Danıştay Kararı 8. Daire 2002/51 E. 2002/4463 K. 02.10.2002 T.

8. Daire         2002/51 E.  ,  2002/4463 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/51
Karar No: 2002/4463
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencisi iken Devlet Güvenlik Mahkemesi kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen ve Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 10/e-g maddesi uyarınca da yüksek öğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılan, 4616 sayılı Yasa uyarınca cezaevinden şartlı salıverilen davacının, 2547 sayılı Yasaya 4584 sayılı Yasa ile eklenen geçici 46. maddeden yararlandırılmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 2547 sayılı Yasaya 4584 sayılı Yasa ile eklenen Geçici 46. maddede gözlem altında veya tutuklu bulunanların bu hallerin sona ermesini takip eden iki ay içerisinde müracaat ettileri takdirde bu kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilecekleri kurala bağlanmış olmasına karşın, hükümlüler için açıkça bir düzenleme bulunmadığından, oluşturulan işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı redededen … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : 2547 sayılı Yasanın Geçici 46. maddesi ile 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere öğrenci affından yararlanma hakkı verilmiş olup, 23.12.2000 tarihinde şartlı salıverilen ve bu haliyle 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar okulla ilişiği kesilen öğrencilerle aynı statüde bulunan davacının, bu tarihten sonraki iki ay içerisinde yaptığı başvuru üzerine ilgili Yasadan yararlandırılması gerekmekte iken aksi yönde verilen Mahkeme kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, 4616 sayılı Yasa uyarınca cezaevinden şartlı salıverilen davacının, 2547 sayılı Öğrenci Affı Yasasından yararlandırılmak istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur.
4584 sayılı Yükseköğretim Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi İle Bu Kanuna Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanunun 2. maddesi ile, 2547 sayılı Yasaya eklenen Geçici 46. maddenin 1. bendinde, yükseköğretim kurumlarında; hazırlık ve ara sınıflar dahil bütün sınıflarda önlisans ve lisans düzeyinde öğrenim yapan öğrencilerin, 12 Eylül 1980 tarihinden 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar, her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere ilişiklerinin kesilmesine sebep olan bütün dersler için devam, iki sınav ve bütünleme hakkı verileceği, 6. bendinde de; sınavlara girecek öğrencilerin haklarının hukuk dışı herhangi bir sebeple engellenemeyeceği,…gözlem altında veya tutuklu bulunanların bu hallerinin sona ermesini takip eden iki ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde, bu Kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davanın, davacının öğrenci iken 12.03.1999 tarihinde işlediği suç nedeniyle 3 yıl ağır hapis cezasıyla hükümlü iken 21.12.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4616 sayılı “23.04.1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartlı Salıvermeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun” ile 23.12.2000 tarihinde hükümlü bulunduğu cezaevinden şartlı salıverildiği, 25.01.2002 tarihinde 4584 sayılı Öğrenci Affı Yasasından yararlanmak istemiyle yaptığı başvurunun ise gözlem altında veya tutuklu bulunanlar bu halleri sona ermesini takip eden iki ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde, bu kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilecek iken hükümlüler için yasal bir düzenleme bulunmadığı, ancak hükümlüler için bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu yasa kapsamı dışında bırakıldığından bahisle davacının Geçici 46. maddeden yararlandırılmayacağı belirtilerek reddedildiği anlaşılmaktadır.
4584 sayılı Yasanın Geçici 46. maddesi ile 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun ilişikleri kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş öğrencilere öğrenci affından yararlanma hakkı verildiği açıktır.
Olayda, davacının 23.12.2000 tarihinde 4616 sayılı Yasadan yararlanarak şartlı salıverildiği, bu haliyle 1999-2000 öğretim yılı sonuna kadar ilişiği kesilmiş ve kesilme durumuna gelmiş öğrencilerle aynı statüde bulunduğu tartışmasızdır.
Bu durumda, davacının hükümlülük halinin sona ermesinden itibaren iki ay içerisinde öğrenci affından yararlanmak istemiyle bizzat idareye yaptığı başvuru üzerine yasadan yararlandırılması mümkün iken isteminin reddine ilişkin işlemde ve aksi yönde verilen mahkeme kararında yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 2.10.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi. Azlık Oyu (X) : 4584 sayılı Yükseköğretim Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi ile Bu Kanuna Geçici Maddeler Eklenmesine Dair Kanunun 2. maddesinin 5. Bendinde … Gözlem altında veya tutuklu bulunanlar bu hallerinin sona ermesini takip eden iki ay içerisinde müracaat ettikleri takdirde, bu Kanun hükümleri çerçevesinde haklarını kullanabilecekleri hüküm altına alınmıştır. Yukarıda sözü edilen kanun maddesi uyarınca tutuklu ve gözlem altında bulunanların bu hallerinin ortadan kalkmasından itibaren 2 ay içinde başvurmaları koşulu ile bu haktan yararlanabileceği belirtilmiş, hükümlü olanlar hakkında bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Davacının, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte ve başvuru için öngörülen süre içinde hükümlü olduğu açıktır.
Bu durumda, 4584 sayılı Yasanın Geçici 46. maddesinde hükümlüler için bir düzenleme olmadığı ve başvurular için öngörülen süre içinde de hükümlülük hali sona ermediğinden davacının başvurusunun reddinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyizen konu kararın onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyoruz.