Danıştay Kararı 8. Daire 2002/3569 E. 2002/6478 K. 30.12.2002 T.

8. Daire         2002/3569 E.  ,  2002/6478 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/3569
Karar No: 2002/6478
Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde öğrenci olan davacının, Kürtçenin seçmeli ders olarak ders programına alınması isteğiyle toplu halde verilen dilekçelerinden birisini imzaladığından bahisle bir yarıyıl okuldan uzaklaştırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9/d bendinden söz edilerek; dosyanın incelenmesinden, davalı üniversitede Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması talebini içeren tek tip dilekçelerin verilmesi eyleminden önce, üniversiteye ulaştırılan yazışmalarda belirtildiği üzere, yasa dışı bir örgütün organize etmesiyle değişik üniversitelerde aynı şekilde eylemlerin yapıldığı, bunlar hakkında disiplin işlemleri uygulandığı, … Üniversitesindeki söz konusu eylemin bu eylemlerle örtüştüğü ve diğer eylemlerin devamı olduğu ve yalnızca davalı üniversiteye münhasır bir olay olmadığı anlaşıldığından, olayda, söz konusu eylemden önce aynı eylemlerin başka üniversitelerde de tekrarlandığı ve eyleme adı karışan öğrenciler hakkında yasadışı örgüt bağlantısı olduğu iddiasıyla ceza ve disiplin soruşturmalarının yürütüldüğünün bilinmesine rağmen, belli öğrencilerin organizesiyle, aynı talepleri içeren matbu dilekçelerin, davacının da içinde bulunduğu 271 öğrenci tarafından imzalanması, dosyada belirtilen istihbari bilgiler doğrultusunda bir kısım öğrencilerin dilekçeleri geri çekmesi, bir kısmının ise direnmesi karşısında, dava konusu ceza nedeni dilekçe verme eyleminin Anayasanın 74. maddesinde öngörülen hakkın kullanılması niteliğinde bulunmadığı, aksine disiplin suçunu oluşturan bir eylem niteliğinde olduğu sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının, dava konusu işlemin hukuka aykırı olarak tesis edildiği ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ün Düşüncesi : Anayasanın 74. maddesinde, vatandaşların ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla, Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahip oldukları düzenlenmiş olup, Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması istemiyle dilekçe veren davacının bu eylemi, anayasal hakkı olması nedeniyle disiplin cezası verilmesini gerektirmeyeceğinden, aksi yönde verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; … Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi olan davacının, Kürtçenin seçmeli ders olarak ders programına alınması isteğiyle toplu halde verilen dilekçelerin birisini imzaladığından bahisle, bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Anayasanın 74. maddesinde, vatandaşların ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancıların kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahip oldukları düzenlenmiş olup, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 4/a maddesine ise Yükseköğretimin amacının, öğrencilerin, hür ve bilimsel düşünce gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, beden, zihin, ruh, ahlak ve duygu bakımından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş, ilgi ve yetenekleri yönünde yurt kalkınmasında ve ihtiyaçlarına cevap verecek, aynı zamanda kendi geçim ve mutluluğunu sağlayacak bir mesleğin bilgi, beceri, davranış ve genel kültürüne sahip vatandaşlar olarak yetiştirmek olduğu belirtilmiştir.
Dosyada bulunan, dava konusu işleme neden olan dilekçenin incelenmesinden davacının kürtçenin seçmeli ders olarak okutulmasını istediği anlaşılmış olup, yukarıda anılan anayasal düzenleme karşısında, davacının bu eyleminin onun anayasal hakkı olması karşısında, eylemin Yükseköğretim kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 9/d maddesindeki “dil, ırk, renk, din ve mezhep açısından kutuplaşmalara yol açıcı faaliyetlerde bulunmak” olarak değerlendirilmesi; 2547 sayılı Yasanın yukarıda anılan 4/a maddesindeki yükseköğretim kurumlarının amacına ters düşecektir.
Öte yandan idare mahkemesi kararından sonra; 9.8.2002 gün ve 24841 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 11. maddesinde Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi kanununun adının “Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi ile Türk Vatandaşlarının Farklı Dil ve Lehçelerinin öğrenilmesi Hakkında Kanun” şeklinde değiştirildiği belirtildikten sonra, bu Kanunun amacından sözedilip, c bendinde, Türk Vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerin öğrenilmesi için 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu hükümlerine tabii olmak üzere özel kurslar açılabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 30.12.2002 gününde oybirliğiyle karar veri