Danıştay Kararı 8. Daire 2002/1638 E. 2003/358 K. 23.01.2003 T.

8. Daire         2002/1638 E.  ,  2003/358 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2002/1638
Karar No: 2003/358

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekilleri : 1- …
2- …
3- …
4- …
Davacı Yanında Davaya Katılan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
İstemin Özeti : Davacının, … İli, … İlçesinde bulunan ruhsatlı maden sahasının (İR:4379 sayılı Mika+Feldispat), Maden Kanununun 6. maddesi uyarınca feshine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının … gün ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; seçimle gelmiş olsada, bir kamu görevlisi olan belediye başkanının, madencilik faaliyeti yürütmesine olanak bulunmadığı, Kanunun öngördüğü 6 aylık süre içinde maden hakkını devretmediğinden, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Belediye Başkanı olan davacıya ait maden ruhsatının iptaline ilişkin işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
3213 sayılı Maden Kanununun 6 ncı maddesinde; ….. devlet memurları, diğer kamu görevlileri, ilgili dairenin merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personelin arama, ön işletme ve işletme ruhsatı alamayacağı, maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanların memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu haklarını devretmeye zorunlu oldukları hükme bağlanmıştır.
Belirtilen hükme göre, ilk kez maden hakkı edineceklerden devlet memurları, diğer kamu görevlileri ile ilgili dairede çalışan personele yasak getirilmesine karşın, maden hakkına sahip iken bu hakkı kaybedecek olanlar yönünden dar bir yorum yapılarak sadece memur olanlar için yasak getirilmiştir.
Diğer taraftan, yasalarda belediye başkanlarına ticaret yasağı getiren bir hüküm olmadığı ve belediye başkanlarının memur statüsünde bulunmadıkları da açıktır.
Belirtilen durumda, davacının … İli, … İlçesinde maden işletme ruhsatına sahip olduğu, … tarihinde yapılan mahalli idareler seçiminde … ili, … İlçesi Belediye Başkanlığına seçilmesi üzere, anılan yasa hükmüne göre memur kabul edilerek ruhsat süresi içerisinde devretmediği gerekçesiyle feshedilmesine ilişkin işlemde yasaya uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 2577 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca davacının duruşma istemi yerinde bulunmayarak işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, belediye başkanı olan davacıya ait maden ruhsatının iptaline yönelik işleme ilişkindir.
3213 sayılı Maden Kanununun 6. maddesinde; “Maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil T.C. vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir.
Maden hakları gerçek veya tüzel kişi adına verilir.
Devlet memurları, diğer kamu görevlileri, ilgili dairenin merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel, arama, ön işletme ve işletme ruhsatı alamaz.
Maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanlar memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu hakları devretmeye mecburdurlar.
3. fıkradaki yasaklamaya tabi olup, miras yoluyla kendisine maden ruhsatı intikal eden mirasçı, durumundaki mani hal ortadan kalkmadığı takdirde 5. maddenin 4. fıkrası hükmü uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Maden Kanununun 6. maddesinin gerekçesinde ise; bu madde ile madencilik haklarının kimlere verilebileceğinin belirlendiği, yine aynı maddede maden haklarını alamayacak şahısların belirlendiği, madencilik ticari bir faaliyet olduğundan Devlet memurlarının ve kamu görevlilerinin bu hakları alıp faaliyette bulunmalarının mümkün görülmediği, ancak maden hakkı sahibi iken Devlet memuriyetine intisap edenlerin 6 ay içerisinde haklarını devir veya feragat etmeleri hükmünün getirildiği, aksi takdirde bu çeşit hakların iptal edilmesinin öngörüldüğü açıklaması bulunmaktadır.
Maden Kanununun 6. maddesi ile madde gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden, maddenin, maden hakkını ilk defa alacaklara, maden hakkına sahip iken kaybedeceklere ilişkin olarak ayrı düzenleme getirdiği, maddenin 3. fıkrasında maden hakkını alamayacak kişiler sayılırken, geniş bir yorumla “memur” ve “diğer kamu görevlileri” ile ilgili dairede çalışan, personele yasak getirildiği ve bu suretle yasa koyucunun memur ve memur işlevi gören diğer kamu görevlileri için 657 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda mevcut ticaret yasağı hükümlerine paralel bir düzenleme yapmayı amaçladığı, maddenin 4. fıkrasında ise, maden hakkına sahip iken bu hakkı kaybedecekler sayılırken; dar bir yoruma gidilerek sadece “memur” olanlar için yasak getirildiği, böylece maddenin 3 ve 4. fıkralarında kimlerin ruhsat alamayacağı ve kimin durumundaki değişiklikten dolayı hangi hakkını devre zorunlu olduğunun isim belirtmek suretiyle açıkça ortaya konulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, maden mühendisi olan ve madencilik yapan davacının, madencilik çalışmaları kapsamında önceden …İli, … İlçesindeki maden sahası için işletme ruhsatına sahip olduğu, 18.4.1999 tarihinde yapılan yerel seçimlere katılarak … İli, … İlçesi Belediye Başkanlığına seçildiği, durumun davalı idare tarafından öğrenilmesi üzerine İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün … gün ve … sayılı yazısı ile olayı doğrulaması sonucu, davacının Maden Kanununun 6/4. maddesi uyarınca adına kayıtlı … sayılı maden sahasını 6 ay içinde devir talebinde bulunması gerekirken, 18.4.1999 tarihinden itibaren ilk 6 aylık zaman dilimi içerisinde devir talebinde bulunmaması nedeni ile davacı adına düzenlenmiş olan sahanın, Maden Kanununun 6. maddesi gereği ruhsatının feshedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, kanunlarda belediye başkanlarına ticaret yasağı getiren bir hüküm bulunmadığından ve belediye başkanlığı sürekli değil, süreli bir hizmet olduğundan, belediye başkanının “memur” olmadığı da gözönüne alındığında davacıya Maden Kanununun 6. maddesi hükmü dayanak alınarak ruhsatlarının feshine ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 28.12.2001 gün ve E:2001/850, K:2001/1031 sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Açıklanan nedenlerle, …İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 23.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.