Danıştay Kararı 8. Daire 2003/2144 E. 2004/353 K. 26.01.2004 T.

8. Daire         2003/2144 E.  ,  2004/353 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2003/2144
Karar No: 2004/353
Temyiz İsteminde Bulunan : … Valiliği
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi … Köyü Muhtarlığınca, … Köyü ile … Köyü arasındaki sınırın değişmesi gerektiği öne sürülerek bu köyler arasındaki sınırın yeniden tespiti istemiyle … Valiliğine yapılan başvurunun cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin … Valiliği işleminin iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesi tarafından yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu belirlenen sınır dikkate alınarak anılan köyler arasındaki sınırın sosyal ve coğrafi nedenlerle yeniden belirlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; … gün ve … sayılı İlçe İdare Kurulu kararı ile … Köyü sınırının yeniden belirlendiği, bu kararın da tapu idarelerince kayda alındığı ve İdare Mahkemesince belirtilen sınır hatlarının dikkate alınamayacağı öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : İdare Mahkemesince idarenin yerine geçilerek sınır tespiti yapılmasında idari yargı yetkisi aşıldığından İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Dava, köyler arasında coğrafi ve sosyal nedenlerle sınır değişikliği zarureti olduğundan bahisle … Köyü ile … Köyü mülki sınırının yeniden tespiti istemiyle … Valiliğine yapılan 27.6.2000 tarihli başvuruya 60 gün içinde cevap verilmemek suretiyle istemin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açıldığına göre Mahkemece 442 sayılı Köy Kanununun 3,4 ve 5.maddeleri gözönüne alınarak öncelikle sınırın yeniden tespitini gerektiren yasal koşulların mevcut olup olmadığı saptanmak suretiyle zımni ret işleminin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Bu itibarla, bu yönde bir araştırma yapılmadan sınırın hangi noktalardan geçmesi gerektiğinin belirlenmesine ilişkin olarak düzenlenen bilirkişi raporunda tarif edilen sınırın adı geçen köyler arasındaki sınır olarak tespitinin gerektiği yönündeki İdare Mahkemesi kararının Yasa gereği ancak idarece belirlenmesi mümkün olan sınırın fiilen yargı yerince belirlenmesi sonucunu doğurması itibariyle 2577 sayılı Yasanın 2.maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmüne aykırı olduğu açıktır.
Belirtilen nedenle temyize konu kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, … İli, … İlçesi … Köyü Muhtarlığınca, … Köyü ile … Köyü arasındaki sınırın değişmesi gerektiği öne sürülerek bu köyler arasındaki sınırın yeniden tespiti istemiyle … Valiliğine yapılan başvurunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin … Valiliği işlemin iptali isteminden doğmuştur.
442 sayılı Köy Kanununun 3. maddesinde, köy sınırlarının tespit usulü açıklanmış, buna göre, her köyün sınırının, köy ihtiyar meclisi tarafından bir kağıda yazılacağı, komşu köylerle aralarında uzlaşamadıkları yerler bulunduğu takdirde bu yerlerin de gösterileceği, mühürlenen bu sınır kağıdının onay için il veya ilçeye gönderileceği, idare kurullarınca tetkik edilen sınır kağıtlarının tasdik olunduktan sonra yine köy ihtiyar meclisine gönderileceği, iki köy arasında nizalı yerler için İdari Kurullarınca araştırma inceleme yapılarak 5. maddeye göre sınırın tespit edileceği hüküm altına alınmış; 4. madde de, sınır çizimiyle ilgili prensipler açıklanmış, 5. maddede ise, iki köy arasında nizalı sınırların çizilmesi için iki köy ihtiyar heyetinin önce uzlaştırılmak amacıyla bir araya getirileceği, uzlaşma temin edilemezse, idare kurulunca yapılacak inceleme ve araştırma neticesinde sınırın kesin olarak çizileceği, bu sınırın 5 sene müddetle değiştirilemeyeceği, bu süre sonunda hasıl olacak lüzum ve ihtiyaç üzerine, ihtiyar meclisince sınırın büyültülüp küçültülmesi için müracaatta bulunulabileceği hüküm altına alınmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinde, idari yargı yetkisinin, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygunluğunun denetleneceği ve idari mahkemelerin yerindelik denetimi yapamayacağı, ayrıca, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceği kuralları yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı … Köyü ile … Köyü arasındaki sınırın … tarih ve … sayılı … İlçe İdare Kurulu kararı ile belirlendiği, bu köylerin belirlenen sınıra itirazları üzerine … İli İdare Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile “sabit noktalar olarak gösterilen yerlerin, köylerin meskun sahalarına kadar girmiş olması, ilerde bu kararın uygulanması safhasında gelebilecek aksaklıkların önlenemeyeceği, yeniden köyler arası sınır tespiti gerekeceği” gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı üzerine yeniden ilçe idare kurulunca bir karar verilmesi gerekirken bu yola gidilmeyerek ortadan kaldırılan karar uyarınca ve tapuya yapılan kayıtla … tarihli … İlçe İdare Kurulu kararının uygulamaya devam olunduğu, davacı köy ile … Köyü … tarihli İlçe İdare Kurulu kararının üzerinden 5 yıl geçtiğinden bahisle yeniden sınır tespiti isteminde bulundukları, … tarih ve … sayılı İlçe İdare Kurulu kararıyla … gün ve … sayılı kararla tespit edilen sınırların aynen kalmasına karar verildiği ve bu kararın … gün ve … sayılı İl İdare Kurulu kararı ile onandığı, bu kararın bozulması istemiyle davacı köy muhtarlığınca Danıştay Sekizinci Dairesine itiraz edildiği, Danıştay Sekizinci Dairesinin 4.11.1970 gün ve E:1969/1310, K:1970/2255 sayılı kararı ile “… İlçe İdare Kurulunun, … gün ve … sayılı İl İdare Kurulu kararı uyarınca yeniden bir karar vermesi gerekirken ortadan kaldırılan … gün ve … sayılı sınır tespitine dair kararın aynen kalmasına karar vermesi ve İl İdare Kurulunun da … gün ve … sayılı kararıyla İlçe İdare Kurulunun bu kararını onaylamasında mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle … gün ve … sayılı … İl İdare Kurulu kararını bozduğu, bozma sonrası, kaymakamlık ve vilayet makamınca hiçbir işlem yapılmadığı, anılan köyler arasında coğrafi ve sosyal nedenlerle sınır değişikliği zarureti de doğduğu ileri sürülerek davacı köy muhtarlığı vekilince … tarih ve … kayıt sırası ile … Valiliğine başvurularak, … ve … köylerinin mülki sınırlarının yeniden tespitinin istendiği, bu istemin Valilikçe cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemin denetimi açısından idari yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği açık olduğundan, dava konusu uyuşmazlıkta 442 sayılı Köy Kanununun 3, 4. ve 5. maddeleri gözönüne alınarak öncelikle sınırın yeniden tespitini gerektiren yasal koşulların mevcut olup olmadığı saptanmak suretiyle zımni ret işleminin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekmekte iken, İdare Mahkemesince yasa uyarınca ancak idarece belirlenmesi mümkün olan sınırın bilirkişi marifetiyle fiilen yargı yerince belirlenmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 26.1.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.