Danıştay Kararı 8. Daire 1998/2002 E. 1998/2374 K. 24.06.1998 T.

8. Daire         1998/2002 E.  ,  1998/2374 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2002
Karar No: 1998/2374

Temyiz İsteminde Bulunan :… Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili :…
Karşı Taraf :…
Vekili :…
İstemin Özeti :… Üniversitesi, Maden Mühendisliği, Maden İşletme Bölümü Araştırma Görevliliği sınavına başvuran davacının 7.10.1996 ve 8.10.1996 günlerinde yapılan sınavlarda başarılı olduğu halde atamasının yapılmaması üzerine davalı idareye yaptığı başvurunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, davalı idarece yapılan ilan üzerine Maden Mühendisliği, Maden İşletme Bölümünde boş bulunan kadro için yapılan araştırma görevliliği sınavında başarılı olan ve anılan göreve atanmaması için başka herhangi bir engel hali tespit edilmeyen davacının, Maden Mühendisliği Bölüm Başkanının teklifi, Fakülte Yönetim Kurulunun kararına rağmen Dekanın uygun görüşü olmadığı ve araştırma görevliliği için gerekli bilgi birikiminde tereddüt bulunduğu gerekçesiyle söz konusu kadroya atanmamasına ilişkin işlemde, sebep ve maksat bakımından mevzuata ve kamu hizmeti gereklerine uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … İdare Mahkemesinin 26.12.1997 gün ve … sayılı kararının; 2547 sayılı Yasanın 33.maddesinde atama şartlarının belirlendiği, bu şartlardan olan Dekanın olumlu görüşü şartının bulunmadığı, davacının bu zamana kadar alınan araştırma görevlileri arasında en düşük notu aldığından Dekan üzerinde olumlu bir kanaat oluşturmadığı, işlemin hukuka uygun olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti :Başarı puanını davalı idarenin kendisinin belirlediği, eğer bu puanı düşük görüyor ise daha yüksek bir baraj koyabileceği, bu nedenle davalı idarenin gerekçesinin düşük puan olmadığı, Dekanın siyasi görüşü olduğunun ortaya çıktığı, aynı sınavda orta not alan bir başka adayı alelacele telefonla çağırıp göreve başlattıkları, yerinde olmayan temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nın Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Davacının araştırma görevlisi olarak atamasının yapılmaması işlemini iptal eden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
İdare Mahkemesi kararı; davacının araştırma görevliliği sınavında başarılı olduğu ve göreve atanması için herhangi bir engel bulunmadığı gerekçesine dayalıdır.
Oysa, davacının öteki 14 adayla birlikte girdiği yabancı Dil Sınavında en düşük not olan 50 puan aldığı, başvurduğu Maden İşletme Anabilim dalı sınavında da 52 puan aldığı, bu suretle en düşük düzeyde ancak barajı geçebilecek derecede başarılı olduğu, kendisinin atanması için öneride bulunan Bölüm Başkanlığımın da davacının bilimsel yeterliliği konusunda duraksaması bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, başvuruda bulunduğu bilim alanında minimun düzeyde başarılı olan ve bölüm de araştırma görevlisi sıkıntısı nedeniyle atanması önerilen davacı hakkında tesis edilen atamama işleminde hukuka ve akademik hizmetin gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, araştırma görevliliği için yabancı dil ve bilim sınavlarında başarılı olan davacının atamasının yapılmamasına ilişkin işlemden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yükseköğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili diğer görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların ilgili anabilim veya anasanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, Yüksekokul veya konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atanma süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği, kurala bağlanmıştır.
Yine aynı Yasanın 50.maddesinin a fıkrasında, lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra, yüksek öğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerin, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçileceği, d fıkrasında da, lisans üstü öğretim yapan öğrencilerin, her defasında bir yıl olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabileceği hükmü yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının davalı idarece yapılan ilan üzerine, Maden Mühendisliği, Maden İşletme Bölümünde boş bulunan araştırma görevliliği kadrosu için başvurduğu, 7.10.1996 gününde yapılan yabancı dil sınavında 50 puan, 8.10.1996 gününde yapılan bilim sınavında 52 puan aldığı, Maden Mühendisliği Bölüm Başkanlığının … gün … sayılı yazısı ile, davacının sınavlarda başarılı olduğu belirtilerek atanmasının Dekanlığa teklif edildiği, Mühendislik Fakültesi Yönetim Kurulunun … gün ve … sayılı kararıyla, atanmasının uygun olduğuna ve konunun Rektörlük makamına sunulmasına oyçokluğu ile karar verildiği, Rektörlükçe Dekanın uygun görüşü olmaması nedeniyle atamanın yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı yabancı dil sınavında başarılı olmak için gerekli olan en düşük puan olan 50 puan alarak, bilim sınavında da yine baraja çok yakın olan 52 puan alarak başarılı olmuştur.
Ancak, araştırma görevliliği gibi, akademik kariyerin başlangıcı olan ve sürekli araştırma ve çalışma yapılması gereken bir kadroya atanmak isteyen davacının, henüz mesleğe girişte başarı seviyesinin bu kadar düşük olması, kendisinin bu kadro için yeterince çalışma yapmadığını göstermektedir.
Öte yandan, davacının atanması konusunda teklifte bulunan Bölüm Başkanlığının da, davacının bilimsel yeterliliği konusunda tereddütleri olduğu, ancak fiilen görev yapan hiç araştırma görevlisi bulunmadığı için, bölümün acil ihtiyacı nedeniyle atanma teklifinde bulunduğu görülmektedir.
Bu durumda her ne kadar davacı yapılan sınavlarda minimum seviyede başarılı olmuş ise de, bilimsel yeterliliği konusunda ciddi tereddütler hasıl olduğundan atanmasının yapılmamasında hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 24.6.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.