Danıştay Kararı 8. Daire 1998/6751 E. 1998/1573 K. 18.03.1999 T.

8. Daire         1998/6751 E.  ,  1998/1573 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1998/6751
Karar No: 1998/1573

Temyiz İsteminde Bulunan : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalında 18.7.1979 yılında ihtisasa başlayan ve askere gitmek üzere ayrılan davacının 4305 sayılı yasadan yararlanarak ihtisasına devam ettirilmesi talebinin reddine ilişkin davalı idarenin … gün ve … sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; usul ve Yasaya aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : İstemin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Halk Sağlığı Anabilim dalında uzmanlık öğrencisi iken askerlik hizmetini yerine getirmek üzere 13.10.1982 tarihinde görevinden ayrılan davacının 4305 sayılı yasa uyarınca uzmanlık süresini tamamlamak için yaptığı başvurunun, tıpta uzmanlık sınavına katılarak kazanması halinde önceki çalışmasının değerlendirileceği yolundaki 23.1.1998 günlü işlemin iptaline dair idare mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
4305 sayılı yasanın 1 inci maddesinde, halen eğitim ve öğretim yapan kurumlarda, yasanın yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişkisi kesilmiş veya kesilme durumuna gelmiş olanlara (master ve doktora öğrencileri dahil) bu kanunun yayımı tarihinden… itibaren iki ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları şartıyla ilişiklerinin kesilmesine sebep olan her ders için iki sınav hakkı verileceği … hükmü yer almıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3/t maddesinde lisansüstü öğreniminin; yüksek lisans, doktora, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik eğitimini kapsadığı vurgulanmış, yüksek lisansın; (Bilim uzmanlığı, yüksek mühendislik, yüksek mimarlık, master) lisansa dayalı eğitim-öğretim ve araştırma sonuçlarını ortaya koymayı amaçladığı, doktoranın; lisansa dayalı en az dört yarı yılı kapsadığı, tıpta uzmanlığın ise, sağlık bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli alanlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yükseköğretim olduğu belirtilmiştir.
Belirtilen hukuki durum karşısında her ne kadar tıpta uzmanlık eğitimi lisansüstü öğrenim olarak kabul edilmiş ise de, yüksek lisans ve doktoradan ayrı olarak tanımlanmış bulunduğundan, 4305 sayılı yasa ile master ve doktora öğrencilerine tanınan bir hakkı, yasa hükmünün yorum yoluyla genişletilerek tıpta uzmanlık öğrencilerinide kapsadığının kabul edilmesi yasanın amacı ile bağdaşmamaktadır.
Tıpta uzmanlık eğitimi master ve doktora eğitiminden farklı olması ve 4305 sayılı yasanın tıpta uzmanlık eğitimini kapsamaması nedeniyle, davacının talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteğinin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, Halk Sağlığı Anabilim dalında ihtisasa başlayıp askere gitmek üzere ayrılan davacının 4305 sayılı Yasadan yararlanma isteminin reddine ilişkin işlemden doğmuştur.
4305 sayılı Yasanın 2. maddesinde, halen eğitim ve öğretim yapan kurumlarda bu Kanunun yayımı tarihine kadar her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişkisi kesilme durumuna gelmiş olanlara (master ve doktora öğrencileri dahil)bu Kanunun yayımı tarihinden,1996-1997 eğitim-öğretim yılı sonunda ilişiği kesilecek olanlara, ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde,ilgili yükseköğretim kurumlarına başvurmaları şartıyla ilişkilerinin kesilmesine sebep olan her ders için iki sınav hakkı verildiği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının 4305 sayılı Yasadan yararlanmak amacıyla yaptığı başvurunun reddi üzerine açılan davada idare mahkemesince 2347 sayılı Yasanın 3/t ve 50/a maddelerinde tıpta uzmanlık eğitiminin lisans üstü öğretim olarak sayıldığı, doktora ifadesinin tıpta uzmanlığı da kapsadığı, bu nedenle 4305 sayılı yasada geçen doktora ve master ifadesinin tıpta uzmanlığı da kapsaması nedeniyle davacının yeniden tıpta uzmanlık sınavına girip kazandığı takdirde ihtisasına başlatılabileceği yolundaki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 3/t ve 50/a maddelerinde, tıpta uzmanlık eğitimi, lisans üstü öğretim olarak sayılmakla birlikte anılan Kanunda tıpta uzmanlık eğitiminin ayrıca tanımlandığı, Tababet Uzmanlık Tüzüğünün 2. maddesinde de, tıpta uzmanlık eğitimi yapan kişilerin asistan (araştırma görevlisi) olarak atandığı belirtilmekle, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından düzenlenen esaslara göre yürütülen ve tıp doktorlarına belirli oranlarda özel yetenek ve yetki sağlamayı amaçlayan bir yüksek öğretim türü olan tıpta uzmanlık öğrenimi, doktora eğitiminden farklı olduğundan 4305 sayılı Yasada yer alan doktora kavramı içerisinde yer alması mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda 4305 sayılı Yasada tıpta uzmanlık eğitimi yapanlar için bir düzenleme yapılmadığından idare mahkemesince bu eğitimin doktora kapsamında değerlendirilerek dava konusu işlemin iptal edilmesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 18.3.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.