Danıştay Kararı 8. Daire 1999/2720 E. 2000/8365 K. 19.12.2000 T.

8. Daire         1999/2720 E.  ,  2000/8365 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/2720
Karar No: 2000/8365

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
İstemin Özeti : Doktor olan davacının, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında boş bulunan Yardımcı Doçentlik kadrosuna atanması isteminin reddine ilişkin 6.3.1998 gün ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan davada, davacının atanmayı istediği anabilim dalında üç adet yardımcı doçentin görev yapmakta olduğu ve ilgili birimde kamu hizmetinin aksamadan yürütülmekte olması, yeni bir atamaya gereksinim olmaması ve aynı sınava katılan isteklilerin de atanmamış olması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılıktan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; idarenin takdir yetkisini mutlak, sınırsız ve keyfi kullandığı öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : İhtiyaç olduğu için ilan edilen kadroya başvuran ve ataması kararlaştırılan davacının isteminin, daha sonra ihtiyaç olmadığından bahisle reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali gerekirken davayı reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi : Uyuşmazlık, davacının yardımcı doçent kadrosuna atanmaması işleminden doğmuştur.
Davaya konu işlemin, davacının atanmak üzere başvurduğu Adli Tıp Anabilim Dalında halihazırda üç yardımcı doçentin görev yaptığı yolundaki fakülte dekanlığı görüşü esas alınarak oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 23. maddesi hükmüne göre bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik kadrosunun ilanı ve maddede yer alan prosedür izlendikten sonra atamanın yapılması hakkı ve görevi münhasıran üniversite rektörüne aittir. Başka bir anlatımla, üniversitedeki bir birimde yardımcı doçent görevlendirilmesine ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi ve bu kadronun ilanı ile görevli olan rektörün, ilan işlemini yerine getirdikten sonra, atamanın yapılacağı aşamada fakülte dekanının yardımcı doçente ihtiyaç bulunmadığı yolundaki görüşüne itibar edilerek atamanın yapılmamasında takdir yetkisinin objektif ve hukuka uygun kullanıldığından söz edilemez.
Kaldı ki, dekanlık görüşünden yaklaşık dört ay önce fakülte yönetim kurulunun davacının atanmasının uygun olacağına karar verdiği gözönüne alındığında, fakülte dekanının değişmesi üzerine bu kez ihtiyaç olmadığının bildirilmesiyle oluşan çelişki de dava konusu işlemin geçerlilik ve inandırıcılığını ortadan kaldırmaktadır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerekir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalında ilan edilen Yardımcı Doçentlik kadrosuna atanması yolundaki isteminin reddine ilişkin 6.3.1998 gün ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 23. maddesinde, bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik kadrosunun, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edileceği, fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda Dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksek okullarda müdürler, biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isteyecekleri, dekan veya ilgili müdürün kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunacakları, atamanın rektör tarafından yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına bir adet yardımcı doçent alınacağının 16.12.1996 gününde ilan edilmesi üzerine, davacının bu kadroya alınması için başvurduğu, yabancı dil sınavında başarılı olduğu, jüri üyelerinin tamamının olumlu görüş bildirdiği, Tıp Fakültesi Yönetim Kurulunun … gün ve … sayılı toplantısında, davacının üç yıl süre ile Adli Tıp Anabilim Dalına Yardımcı Doçent olarak atamasının uygun olacağına ve teklifin rektörlüğe sunulmasına oyçokluğu ile karar verildiği, bu karardan sonra Tıp Fakültesi yönetiminde değişiklik olduğu, … Üniversitesi Yönetim Kurulunun … gün ve … sayılı toplantısında, davacının atanması hakkında fakülteden görüş istenilmesine karar verildiği, Tıp Fakültesi Dekanlığının … gün ve … sayılı yazısı ile Adli Tıp Anabilim Dalında halen üç yardımcı doçentin görev yaptığı, söz konusu Anabilim Dalına dördüncü bir yardımcı doçent atanmasının gerekli olmadığı yolunda Rektörlüğe görüş bildirmesi üzerine davacının atanmasının yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacının atamasının yapılıp yapılmaması konusunda idare takdir yetkisine sahip ise de, anılan yetki mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır ve bu yetkinin kullanımında hukuken geçerli sebeplere dayanılması gerekmektedir.
Olayda, Adli Tıp Anabilim Dalı için ilan edilen kadroya başvuran ve jüri üyelerinin tamamının olumlu görüş belirttiği davacının, atanma prosedürünün son aşamasını beklediği bir anda, atanmasının gerekli olmadığı şeklinde bir gerekçeyle atanmamasını idari istikrar ilkesiyle bağdaştırmak olanaksızdır.
Bu durumda, idarede devamlılık esas olduğundan ve davacının atanmasına engel bir belge ve bilgi de ortaya konulmadığından, sadece fakülte yönetiminin değişmesi üzerine atamanın gerekli olmadığı yolunda görüş bildirmesi üzerine atamanın yapılmamasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 19.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.