Danıştay Kararı 8. Daire 2001/133 E. 2001/5912 K. 13.12.2001 T.

8. Daire         2001/133 E.  ,  2001/5912 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/133
Karar No: 2001/5912

Davacı : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı
Vekili : …
Davalı : Sağlık Bakanlığı
Davacı Yanında Davaya Katılanlar : 1- …
Vekili : …
2- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
3- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
4- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
5- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
6- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
7- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
8- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
9- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
10- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
11- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
12- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
13- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
14- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
15- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
16- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
17- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
18- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
19- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
20- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
21- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
22- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
23- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
24- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
25- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
26- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
27- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
28- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
29- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
30- … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Davanın Özeti : Sağlık hizmetlerinin verimli olarak yürütülmesinde ihtiyaç duyulan ebe, hemşire ve sağlık memurlarının yükseköğretim sistemi ile uluslararası normlara uygun olarak yetiştirilmesini gerçekleştirmek üzere Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan 22.11.1996 tarihli protokolün feshedilmesine ve bunun duyurulmasına ilişkin 3.1.2001 gün ve … sayılı işleminin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Davanın çözümü görevinin adli yargı yerine ait olduğu, davalı idarenin olayda menfaati bulunmadığı, davalı idarenin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘un Düşüncesi : Dava konusu işlemin iptali gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı … ‘nin Düşüncesi : Dava, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından, Sağlık hizmetlerinin verimli olarak yürütülmesine ihtiyaç duyulan ebe, hemşire ve sağlık memurlarının yükseköğretim sistemi ile uluslararası normlara uygun olarak yetiştirilmesini gerçekleştirmek üzere Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan 22.11.1996 tarihli protokolün feshedilmesine ve bunun duyurulmasına ilişkin 3.1.2001 gün ve … sayılı işlemin iptali isteğiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 1. Ulusal Sağlık Kongresinde ve 175.Sağlık Şurasında belirlenen hedefler doğrultusunda, sağlık hizmetlerinin verimli olarak yürütülmesinde ihtiyaç duyulan ebe, hemşire ve sağlık memurlarının yüksekoğretim sistemi ile uluslararası mormlara uygun olarak yetiştirilmesini sağlamak üzere, Sağlık bakanlığının teklifi üzerine, Bakanlık ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı arasında 10.9.1992 tarihinde düzenlenen protokole göre, Bakanlığa bağlı eğitim-öğretim yapan sağlık meslek binaları içerisine sağlık meslek hizmetleri meslek yüksekokulları açılmasına ve sağlık meslek liselerinin tasfiyesine, bu liselere ait araç gereç ve binaların üniversitelere devredilmesine karar verildiği, bu doğrultuda çeşitli yerlerde sağlık Meslek yüksekokulları kurulduğu, daha sonra ek bir protokolle 35 sağlık meslek lisesi binasının da devredilmesine karar verildiği, 23.5.1995 tarihli Yüksek Sağlık Şurasında da, söz konusu bu eğitimin Avrupa Birliği normları doğrultusunda lisans düzeyine çıkarılmasının kararlaştırıldığı ve tüm alınan bu kararlar doğrultusunda, 2.11.1996 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 96/8655 sayılı BKK ile 79 Sağlık yüksekokul kurularak, bu okulların hayata geçirilmesi için her iki idare arasında 22.11.1996 tarihli protokolün düzenlendiği anlaşılmıştır.
Söz konusu protokolle belirlenen sağlık personeli eğitiminin yüksekokullarda yapılması ve BKK ile kurulan sağlık yüksekokullarının üniversitelerce faaliyete geçirilebilmesi amacıyla daha önce Sağlık Hizmetleri Yüksekokullarına dönüştürülen sağlık meslek liseleri binaları ile Bakanlar Kurulundaki yerlerde bulunan sağlık meslek liselerinin mevcut araç ve gereçleri ile birlikte 20yıl süreyle üniversite rektörlüklerinin kullanımına tahsis edilerek, bu eğitim için gerekli devlet yardımı alınmışken, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının protokolle belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediği nedeniyle, 22.11.1996 tarihli protokol feshedilerek, üniversitelere sağlık eğitimi için tahsis edilmiş olan bina, araç ve gereçlerin eğitim öğretim yılının ders kesim tarihi olan 30.6.2001 tarihine kadar geri alınması yolundaki dava dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğinden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının, yükseköğretim planlaması çerçevesinde ve protokol hükümleri doğrultusunda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır.
Nitekim davacı yanında davaya müdahil olarak katılan 20 Üniversite Rektörlüğü tarafından, üniversitelerine protokol gereği devredilen sağlık meslek liselerinde, ilk etapta kurulan sağlık hizmetleri yüksek okullarının sonradan sağlık yüksek okullarına dönüştürüldüğü ve bu okulların üniversiteleri bünyesinde fiilen eğitim-öğretim faaliyetinin devam ettiği belirtilmiştir. Ancak,uygulama sırasında devredilen bazı sağlık meslek lisesi binalarında faaliyete başlanılmadığı, bazı binaların amaç dışı kullanıldığı gibi bazı uygulama yanlışlıkları olduğu anlaşılmakta ise de, bu hususlar protokolün feshini gerektirmez. Zira temeli 1992 yılında atılmış olan bu protokol, hedeflenen amaç doğrultusunda aşama aşama gerçekleştirilecek nitelikte bir protokol olup, hedefe ulaşılması için gereken çabanın davacı kurul yanında,tüm yükseköğretim kurumları ile davalı Bakanlığında göstermesi gerekmektedir. Ayrıca hedefin büyüklüğü ile gerek alt yapı ve fiziki şartların sağlanmasında ve gerekse öğretim ihtiyacında yaşanan kaynak yetersizlikleri gözönüne alındığında amaca ulaşılmasının zaman ve özveriyi gerektirdiği yadsınamaz bir gerçektir.
Bu durumda, protokolün 16.maddesinde, protokolün uygulanmasından doğabilecek ihtilaflarda yargıya başvurulmaksızın öncelikle idari mekanizma içerisinde çözümün esas alınacağı belirtilmişken ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından protokol hedefleri doğrultusunda büyük biraşama kaydedilmişken, bir takım uygulama yanlışları yapıldığından bahisle protokolün feshedilmesinde kamu yararına ve hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptali gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Davalı idarenin görev itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Dava, sağlık hizmetlerinin verimli olarak yürütülmesinde ihtiyaç duyulan ebe, hemşire ve sağlık memurlarının yükseköğretim sistemi ile uluslararası normlara uygun olarak yetiştirilmesini gerçekleştirmek üzere Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan 22.11.1996 tarihli protokolün feshedilmesine ve bunun duyurulmasına ilişkin 3.1.2001 gün ve … sayılı işlemin iptali istemidir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 2880 sayılı Yasa ile değişik 7/d-2 maddesinde, Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusunda ve yükseköğretim planlaması çerçevesi içinde, bir üniversite içinde fakülte, enstitü ve yüksekokul açılması, birleştirilmesi veya kapatılması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek önerilere dayalı kararlar almak, yükseköğretim kurumları içinde konservatuar, meslek yüksekokulu veya destek, hazırlık okulu veya birimleri kurulması ile ilgili olarak doğrudan veya üniversitelerden gelecek öneriler üzerine karar vermek Yükseköğretim Kurulunun görevleri arasında sayılmıştır.
Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında 181 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede de davalı Bakanlığa sağlık meslek eğitimini Türk Milli Eğitim Temel Kanunu ve Mesleğin özel ve genel amaçları doğrultusunda yürütmekle ilgili görevler verilmişse de bu görevleri 2547 sayılı Yasanın yukarıda anılan kuralında belirtildiği üzere Devlet kalkınma planlarının ilke ve hedefleri doğrultusanda ve yükseköğretimin genel planlaması çerçevesi içinde aynı nitelikte görevleri bulunan diğer devlet kuruluşlarıyla koordineli bir şekilde yerine getireceği tabiidir.
Dosyanın incelenmesinden, 1. Ulusal Sağlık Kongresinde ve 175. Sağlık Şurasında belirlenen hedefler doğrultusunda, sağlık hizmetlerinin verimli olarak yürütülmesinde ihtiyaç duyulan ebe, hemşire ve sağlık memurlarının yükseköğretim sistemi ile uluslararası normlara uygun olarak yetiştirilmesini sağlamak üzere Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine 10.9.1992 tarihinde Bakanlık ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı arasında bir protokol düzenlendiği, bu protokolle Bakanlığa bağlı eğitim-öğretim yapan sağlık meslek liseleri binaları içerisinde ortaklaşa sağlık hizmetleri meslek yüksekokulları açılmasına, bu süreç içinde meslek liselerinin tasfiye edilmesine, liselere ait bina, eşya, araç ve gerecin üniversitelere devredilmesine karar verildiği, bu doğrultuda çeşitli yerlerde Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulları kurulduğu, 10.2.1993 tarihli aynı nitelikte ek protokol düzenlenerek 35 sağlık meslek lisesi binasının daha Bakanlıkça devredilmesine karar verildiği, 23.5.1995 tarihinde yapılan Yüksek Sağlık Şurasında da ebe, hemşire ve sağlık memurluğu eğitiminde önlisans düzeyinde olan eğtimin Avrupa Birliği normları doğrultusunda lisans düzeyine çıkarılmasının kararlaştırıldığı, bu doğrultuda 2.11.1996 tarihli 22805 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 96/8655 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 79 sağlık Yüksekokulu kurulduğu, bu okulların hayata geçirilmesi için davalı idareler arasında davaya konu 22.11.1996 tarihli bir protokolün imzalandığı, bu protokolde ebelik, hemşirelik ve sağlık memurluğu eğitiminin yüksekokullarda yapılması ve Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan sağlık yüksekokullarının üniversitelerce faaliyete geçirilmesi amacıyla daha önce sağlık hizmetleri meslek yüksekokullarına dönüştürülen sağlık meslek liseleri binaları ile Bakanlar Kurulu Kararındaki yerlerde bulunan sağlık meslek liselerinin mevcut araç ve gereçleriyle birlikte 20 yıl süreyle üniversite rektörlüklerinin kullanımına tahsis edilmesine karar verildiği, bu uygulama çerçevesinde protokolde belirtilen binaların yüksekokul eğitimi verilmek üzere üniversitelere tahsis edildiği, sağlık alanındaki bu eğitim için devlet yardımıda alındığı ancak dava konusu işlemle, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının protokolle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle bu protokolün iptal edilerek üniversitelere tahsis edilmiş olan tüm bina, araç ve gereçlerin 2000-2001 eğitim-öğretim yılının ders kesim tarihi olan 30.6.2001 tarihine kadar geri alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere dava konusu protokolün özünü Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık meslek liseleri binalarında sağlık yüksekokulu programlarının yürütülmesi esası oluşturmaktadır.
Davalı idareler arasında 1992 de imzalanan ilk işbirliği protokolünden bu yana protokol hükümleri doğrultusunda ve yükseköğretimin genel planlaması çerçevesinde Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının üzerine düzen yükümlülükleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Nitekim davaya müdahil olan üniversiteler tarafından belirtildiği üzere protokol gereği üniversitelerine devredilen sağlık meslek liselerinde, üniversiteler bünyesinde ilk etapta sağlık hizmetleri meslek yüksekokulu kurulduğu, daha sonra bunların sağlık yüksekokullarına dönüştürüldüğü ve bu okullarda fiilen eğitim-öğretim faaliyetinin yürütüldüğü görülmektedir.
Uygulama sırasında devredilen bazı sağlık meslek lisesi binalarında faaliyete başlanamadığı, üniversitelere devredilen bazı binaların başka devlet kurumlarına devredildiği, ya da amaç dışı kullanıldığı gibi bazı uygulama yanlışlıkları olduğu anlaşılmaktaysa da, bu tür uygulamalar potokolün tamamıyla feshini gerektirmez. Çünkü dava konusu protokolün 16. maddesinde, bu protokolün uyulanmasından doğabilecek ihtilaflarda yargıya başvurulmaksızın öncelikle idari mekanizma içinde çözümün esas alınacağı belirtilmiştir. Zaten kamu yararının sözkonusu olduğu bu konuda kamu hizmetinin devamlılığı ve idari istikrar prensibinin gereği de budur.
Protokolle hedeflenen amaç dışında kullanılan ve atıl durumda bulunan binalarla ilgili olarak bu tür tesislerin amaca yönlendirilmesi konusunda davalı bakanlığın protokolden doğan müdahale yetkisini kullanacağının kabulü gerekirse de bu durum protokolün feshini gerektirmez.
Sonuç olarak davalı bakanlıkça taraflar arasında imzalanan işbirliği protokolünün feshedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle hukuka aykırı dava konusu işlemin iptaline, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-lira avukatlık ücretinin ve …-lira yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacı idareye verilmesine 13.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.