Danıştay Kararı 8. Daire 2003/2587 E. 2004/1102 K. 08.03.2004 T.

8. Daire         2003/2587 E.  ,  2004/1102 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/2587
Karar No: 2004/1102

Temyiz İsteminde Bulunan : Orman Bakanlığı
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacı şirketin, geçmişe yönelik olarak arazi kullanma bedeli, bedel farkları gecikme zamlarıyla, KDV tahakkuk ettirilmesine yönelik Orman Bakanlığı işlemlerinin iptali istemiyle açılan davada, 5.4.1995 tarihli Orman Arazilerinin Tahsisi Hakkında Yönetmeliğin 52. maddesinin 3. fıkrasında, gayri safi gelire, tahsis edilen arazi üzerinde kurulan işletmelere ait tahakkuk eden her türlü mal ve hizmet satış bedelleri, faizler ile yapılan kiralamalar dahil edilmiş olduğundan ve davacıya ait tüm tesisler kapsama alınarak %2’lik orman idari payının hesabı ile eski yönetmelik gereği 1.1.1996-31.12.2001 döneminde sadece bir kısmı kapsar şeklinde yapılan gayri safi gelirin %2’lik payı arasında ortaya çıkan farkın istenilmesine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği, dava konusu işlemlerin gecikme zammına gelince; “gecikme zammı” borçlunun borcunu yerine getirmekte gecikmesi durumunda ödenmesi gereken bedel olmakta olup, 1995 tarihli Yönetmeliğin 55. maddesinde, gerçek ve tüzel kişilere verilen her türlü izinlerde, zamanında ödenmeyen bedeller için gecikme zammı alınacağı hükmüne yer verildiği, dava konusu olayda ise, davacının 1.1.1996-31.12.2001 dönemi için yeni yönetmelikte belirlenen şekilde %2’lik orman idaresi payını zamanında ödememe gibi bir durumunun olmadığı, genel müdürlüğün daha önceden izin alan tesis sahiplerinden yeni yönetmeliğe göre bedel tahsil etmemesi üzerine dava konusu işlemi tesis eden Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Planlama ve Koordinasyon Dairesi Başkanlığınca da aynı yolun takip edildiği, başka bir deyişle söz konusu dönem için davacı tarafından borcun ödenmemesi değil davalı idare tarafından yönetmeliğin uygulanmaması durumunun söz konusu olduğu, dava konusu işlemin KDV tahakkuk ettirilmesine ilişkin kısmının Mahkemelerinin görevi dışında olduğu, buna ilişkin açılan davaların çözümleme görevinin vergi mahkemelerinin olduğu gerekçesiyle, dava konusu işlemin gecikme zammı istenilmesine ilişkin kısmının iptaline, orman idaresi payı istenilmesine ilişkin kısmı açısından davanın reddine, KDV alacağına ilişkin kısmının ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü yasasının 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; gecikme zammı istenilmesine ilişkin işlemde mevzuata aykırılık olmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İstemin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı şirketin, geçmişe yönelik olarak arazi kullanma bedeli, bedel farkları gecikme zamlarıyla, KDV tahakkuk ettirilmesine yönelik Orman Bakanlığı işlemlerinin iptali isteminden kaynaklanmıştır.
2577 sayılı Yasanın 5. maddesinde her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, 14. maddesinde de dava dilekçesinin görev ve yetki yönünden inceleneceği, 15. maddesinde ise, adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine karar verileceği, idari yargının görevli olduğu konularda dosyanın görevli mahkemeye gönderileceği öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, İdare Mahkemesince dava konusu işlemin gecikme zammı istenilmesine ilişkin kısmının iptaline, orman idaresi payı istenilmesine ilişkin kısmının ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İdare ve Vergi Mahkemeleri görevine giren uyuşmazlıklara temyiz yerlerinin farklılığı nedeniyle tam anlamıyla bağlılık yoktur. Kaldı ki idari yargının görevli olduğu konularda görev ret kararıyla birlikte dosyanın da görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğinden, birlikte görülecek bu uyuşmazlıkta yasal yöntemin uygulanabilmesi güçleşecek veya olanaksızlaşacaktır.
Bu durumda belirtilen işlemlere karşı ayrı ayrı dava açılması gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 8.3.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.