Danıştay Kararı 8. Daire 1996/5080 E. 1997/874 K. 14.03.1997 T.

8. Daire         1996/5080 E.  ,  1997/874 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/5080
Karar No: 1997/874

Temyiz İsteminde Bulunan : … Üniversitesi Rektörlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : ..
İstemin Özeti : … Üniversitesi Fen Edebiyet Fakültesi Dekanı iken görevinden ayrılarak katıldığı milletvekili seçimini kazanamayan davacının görevine döndürülmesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine … Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne öğretim üyesi olarak atanmasına ilişkin davalı idare işleminin iptali ile başvuru ile atama arasında geçen süreye ait yoksun kaldğı mali haklarının tazmini istemiyle açılan davada; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Ek 7 maddesinde milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerinde aday ve aday adayı olan Devlet Memurları ve diğer kamu görevlilerinin adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilecekleri kuralının bulunduğu, anılan madde hükmü ile kamu görevlerinde uzun yıllar çalışarak bilgi ve deneyim kazanmış olanlardan gerek parlamento gerekse mahalli idarelerde yararlanılmasına olanak sağlamanın amaçlandığı, bu nedenle seçimi kaybetmeleri durumunda eski görevlerine geri dönebilmelerinin kolaylaştırıldığı, dava konusu olayda, milletvekili seçimlerine katılan ve kazanamayan davacının görevine döndürülmek için başvurduğu 2.1.1996 tarihinde boş bulunan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığına atanması için 2547 sayılı Yasada öngörülen prosedürün başlatılması ve YÖK Başkanlığına öneride bulunulması gerekirken bu zorunluluk yerine getirilmeksizin geçerli olmayan sebeplerle davacının … Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne atanmasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ve yoksun kaldığı mali hakların tazminine ilişkin … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; davacının kazanılmış hak aylığı yönünden bir kaybının bulunmadığı, Dekanlığa atamanın YÖK Başkanlığına ait olduğu, 298 sayılı Yasada seçime katılmak üzere istifa eden kamu görevililerin mutlaka eski görevlerine atanmaları gerektiği yolunda bir hüküm bulunmadığı öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir. durdurulmasına ilişkin istemin reddi gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı iken görevinden ayrılarak katıldığı milletvekili seçimini kazanamayan davacının görevine döndürülmesi istemiyle yaptığı başvuru üzerine … Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne öğretim üyesi olarak atanmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 16. maddesinde, fakültenin ve birimlerin temsilcisi olan dekanın, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçileceği ve normal usul ile atanacağı kuralı bulunmaktadır.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun Ek 7. maddesinde ise, subay, astsubaylar hariç olmak üzere; milletvekili ve mahalli idareler genel ve ara seçimlerine aday ve aday adayı olan Devlet Memurları ve diğer kamu görevlilerinin, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, Yüksek Seçim Kurulunca seçim sonuçlarının ilanını takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Olayda, milletvekili seçimlerine katılan ve kazanamayan davacının, dekanlık görevine döndürülmesi için yaptığı başvuru üzerine, dekanlık görevine atanması için gerekli usulün başlatılması yerine … Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümüne öğretim üyesi olarak atandığı anlaşılmaktadır.
Davacının asıl görevi öğretim üyeliği olup, istifa etmeden önce yürüttüğü Dekanlık görevi ise, seçimle gelinen ve belli bir süre ile sınırlı olan ikinci bir görevdir. Belirli bir süre için seçimle gelinen bir görevin istifa yoluyla boşaltılması durumunda, ilgilinin yarım kalan görev süresini tamamlamak üzere doğrudan ayrıldığı görevine atanması mümkün değildir. Aynı göreve yeniden atanmasının ilk atamasındaki usule göre yapılacağı, atanma şansının aynı görev için yeterliğe sahip, diğer adaylarla eşit olduğu ve atanıp atanmamasının, bu konuda takdir yetkisi verilmiş olan makam ve organların takdirine bağlı bulunduğu açıktır.
Bu durumda, Rektörlük tarafından davacının Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı olarak Yükseköğretim Kuruluna önerilmeksizin, öğretim üyesi olarak atamasının yapılmasında, 2547 sayılı Yasanın 16. maddesi ile rektörlere tanınan takdir yetkisi nedeniyle hukuka aykırılık yoktur.
Öte yandan 258 sayılı Yasada “… görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilecekleri” denilmekle bu konuda idareye bir takdir hakkı tanındığı anlaşılmaktadır. Davacının ünvan ve derecesine uygun öğretim üyeliğine atanması nedeniyle bir hak kaybına uğradığından da söz edilemez.
İdare Mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeler uyarınca davanın reddi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 14.3.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) – : Temyiz dilekçesinde öne sürülen sebepler idare mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği yoyula çoğunluk kararına katılmıyoruz.