Danıştay Kararı 8. Daire 1998/892 E. 1999/3961 K. 16.06.1999 T.

8. Daire         1998/892 E.  ,  1999/3961 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/892
Karar No: 1999/3961

Davacılar : 1-…
2-…
3-…
4-…
Vekilleri : …
Davalı : …
Davalı İdare Yanında
Davaya Katılan : …
Vekili : …
İstemin Özeti : 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 31. maddesi uyarınca yük ve yolcu nakliyatı yapan otobüs, kamyon ve çekici türü araç sürücülerinin hız limitlerini ve çalışma sürelerini tesbit etmek ve denetim altına almak için bu araçlarda takoğraf bulundurulması ve kullanılır durumda olması ile ilgili uygulamanın, 1984 model ve daha yaşlı araçlar ile şehir içinde çalışacağını beyan eden kamyon, çekici veya otobüslerde aranmayacağına ilişkin İçişleri Bakanlığının 12.1.1998 gün ve 12 sayılı Genelgesinin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 31. maddesinin (b) bendinde, kamyon, çekici ve otobüslerde ayrıca takoğraf bulundurulması ve kullanılır durumda olmasının zorunlu olduğunun hükme bağlandığı, 18.7.1997 gün ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, 64, 98 ve 99. maddelerinde model yılına bakılmaksızın, şehiriçi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan kamyon, çekici ve otobüslerde takoğraf cihazının bulundurulacağı ve kullanılacağına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, İçişleri Bakanlığının 29.9.1997 gün ve 196 sayılı Genelgesi ile anılan hükümlere paralel düzenleme getirildiği, ancak daha sonra çıkarılan 210 ve 230 sayılı Genelgelerle uygulamada keyfi olarak ayrıcalıklar yaratıldığı, dava konusu edilen 12.1.1998 gün ve 12 sayılı Genelge ile de, 196 sayılı Genelgeye aykırı düzenleme yapıldığı, 2918 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik hükümleri ile şehiriçi ve şehirdışı ayırımı yapılmadan, araçların modeli konusunda istisna getirilmeden bütün kamyon, otobüs ve çekicilerin elektronik takoğraf takmasının mecburi kılındığı, Türkiye’de trafiğe kayıtlı kamyonların yoğun olarak şehirlerarası yollarda yük taşımacılığı yaptığı ve belli saatlerde şehir içine girişlerinin yasaklandığı ve eski model kamyonların motorunun rektifiye edilerek hız yapabileceğinin bilinen bir gerçek olduğu, artan çok ölümlü trafik kazalarının önlenebilmesi için bulundurulması ve kullanılması zorunlu olan takoğraf cihazının uygulanmasına getirilen bu istisna hükümlerinin siyasi bir nitelik taşıdığı öne sürülerek iptali ile 196 sayılı Genelgeye göre işlem yapılması gerektiğinin karara yazılması istemidir.
…. Savunmasının Özeti: Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 99/f maddesinde, takoğraf cihazlarının araçlara takılmasına dair esas ve usullerin İçişleri Bakanlığının genelgesi ile belirleneceği hüküm altına alındığından dava konusu genelge ile yapılan düzenlemede mevzuata aykırılık bulunmadığı, şoför esnafının mağduriyetinin önlendiği, halkın can, mal güvenliğinin ihlalinin söz konusu olmadığı öne sürülerek açılan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı İdare Yanında Davaya Katılan … Savunmasının Özeti : Davacı şirketlerin muhtemel zararlarının, kişisel haklarının ihlali olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından, davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği, 16.6.1985 tarih ve 18786 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ilk Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 114. maddesinde takoğraf cihazının, şehirlerarası yük ve yolcu nakliyatı yapan otobüs, kamyon ve çekici taşıtlar için zorunlu olduğunun belirtildiği, şehir içindeki taşıtlar için ise bu koşulun aranmadığı, Yönetmeliğin anılan maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 159 ve 180 sayılı genelgeler ile de takoğraf cihazının takılması zorunluluğunun model yılına göre düzenlendiği, davalı idarenin 29.9.1997 gün ve 196 sayılı Genelgesinin eski uygulamalara ters ve fiili duruma uygun olmadığı, 1984 modelden daha eski kamyon ve otobüs gibi araçların ekonomik ömrünü tamamladığı, 50-60 km den daha fazla hız yapmalarının mümkün olmadığı, o nedenle aşırı hız kontrolünü sağlayan takoğrafın bu araçlara takılmasının bir yararı olmadığı, bu tip araçlara sahip en az 300 bin esnafın ekonomik yönden büyük sıkıntıya gireceği öne sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Davanın kısmen kabul edilerek Genelgenin 1. ve 2. maddelerinin iptali, 3. maddeye ilişkin istemin reddi ile 196 sayılı Genelgenin uygulanmasına ilişkin kısmının ise incelenmeksizin reddinin gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Dava, İçişleri Bakanlığının takograf uygulaması esaslarını düzenleyen 12.1.1998 günlü, 12 sayılı genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Takografı arızalı araç sürücülerine onarım için süre verilerek bu süre sonunda onarım yapılmaması durumunda aracın trafikten men edilmesine ilişkin dava konusu genelgenin 3 ncü maddesinin iptalinde davacıların hukuki menfaati bulunmadığından, görülmekte olan bu davanın dilekçe içeriğine göre; kamyon, çekici ve otobüslerde takograf uygulaması zorunluluğundan, 1984 ve daha yaşlı araçlar ile şehir içinde çalışacağı beyan edilen bu tür araçların ayrıcalıklı tutulmasına ilişkin genelgenin 1 ve 2 nci maddelerinin iptaline yönelik olarak incelenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 31 inci maddesinde; kamyon, çekici ve otobüslerde takograf bulundurulması ve kullanılır durumda olmasının zorunlu olduğu hükme bağlanmış ve bu emredici hükümde araç modeli, yaşı ve güzergahı ile ilgili olarak herhangi bir istisnaya yer verilmemiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 64 üncü maddesinde de aynı kural yinelenmiş ve dava konusu genelgenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 99 uncu maddesinde ise; bu cihazların şehiriçi ve şehirlerarası yük ve yolcu nakliyatı yapan otobüs, kamyon ve çekicilerde kullanılır durumda bulundurulması ve kullanılmasının zorunluluğu ayrıca vurgulanmıştır.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin yürürlüğe girmesinden sonra yayımlanan 29.9.1997 günlü, 196 sayılı genelge ile, yasaya uygun olarak takograf zorunluluğu sürdürülmüş ancak kısa bir süre sonra yayımlanan 20.10.1997 günlü, 210 sayılı genelge ile, uluslararası yolcu taşımacılığı yapan ve resmi olarak tescil edilmiş bulunan araçlarda takograf zorunluluğu kaldırılmış, 7.11.1997 günlü, 230 sayılı genelge ile okul ve personel araçlarında da takograf zorunluluğuna son verilmiş ve nihayet dava konusu genelgenin 1 ve 2 nci maddeleri ile 1984 ve daha yaşlı araçlar ile şehir içinde çalışacağı beyan edilen kamyon, çekici ve otobüsler de takograf zorunluluğu dışında bırakılmıştır.
Yasaların uygulanmasını göstermek için çıkarılan tüzük, yönetmelik, genelge gibi düzenleyici işlemlerin dayandıkları üst hukuk normuna aykırı olarak bu normun hükümlerinin daraltılması, genişletilmesi yada istisna getirilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Dava konusu genelge ile araçların yaşı ve güzergahı dikkate alınarak takograf zorunluluğundan bağışık tutulmasında geçerli ve inandırıcı bir sebep bulunmadığı gibi, yasanın emredici hükmünün sözkonusu genelge ile değiştirilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan, 2918 sayılı Yasanın geçici 6 ncı maddesi ile; takografların öncelikle hangi cins araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağına ilişkin esasların hazırlanacak yönetmelikle gösterileceği yolunda Bakanlığa verilen yetki, yasada belirtilen takograf zorunluluğunu ortadan kaldıracak nitelikte bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu genelgenin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince 16.6.1999 günü yapılan duruşmada davacı şirketlerin vekili, davalı İçişleri Bakanlığı temsilcisi ile müdahil vekilinin geldikleri görüldükten, tarafların sav ve savunmaları ile Danıştay Savcısının düşüncesi dinlenildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İçişleri Bakanlığının 12.1.1998 gün ve 12 sayılı Genelgesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 2/2 maddesinde, İdari yargı yerlerince, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 31. maddesinin (b) bendinde, kamyon, çekici ve otobüslerde takoğrafın bulundurulması ve kullanılır durumda olmasının zorunlu olduğunun kurala bağlandığı, bu Yasaya dayalı olarak çıkarılan ve 19.7.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliğinin Araçlarda Bulundurulması Mecburi Gereçler başlığını taşıyan 64. maddesinin (b) bendinde de aynı hükme yer verilerek bu bent hükmüne uygun durumda bulunmayan araçların eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten men edileceğinin belirtildiği, anılan Yönetmeliğin Takoğraf Cihazı ile Sürücü Belgesi Bulundurma ve Kullanma Zorunluluğu başlığını taşıyan 99. maddesinin (b) bendinde, takoğraf cihazlarının şehiriçi ve şehirlerarası yük ve yolcu nakliyatı yapan otobüs, kamyon ve çekicilerde kullanılır durumda bulundurulması ve kullanılmasının zorunlu olduğu, (e) bendinde ise , kamyon, otobüs ve çekici cinsi araçların tescili esnasında takoğraf cihazının takıldığını gösterir belgenin ibraz edilmesinin zorunlu olduğu hüküm altına alınmıştır.
Anılan Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden hemen sonra, uygulamada birliğin sağlanması amacıyla İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 29.9.1997 gün ve 196 sayılı Genelge ile model yılına bakılmaksızın şehiriçi ve şehirlerarası yük ve yolcu taşımacılığı yapan otobüs, kamyon ve çekici türü araçlarda takoğraf cihazının bulundurulması ve kullanılmasının zorunlu hale getirildiği, ancak daha sonra yürürlüğe giren 20.10.1997 gün ve 210 sayılı Genelge ile uluslararası yolcu ve yük taşımacılığı yapan ve resmi olarak tescil edilen araçlar için, 7.11.1997 gün ve 230 sayılı Genelge ile de okul servis araçları ve personel servis araçları için takoğraf bulundurma zorunluluğunun kaldırıldığı görülmektedir.
İdarenin dava konusu edilen 12.1.1998 gün ve 12 sayılı Genelgesi ile de, “1-1984 model ve daha yaşlı araçlardan gerek tescil, gerekse muayene esnasında elektronik takoğraf mecburiyeti aranmayacağı, bu araçların şehirlerarası karayollarına çıkmaları halinde varsa mekanik takoğrafın kontrol edileceği, bunun bulunmaması halinde sürücü çalışma belgesinin kontrol edileceği, çalışma ve dinlenme sürelerine uymadığı tespit edilenlere gerekli cezai işlemin uygulanacağı, 2-Şehir içinde çalışacağını beyan eden kamyon, çekici veya otobüslerden yaş şartı aranmaksızın elektronik takoğraf takma mecburiyeti aranmayacağı, ancak bu araçların şehirler arası karayoluna çıktığı tespit edilirse gerekli cezai işlemin uygulanacağı, 3-Özellikle Güney ve Doğu Anadoluda ticari faaliyet gösteren kamyon sürücülerinin takoğraflarının arızalı olması halinde tamir süresinin uzaması neticesinde mağdur olduklarının Bakanlığa intikal eden şikayetler arasında yer aldığı, bunun için de, takoğrafı arızalı olan araç sürücülerinin sadece 15 gün süreyle sürücü çalışma belgesini kullanacakları, bu süre sonunda cihazın tamiri yapılmamışsa aracın trafikten men edileceği, arıza başlangıcında araç sürücüsünün en yakın trafik kuruluşuna müracaat ederek başlangıç süresini yazacağı ve bu kuruluşa mühürleteceği, yapılan kontrollerde bu mühürün aranacağı, sürenin bitip bitmediğinin de bu şekilde kontrol edileceği” kurallarının getirildiği anlaşılmaktadır.
Sürücülerin çalışma ve dinlenme süreleri ile yapmış oldukları hızı tesbite yarayan ve bu şekilde trafik kazalarının önlenmesinde birinci derecede önem arzeden takoğrafın, yük ve yolcu taşımacılığı yapan otobüs, kamyon ve çekici türü araçlarda bulundurulması ve kullanılır durumda olması zorunluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 31/b maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 64/b maddesi ile getirilmiş olup, anılan maddelerde ve bu cihazın hangi cins taşıtlarda bulundurulacağına ve kullanılacağına dair esasları düzenleyen anılan Yönetmeliğin 99. maddesinde, takoğraf kullanma zorunluluğu model yılına bakılmaksızın şehiriçi ve şehirlerarasında yolcu ve yük taşımacılığı yapan bütün araçlar için öngörüldüğünden, dava konusu Genelgenin 1. ve 2. maddeleri ile 1984 model ve daha yaşlı araçlarla, şehir içinde çalışacağını beyan eden araçların kapsam dışına çıkarılmasında, anılan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Diğer yandan, anılan Yönetmeliğin 99. maddesinin f bendi ile, takoğraf cihazlarının, özelliklerine göre araç sürücülerinin çalışma süresi, dinlenme süresi ve bu süreler içindeki hız sınırlarının tesbit edilmesi ve araçlara takılmasına ilişkin esas ve usullerin İçişleri Bakanlığının Genelgesi ile belirleneceği hüküm altına alınmış olup, bu cihazın hangi araçlara takılacağının belirlenmesine ilişkin olarak davalı idareye verilmiş bir yetki de bulunmamaktadır.
Takoğrafı arızalı araç sürücülerine onarım için süre verilmesine ve buna ilişkin düzenlemeler içeren Genelgenin 3. maddesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yukarıda anılan yasal hükümler doğrultusunda idari yargı yerlerince idari eylem ve işlem niteliğinde karar verilemeyeceğinden, davalıların 196 sayılı Genelgeye göre işlem yapılması gerektiğinin karara yazılması yönündeki istemlerinin incelenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile Genelgenin 1. ve 2. maddelerinin iptaline, 3. maddesine ilişkin davanın reddine, 196 sayılı Genelgeye ilişkin istemin ise incelenmeksizin reddine, dava kısmen ret kısmen iptal ile sonuçlandığından … lira yargılama giderinden … liranın davacılar üzerinde bırakılmasına, … lira yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca takdiren … lira vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine 16.6.1999 günü oybirliği ile karar verildi.