Danıştay Kararı 8. Daire 1998/7119 E. 1999/3067 K. 18.05.1999 T.

8. Daire         1998/7119 E.  ,  1999/3067 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/7119
Karar No: 1999/3067
Temyiz İsteminde Bulunan : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davalı idarede kısmı statüsde görev yapan davacının, görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; Üniversite Yönetim Kurulunun görüşü alınmadan Rektörlük işlemi ile davacının görevine son verilmesi işleminde usulde paralellik ilkesine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Kırıkkale İdare Mahkemesinin 12.11.1998 gün ve 862 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt Verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi: İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümünde kısmı statüde öğretim görevi yapan davacının görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemin iptali yolundaki idare mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 36/a-2 maddesinde; üniversitede kısmi statüde görev yapanların durumlarının iki yılda bir inceleneceği ve görevlerine devamlarına ihtiyaç olup olmadığına karar verileceği, göreve devamlarında yarar görülenlerin görevlerinin üniversite yönetim kurulunun görüşü ve rektörün kararıyla yenilenebileceği hükmü yer almıştır.
Belirtilen hukuki duruma göre; her defasında 2 yıl süre için kısmi statüye atananların, belirtilen süre sonunda haklarında yönetim kurulunca verilmiş olumlu görüş ile rektörün aynı yöndeki kararı bulunmadıkça görev sürelerinin kendiliğinden sona ereceği açıktır. Kaldı ki, yönetim kurulunca verilecek olan göreve devam konusundaki hüküm karar olmayıp görüş niteliği taşıdığı da kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden; davacının yasada belirtilen haftada en az 20 saat üniversitede bulunma koşulunu yerine getirmediği ve hizmetinden faydalanılamadığı belirlenerek görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemde takdir yetkisinin hukuka ve yasa hükmüne uygun biçimde kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davalı idarede kısmı statüde görev yapan davacının görev süresinin uzatılmamasına ilişkin işlemden doğmuştur.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 36/2 maddesinde; kısmi statüde görev yapan öğretim üyeleri düzenlenmiş olup, her defasında iki yıl için atanan bu profesör ve doçentlerin; haftada en az yirmi saat üniversitede bulunmak, eğitim öğretim, uygulama ve araştırmaları bölüm başkanının gösterdiği yerde ve onun denetimi altında yapmakla yükümlü oldukları, kısmi statüde görev yapanların durumlarının iki yılda bir inceleneceği ve görevlerine devamlarına ihtiyaç olup olmadığına karar verileceği, görevlerine devamlarında yarar görülenlerin görev sürelerinin üniversite yönetim kurulunun görüşü ve rektörün onayı ile yenilenebileceği belirtilmektedir.
Yukarda belirtilen Yasa maddesinde kısmı statüde görev yapanlardan görevlerinin devamında yarar görülenlerin, görev sürelerinin uzatımında üniversite yönetim kurulunun görüşünün alınmasının zorunlu olduğu, her defasında 2 yıl için atandıkları ve atama süresi sonunda görevin kendiliğinden sona ereceğinin belirtilmesi nedeniyle, görevin sona ermesi sırasında Üniversite Yönetim Kurulunun görüşünün alınması yolunda yasal bir zorunluluk bulunmamaktadır. Bu nedenle usulde paralellik ilkesi uygulanarak atama ve görev süresinin yenilenmesi sırasında getirilen usulün, görevin yasa gereği kendiliğinden sona ermesi sırasında da aranmasına hukuken olanak yoktur.
Dava konusu olayda; davalı üniversite de kısmı statüde görev yapan davacının, üniversite eski rektörü hakkında yapılan soruşturma sırasında, hizmetlerinden yararlanılamadığı, yasa gereği üniversitede bulunması gereken haftalık saati doldurmadığı ve hiç bir görev üstlenmediği tesbit edildiğinden, idarenin takdir hakkını bu yende kullarakak kısmı statüde görev yapan davacının görev süresini uzatmama yolunda tesis ettiği işlemde bu yönüyle de hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 18.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.