Danıştay Kararı 8. Daire 1996/5175 E. 1999/1956 K. 12.04.1999 T.

8. Daire         1996/5175 E.  ,  1999/1956 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/5175
Karar No: 1999/1956

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacıya verilen 24 ay uzun süreli durdurma cezasının iptali istemiyle açılan davada; özel harekat şube müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacı hakkında jandarma ile birlikte yaptıkları bir operasyon sırasında üstü durumunda olan teğmene sözle hakaret ettiği gerekçesiyle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/4 ve 15. maddesi uyarınca geçmiş sicil ve çalışmaları da dikkate alınarak dava konusu işlem oluşturulmuş ise de, anılan Teğmenin Tüzükte sözü edilen amir ve üst durumunda sayılamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin 7.6.1996 gün ve 462 sayılı kararının; 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : İstemin kabulünün gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Polis memuru olan davacının 24 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Olayda, davacının özel harekat timinde görevli iken Jandarma kuvvetleriyle birlikte yapılan operasyon sırasında polis ve jandarmadan oluşan ortak birliğe komuta eden jandarma subayına küfür ettiği temyiz dosyası içerisinde yer alan soruşturma belgelerinin incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 154. maddesi gereğince bu özel görevin ifası sırasında jandarma subayının davacının amiri olduğu izahtan uzaktır.
Böyle olunca, davacının sübut bulan küfretme eyleminin Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 8/4 maddesinde yer alan amir ve üstlerine sözle hakaret etmek suçunun oluştuğunun kabulü zorunludur.
Zira, kamu hizmetinin düzenle yürütülmesini amaçlayan disiplin hükümlerinin davacıya uygulanmaması sonucu doğacağı gibi, davacının polis olduğu da gözönüne alındığında jandarma subayının davacının üstü ve amiri olmadığı gerekçesiyle disiplin işleminin iptalinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın bozulması gerekir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davacıya verilen 24 ay uzun süreli durdurma cezasına ilişkindir.
Jandarma Teşkilat ve Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin, Polisle İlişki Çalışma ve İşbirliği Esasları başlıkl 154. maddesinin son bendinde, Jandarma ile polisin birlikte çalışmalarına gerek duyulan durumlarda, ortak kuvvetin komuta sevk ve idaresinin, bu çalışmaya katılan Jandarma kuvvetlerinin en kıdemli birlik komutanı tarafından sağlanacağı, ancak ortak çalışmaya katılan polis teşkilatının amiri; emniyet amiri ya da enmiyet müdürü rütbesinde ise, bu amirlerin çalışma sonuçlanıncaya kadar mülki amirin emrinde müşavir olarak görev yapacakları öngörülmüştür.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … Emniyet Müdürlüğünde görevli iken, polis timleri ile askeri birliklerin yasa dışı terör örgütüne karşı müşterek yaptıkları operasyonda ortak kuvvetin sevk ve idaresini sağlayan Teğmen’e sözle hakaret ettiği gerekçesiyle cezalandırıldığı, ancak işlemin dava konusu yapılması üzerine, Teğmen’in ilgili Tüzükte belirtilen anlamda amir ve üst durumunda olmadığı gerekçesiyle işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan Yönetmelik hükümleri uyarınca, özel görevin yerine getirilmesi sırasında jandarma komutanı olan subayın, davacının amiri olduğu kuşkusuz bulunmaktadır.
Öte yandan, suçun oluşumu, gergin ve sıkıntılı ortamın etkisi ve davacının sicil durumunun da İdare Mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 12.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.