Danıştay Kararı 8. Daire 1998/4790 E. 2000/8222 K. 13.12.2000 T.

8. Daire         1998/4790 E.  ,  2000/8222 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/4790
Karar No: 2000/8222

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Valiliği
İstemin Özeti : Davacı tarafından ruhsatlı olarak işletilmekte olan … İlçesi, .. Köyü … Mevkii … parselde bulunan kum ocağının faaliyetlerinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; yıllık rüsum bedelini zamanında ödemediği takdirde ruhsatın iptalini talep etmiş sayılacağı yolunda taahhüdü bulunan davacının ruhsatını iptal etme hakkı ve yetkisi bulunan davalı idarenin bu yola gitmeyerek yeni sözleşme yapılıncaya kadar kum ocağnın faaliyetinin durdurulmasına karar vermesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayıl kararının; işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘un Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiile idare mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Yıllık Rüsumun süresinde ödenmemesi halinde idarelerin Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanun uyarınca cebri tahsil işlemi ile alacağını takip hakkı vardır.
Taşocaklarının denetim ve yönetimi Anayasanın 168.maddesi uyarınca kanunla belirli usullerle yapılır.Kanun hükmündeki Taşocakları Tüzüğünde yer almayan bir denetim yönteminin kira sözleşmesi ile getirilmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle Taşocağı Sözleşmesinde rusumun süresinde ödenmemesi halinde ocaktaki faaliyetin resen durdurulabileceğine ilişkin kuralının,idareyi bu konuda,resen işlem tesisine yetkili kılmadığını kabul etmek gerekir.Bu sözleşme kuralı idareye adli ayrgı yerinden bu konuda karar aldıktan sonra,bu karar doğrultusunda işlem yapabileceğine göstermektedir.
Çünkü, taşocakları rusumları yıllıktır.Dönem içinde saha faaliyetin ocak sahibini ihtiyacı ile veya haklı sebeple yöntemine uygun biçimde durdurulduğu süreleri de kapsar.Yani yöntemine aykırı durdurma nedeniyle faaliyette bulunulamıyan süre için ruhsat sahibinin rusüm ödemesi gibi hak ve hakkaniyet ilkelerine aykırı bir durum söz konusu olur.
Açıklanan nedenlerle aksi yoldaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davacı tarafından ruhsatlı olarak işletilmekte olan kum ocağının faaliyetinin durdurulmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
T.C. Anayasasının 168. maddesinde, tabii servetler ve kaynakların Devletin hüküm ve tasarrafu altında olduğu, bunların aranması ve işletilmesi hakkının Devlete ait olduğu, Devletin bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzel kişilere devredebileceği, hangi tabii servet ve kaynağın arama ve işletmesinin Devletin gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak veya doğrudan gerçek ve tüzel kişiler eliyle yapılmasının, kanunun açık iznine bağlı olduğu, bu durumda gerçek ve tüzel kişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe yapılacak gözetim, denetim, usul ve esaslarının ve müeyyidelerinin kanunda gösterileceği kuralı yeralmıştır.
Olayda, davalı idarece 1997 yılı için 4.000.000.000.-lira rüsum tespit ve tahakkuk ettirildiği, bu rüsum bedelinin davacı tarafından ödenmemesi üzerine ödemediği takdirde ruhsatının iptalini kabul ettiği yönünde taahhütte bulunduğu da gözönüne alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Taşocaklarının denetim ve yönetimi Anayasanın yukarıda anılan maddesi uyarınca kanunla belirli usullere göre yapılır. Bu konuda kurallar getiren kanun hükmündeki Taşocakları Tüzüğünde yer almayan bir denetim yönteminin taahhütname ile getirilmesi mümkün değildir. Taahhütnamenin, rüsmun süresinde ödenmemesi halinde ruhsatın iptal edileceğine ilişkin kuralın, idareyi bu konuda re’sen işlem tesisine yetkili kılmaz.
Ayrıca olayımızda da olduğu gibi yıllık rüsumun süresinde ödenmemesi halinde idarelerin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre alacağını takip hakkı bulunmaktadır.
Bu durumda dava konusu taşocağı faaliyetinin durdurulmasına ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığından davayı reddeden idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 13.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.