Danıştay Kararı 8. Daire 2000/2537 E. 2000/5508 K. 25.09.2000 T.

8. Daire         2000/2537 E.  ,  2000/5508 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/2537
Karar No: 2000/5508

Temyiz İsteminde Bulunan : Türk Tabipler Birliği
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : …, … Devlet Hastanesinde kalp-damar cerrahisi uzmanı olarak görev yapan davacının, Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu kararı ile 4 ay meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davacının meslekten 4 ay süreyle men’i işlemine yönelik davanın reddine, dava konusu işlemin kamu kurum ve kuruluşlarına etki eden kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; davalı Birlikçe, meslek kuruluşları tarafından verilen disiplin cezalarının 4455 sayılı Yasa kapsamında olmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi: Doktor olan davacının kamu görevi ifasında mevzuata aykırı davranışından ötürü soruşturma açmaya ve disiplin cezası vermeye ancak disiplin amirleri yetkilidir. Davacının görev yaptığı kamu kuruluşunca herhangi bir disiplin soruşturması açılmamasına karşın davalı odanın, davacının görevinde kusurlu davrandığından bahisle kendi mevzuatına göre disiplin cezası uygulamasında hukuka uyarlık bulunmamakla birlikte, mahkeme tarafından, davacıya verilen cezanın 4455 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Yasa kapsamında bulunduğu gerekçesiyle af nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen karara, davalı idare tarafından yapılan temyiz isteminin; davacıya verilen ceza af kapsamında olmadığından kabulü gerektiği düşünülmüştür.
Mahkeme tarafından yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak bir karar verileceği açıktır.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, …, … Devlet Hastanesinde kalp-damar cerrahisi uzmanı olarak görev yapan davacının, Türk Tabipler Birliği Yüksek Onur Kurulu kararı ile 4 ay meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur.
4455 sayılı Yasanın 1. maddesinde, bu maddede sayılan bazı suçlar hariç; kanun, tüzük ve yönetmelikler gereğince memurlar ve diğer görevliler ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükmü yer almış, Türk Tabipler Birliği Soruşturma ve Yargılama Yönetmeliğinin 3. maddesinin (c) bendinde, geçici olarak meslekten alıkoyma cezası alanların ceza süresi içinde Türkiye’nin hiçbir yerinde muayenehane açamayacakları, herhangi bir yolla mesleği uygulayamayacakları, resmi kurum ve kuruluşlarda mesleği yürütemeyecekleri hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan Anayasanın Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları hakkındaki 135. maddesinin 2. fıkrasında, kamu kuruluşlarında asli ve sürekli görevlerde çalışan meslek mensuplarının meslek kuruluşlarına girme mecburiyeti olmadığı belirtilmiştir.
Bu durumda olup da meslek kuruluşlarına üye olmayanlar hakkında meslek kuruluşlarının disiplin cezası verme yetkisinin söz konusu olmayacağı açıktır. Tabipler ve üniversitelerde kısmi statüde çalışan meslek mensubu Profesör ve Doçentlerin, kamu kuruluşlarındaki hizmetleri dışında serbest meslek mensubu olarak yaptıkları hizmetlerde, meslek kusuru işlemeleri halinde meslek kuruluşunun disiplin cezası verme yetkisi bulunduğu tartışmasızdır.
Dosyanın incelenmesinden, … Devlet Hastanesinde görevli kalp damar cerrahisi uzmanı olan davacının, tedavi amacıyla kalp damar cerrahisi servisine yatırılan Bağ-Kur sigortalı hastalar için usulsüz reçete düzenlediği ve bu suretle kurumun zarara uğramasına neden olduğu gerekçesiyle cezalandırıldığı anlaşılmıştır.
İdare Mahkemesince; disiplin cezası kapsamında kalan 4 ay süre ile kamu kurum ve kuruluşlarında mesleğini yapmamasına ilişkin kısım için, davacı tarafından 4455 sayılı Yasanın yürürlük tarihinden itibaren 30 gün içinde davaya devam etme isteğini belirten bir dilekçe de verilmediğinden, af nedeniyle işlemi inceleme ve uygulama olanağı bulunmadığı gerekçesiyle, davacının meslekten 4 ay süre ile men’i işlemine yönelik davanın reddine, dava konusu işlemin kamu kurum ve kuruluşlarına etki eden kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Doktor olan davacının, kamu görevi ifasında mevzuata aykırı davranışından ötürü soruşturma açmaya ve disiplin cezası vermeye ancak disiplin amirlerinin yetkili olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu nedenle, davacının görev yaptığı kamu kuruluşunca herhangi bir disiplin soruşturması açılmamasına karşın davalı odanın davacının görevinin niteliğini değerlendirmeden, görevinde kusurlu davrandığından bahisle kendi mevzuaatına göre disiplin cezası uygulamasında hukuka uyarlık bulunmadığı açıktır
Öte yandan, doktorluk mesleği bir kamu hizmeti olmakla beraber, Meslek kuruluşları tarafından verilen disiplin cezalarının anılan Af Yasası kapsamında kabulüne olanak yoktur.
Bu durumda, davacıya verilen ceza 4455 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Yasa kapsamında bulunmadığından, mahkemece bu gerekçe ile verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına, işin esası hakkında yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine, 25.9.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.