigortalı …plakalı aracın yaptığı maddi hasarlı trafik kazasında, mahallinde tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında; kazanın meydana geldiği noktada yol düzeyinin trafik güvenliği açısından tehlike arz etmesi ve yol sahasında gevşek malzeme bulunması nedeniyle, yol bakım ve yapımından sorumlu olan davalı idarenin 1. derecede sorumlu olduğunun belirtildiği, bu nedenle şirket tarafından sigortalısına ödenen 3.975.000.000.-liranın ödeme tarihinden (27.12.2001) itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte rücuen tazmini istemiyle açılan davada; kazanın oluş biçimi ve kaza raporunda yola atfedilen kusurun kazaya etkisinin tespiti amacıyla dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; davalı idarenin karayolunda can ve mal güvenliği yönünden gerekli işaretleme ve düzenlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırmak şeklinde ifade edilen yükümlülüğünü yerine getirdiği, yol çalışması hakkında sürücüleri uyarıcı önlemleri aldığı, kazanın sürücünün bu işaretlere ve 30 km olarak belirlenmiş hız sınırlamasına uymadığından meydana geldiğinin belirtildiği, belirtilen bu durumun hükme esas alınabilecek nitelikte görülerek, kazanın oluşumunda davalı idarenin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; kazanın akabinde tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağının bilirkişilerce hiç dikkate alınmadığı, kontrol mühendislerinin kaza tarihinden yaklaşık 4 ay önce tuttuğu 19.7.2001 tarihli tutanağın esas alınıp itibar edildiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, … A.Ş.’ne sigortalı … plakalı aracın yaptığı maddi hasarlı trafik kazasında, mahallinde tanzim edilen trafik kazası tespit tutanağında; kazanın meydana geldiği noktada yol düzeyinin trafik güvenliği açısından tehlike arz etmesi ve yol sahasında gevşek malzeme bulunması nedeniyle, yol bakım ve yapımından sorumlu olan davalı idarenin 1. derecede sorumlu olduğunun belirtildiği, bu nedenle şirket tarafından sigortalısına ödediği hasar tutarına isabet eden 3.975.000.000.-liranın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faiziyle birlikte rücuen tazmini isteminden doğmuştur.
İdare Mahkemesince, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriği esas alınarak, olayda idarenin kusuru olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, yapılan kaza akabinde tutulan trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda yol yüzeyinin trafik güvenliği açısından tehlike arz etmesi, yol sahasında gevşek malzeme bulunması nedeniyle yolun bakımı ve onarımından sorumlu olan davalı idarenin 1. derecede kusurlu olduğu oto sürücüsünün ise, aracının hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak suretiyle 2. derecede tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi marifetiyle Mahkemece dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen ve hükme esas alınabilecek nitelikte görülen, 24.04.2003 günlü raporunda; davalı idarece tutulan 19.7.2001 günlü tutanakta yol genişletme çalışması nedeni ile sürücüleri bilgilendirmek amacı ile gerekli trafik işaretlemelerini yaptıklarını, kazanın olduğu mevkiide azami hız sınırını da 30 km olarak belirlediklerinden, hizmet kusurunun bulunmadığına itibar edilerek mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bu bilirkişi raporunda, sadece olay tarihinden (2.11.2001) yaklaşık 4 ay önce davalı idarece tutulan ve yukarda sözü geçen 19.7.2001 günlü tutanakta ifade olunan ve kaza mahallinde gerekli işaretlemelerin yapıldığı, hız sınırının 30 km olarak belirtilmesinin nazara alınıp, olay akabinde tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağının hiç gözönünde bulundurulmamasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, gerek Kaza Tespit Tutanağında, gerekse bilirkişilerce düzenlenen rapor içeriğinde, yol sahasında gevşek malzeme kullanıldığı sabit olup, yapılacak bilirkişi incelemesinde bu durumların birlikte dikkate alınmak suretiyle saptanacak kusurluluk oranına göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 2.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.