Danıştay Kararı 8. Daire 2003/3195 E. 2004/1449 K. 23.03.2004 T.

8. Daire         2003/3195 E.  ,  2004/1449 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/3195
Karar No: 2004/1449
Temyiz İsteminde Bulunan : … Valiliği
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İli Merkez … Köyünde bulunan Hazine adına kayıtlı … m²’lik taşınmazın … m²’lik kısmına taş ocağı ruhsatı verilmesi isteminin reddine ilişkin 13.11.2001 gün ve … sayılı … Valiliği İl Daimi Encümeni işleminin iptali istemiyle açılan davada; Mahkemelerince yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu, bilirkişi raporu ile dosyadaki belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, arazinin yapısı, büyüklüğü ve konumu, yöre tarımı, çevre köyün insanları ve sağlıklarının olumsuz etkilenmeyeceği hususları dikkate alındığında, taş ocağı ruhsatı verilmesinde herhangi bir sakınca olmayıp, isteğin reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; köy yoluna, insan sağlığına, zeytin, incir vb. ağaçlara zarar verileceği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; taşocağı ruhsatı verilmemesi işleminden doğmuştur.
Taşocakları Nizamnamesinin, Genel Hükümler başlıklı birinci faslının 6. maddesinde, bir köy veya kasaba veyahut bir kaç köye mahsus (özel) mera, koru ve bunun gibi umuma ait işlenmeyen topraklarda ocak açış ve işletimi için ruhsat verilmesinin, o köy veya kasaba halkının ihtiyaçlarının zorlanmayacağı şartına bağlı olduğu öngörülmüştür.
Her ne kadar İdare Mahkemesi dava konusu işlemin iptali yönünde karar verirken, bilirkişiler tarafından düzenlenen rapora dayanmış ise de, dosyadaki bilgi ve belgeler ile tek tek maddeler halinde ele alınan bilirkişi raporunun incelenmesinden, taşocağı faaliyet sahası ile köyün mesafesinin yaklaşık olarak 350 metre olduğu, yeni yapıldığı öne sürülen asfalt yolun altyapısının uygun olmadığı, bazı kısımlarında eğimin fazla olması nedeniyle taşocağından nakliye sırasında yolun zarara uğrayacağı, yolun köy içinden geçen 200-300 metrelik bölümünde yapıların yola çok yakın olması ve yolun dar olması nedeniyle kamyon trafiğinin köy için olumsuz etkilerinin olacağı, bu olumsuzlukların da alternatif bir nakliye yolu belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, ocağın köye çok yakın olması, köyün yolunun dar ve elverişsiz olması, önemle üzerinde durulan alternatif yol yapılmadan, verilecek ruhsatın köy ve köy halkı için bir çok olumsuzluklar doğuracağından, bu konu irdelenmeden verilen İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 23.3.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.