Danıştay Kararı 8. Daire 1997/1535 E. 1997/4048 K. 18.12.1997 T.

8. Daire         1997/1535 E.  ,  1997/4048 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1997/1535
Karar No: 1997/4048

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … Dispanserinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışmakta olan davacının, görev yerinde Kurumca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde kusurlu davranması nedeniyle SSK Personel Yönetmeliğinin 124/B-a maddesi uyarınca kınama cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 14.11.1995 gün ve … sayılı SSK Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu işleminin iptali istemiyle açılan davayı; Anayasanın 129/3 maddesinde uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağının, SSK Personel Yönetmeliğinin 146. maddesinde, uyarma ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulamayacağının öngörüldüğü, davanın kendisine verilen kınama cezasına karşı açtığı davacının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; aynı olay nedeniyle ayrı ayrı ceza verildiği, işlemde yasal düzenlemelere uyarlık bulunmadığı öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi: İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi: Davacının kınama cezası ile cezalandırılması işlemine karşı açılan davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
T.C. Anayasasının 129.maddesi ile uyarma ve kınama cezasına karşı yargı yoluna başvurma sınırlandırılması getirilmişse de; bu sınırlandırmanın yine Anayasanın hak arama özgürlüğü ile ilgili 36.maddesi karşısında ancak yasa ile getirilebileceği açıktır.
Kanun koyucu ise bu konudaki tercihini 657 sayılı Devlet Memurları Yasası ile kullanmış olup, anılan yasanın 135.maddesi ile uyarma ve kınama cezalarına karşı dava açılamayacağı öngörülmüştür.
Bu itibarla, ancak yasa ile getirilmesi zorunlu bir kısıtlamanın Personel Yönetmeliği ile getirilmesine hukuki olanak yoktur.
Olayda, kınama cezasına karşı açılan işbu dava SSK Personel Yönetmeliğine göre incelenmeksizin reddedilmişse de; davacı 657 sayılı Yasa kapsamında memur olduğundan bu yasaya göre kınama cezasına karşı dava açamayacağı ortadadır.
Temyiz edilen İdare Mahkemesi kararının bu gerekçenin de eklenerek onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık davacının kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
İdare Mahkemesince, Anayasanın 129/3 ve SSK Personel Yönetmeliğinin 146.maddelerinde yer alan kurallar ile uyarma ve kınama cezalarının idari yargı denetimi dışında bırakıldığı gerekçesiyle, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
2709 sayılı Anayasa’nın Temel Haklar ve Ödevler Kısmının Kişinin Hakları ve Ödevleri bölümünde yer alan Hak Arama Hürriyeti Başlıklı 36.maddesinin 1.fıkrasında aynen, “Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir” hükmüne yer verilmiş, Anayasa’nın aynı kısmında yer alan Temel Hak ve Hürriyetlerin sınırlanması başlıklı 13.maddesinde de sınırlamanın, temel hak ve hürriyetlerin niteliği ne olursa olsun mutlaka kanun ile yapılması öngörülmüştür. Anayasanın 129.maddesindeki, uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı yolundaki hüküm, uyarma ve kınama cezalarının yargı denetimi dışında bırakılabileceği anlamını taşımakla, yukarıda açıklanan hak arama hürriyetine ilişkin 36.maddeye özel bir sınırlama getirmiştir. Ancak bu sınırlamanın yalnızca yasama organı tarafından getirilebileceği açıktır.
Davacının görev yapmakta olduğu Sosyal Sigortalar Kurumu, kendi özel kuruluş kanunu olan bir kurum olması nedeniyle, davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Yasasına tabi olmayıp 4792 sayılı Kanuna tabi olduğu açıktır.
4792 sayılı Kanunda ise uyarma ve kınama cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurma hakkını engelleyen herhangi bir kurala yer verilmemiştir.
Bu durumda, davacı hakkında 657 sayılı Yasa hükümleri uygulanamayacağına ve uygulanması gereken 4792 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Yasasında da kınama cezasına karşı idari yargı yolunun kapalı olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığına göre, idare Mahkemesince dava konusu disiplin cezasının incelenmesi ve esası hakkında karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 18.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.