Danıştay Kararı 8. Daire 1998/6358 E. 1999/6243 K. 16.11.1999 T.

8. Daire         1998/6358 E.  ,  1999/6243 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/6358
Karar No: 1999/6243

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti: … Birliğinin 2.12.1995 gününde yapılan Genel Kurulunda üye kayıt ücretinin 500.000.000-lira olarak belirlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 123. maddesinin son fıkrasında, kamu tüzel kişiliğinin ancak, yasayla veya yasanın açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacağının öngörüldüğü, Seyahat Acentaları Birliğini, Anayasaya göre kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu saymaya olanak bulunmadığından, birlik genel kurulunda alınan kararın iptali istemiyle açılan davanın idari yargıda görülme imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin 11.10.1996 gün ve 1049 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘un Düşüncesi: Kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … Birliğinin 2.12.1995 tarihinde yapılan Genel Kurulunda alınan kararın üye kayıt ücretinin 500.000.000-lira olarak belirlenmesine ilişkin kısmının iptali istemine ilişkindir.
İdare Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanı dışında bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Anayasamızın kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının tanımının yapıldığı 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile, kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleri olduğu tanımlanmış, yine Anayasanın 123. maddesinin son fıkrasında, kamu tüzel kişiliklerinin ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulacağı belirtilmiştir.
1618 sayılı … Birliği Kanununun 32. maddesinde de, … nın, mesleğin yurt ekonomisine ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirleri almak ve mesleki ahlak ve tesanüdü korumak amacıyla … Birliği adı altında tüzel kişiliği haiz bir birlik kuracakları, kuralı yer almıştır. Yukarıda anılan tüm kuralların birlikte değerlendirilmesinden davalı birliğin yasayla kurulmuş olması, amaçlarının anayasal tanıma uygun düşmesi karşısında birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini taşıdığı sonucuna varılmıştır. Hernekadar yasada birliğin mesleki kamu kurumu niteliği taşıdığına ilişkin bir ibare yer almamışsa da, kanunla kurulmuş bulunması ve yüklendiği kamu hizmeti birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini göstermesi bakımından yeterli görülmüştür
Bu durumda mesleki kamu kuruluşu niteliğindeki davalı birlik işleminden doğan uyuşmazlığın çözümü görevi idari yargının görevinde bulunduğundan, davayı görev yönünden reddeden idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 16.11.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.