Danıştay Kararı 8. Daire 1996/5072 E. 1998/485 K. 18.02.1998 T.

8. Daire         1996/5072 E.  ,  1998/485 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/5072
Karar No: 1998/485

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : …
Vekili : …
Davanın Özeti : Davacı oda, davalı birliğin 1996 yılı Genel Kurulunda aldığı, serbest muhasebeci ve serbest muhasebeci mali müşavirlerin kaşe kullanma usulleri ile ilgili mecburi meslek kararı ve Vergi Usul Kanununun mükerrer 227. maddesine göre imzalanacak vergi beyannamelerinde uygulanacak esaslara ilişkin mecburi meslek kararının, Darphanede imal edilen ve T.C. rumuzunu taşıyan kaşelerin, resmi mühür olarak telakki edilebilecekleri ve Yeminli Mali Müşavir Mührü ile karıştırılabileceği, T.C.rumuzunun yalnızca özel kanun ve yönetmelik ile düzenleme yapılarak kullanılabileceği, meslek kararı ile bu konuda düzenleme yapılamıyacağı, muhasebecilerin yetki alanına ilgili kanun ve yönetmeliğe aykırı olarak denetim fonksiyonunun da eklendiği, halbuki Vergi Usul Kanununa yönelik denetim ve tasdik yetkisinin yalnızca Yeminli Mali Müşavirlere ait olduğunu öne sürerek iptalini istemektedir.
Savunmanın Özeti : 3568 sayılı Yasanın 29. ve 33/f maddeleri uyarınca uyulması mecburi meslek kararlarının alınmasının Birlik Genel Kurulunun görevlerinden olduğu, ilgili yönetmelikte de benzer düzenlemeler bulunduğu 14.9.1996 tarihinde … ‘da yapılan … Genel Kuruluna üç adet mecburi meslek kararı önerisinin sunulduğu, bu önerilerin ve kabul edilen önergelerin dikkate alınarak yeniden redakte edilmesi yetkisinin … Yönetim Kuruluna verildiği, Yönetim Kurulunun çalışmalarını tamamlamadığı ve yayımlanacak nihai kararların ortaya çıkmadığı, henüz genelge çıkarılmadığı, yalnızca 6.6.1996 günlü duyuru ile düzenleme yapıldığı, V.U.K’nun mükerrer 227. maddesinde, Serbest Muhasebeciler ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin vergi beyannamelerini imzalamasının düzenlendiği, vergi beyannamelerinin Serbest Muhasebeciler ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce, anılan madde kapsamında imzalanmasının ve yasada belirlenen yetkilerin karıştırılmasının söz konusu olmadığı, kaşe kullanımı konusunda herhangi bir zorunluluğun bulunmadığı, kaşelerin ruhsat sahibi olmayan kaçak, korsan muhasebecilerin faaliyetlerinin önlenmesinde etkili bir araç olacağı, öne sürülerek ve davanın reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : Davanın reddi gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : T.Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği Genel Kurulunca alınan Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin kaşe kullanma usulleri ile V.U.K.nun 227.maddesine göre imzalanacak vergi beyannamelerinde uygulanacak esaslara ilişkin mecburi meslek kararlarının iptali istenmektedir.
3568 sayılı Yasanın 29.maddesinde mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmanın, meslek mensuplarının menfaatlerini mesleki ahlak,düzen ve geleneklerini korumanın ve uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemenin birliğin görevlerinden olduğu öngörülmüştür.
Birlik Genel Kuruluda bu yetkiyi esas olarak 14.9.1996 tarihinde yapılan toplantıda dava konusu edilen kaşe kullanma usulleri ve V.U.K.nun 227.maddesi uyarınca beyannamelerin imzalanmasında uyulacak esasları belirlemiş bu önergeleri yönetim kuruluna sunmuştur.
Davacı Yeminli Mali Müşavirler Odası, T.C.Rumuzu taşıyan bu kaşelerin, yeminli mali müşavirlerin kullandığı mühürle karıştırılabileceğini, mühür kullanım ve tasdik yetkisinin yasa ve yönetmelik gereği yeminli mali müşavirlere ait olduğunu Genel Kurulca uyulması gereken mecburi meslek kuralları olarak belirlenen sınırlı uygunluk denetimi adlı denetim fonksiyonunun Yeminli Mali Müşavirlerin yetki alanına girdiğini bunun da 3568 sayılı Yasanın 12.maddesi hükmüne aykırı olduğunu ileri sürerek iptalini istemektedir.
Öncelikle davalı Birlikçe, kararların kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler olmadığı yolundaki sav,Genel Kurulca kaşe ile ilgili olarak alınan kararın bir genelge ile meslek odalarına duyurularak uygulamaya konulması karşısında geçerli görülmemiştir.
İmzalanacak beyannamelerde uyulacak esaslara ilişkin kararla ilgili olarak ise, V.U.K.’nun 227. Madde hükmünün uygulamaya geçirilebilmesi için Maliye Bakanlığınca düzenleme yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de, Maliye Bakanlığının 29.6.1997 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4.sıra Nolu Genel Tebliğinde bu konuda gerekli düzenleme yapılmış olup buna karşın açılan davada Danıştay 4.Dairesince yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği anlaşıldığından dava konusu olan Mecburi Meslek Kararının uygulanabilirliğinin kabulü gerekmektedir.
Gerek 3568 sayılı Yasanın 2 nci maddesinde gerekse V.U.K.nun 227.maddesinde Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin vergi beyannamelerini düzenlemek ve imzalamak yetkisi bulunmaktadır.
Davalı Birlikçe yukarıda belirtilen Yasanın verdiği yetkiye dayanarak V.U.K.nun 227.maddesine göre Serbest Muhasebecilerin Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin ve Yeminli Mali Müşavirlerin Vergi beyannamelerinin imzalanması hizmetlerinde yapacakları çalışmalar ve uyulması gereken usulleri belirleyen bir düzenleme oluşturulmuştur.
Bu düzenlemede salt V.U.K.nunun 227.maddesine göre vergi beyannamelerinin ekinde sunulan finansal tabloların ve hesap özetlerinin defterlere uygunluğu ile bu kayıtların doğru bir şekilde ve dayanakları olan belgelere uygun yapılması amaçlanmakta olup,ileri sürülenin aksine yeminli mali müşavirlerin mesleki alanına taşırılan herhangi bir çalışmaya yer verilmemiştir.
Dava konusu olan mecburi meslek kararının 4.maddesinde,yapılacak sınırlı uygunluk denetiminin karşıt inceleme ve üçüncü kişilerle mutabakatı içermediği için vergi revizyonu olmadığı, doğruluk denetimi içeren ve karşıt inceleme yetkisiyle gerçekleştirilen yeminli mali müşavirlerin tasdik faaliyetide olmadığı,salt yukarıda açıklanan amaca yönelik bir ön denetim olduğu açıkca belirtilmiştir.
Öte yandan,Serbest Muhasebe ve Mali Müşavirlerin kullanımına uygun görülen kaşelerin yeminli mali müşavirlerin mühürleri ile benzerlik göstermediği kaldıki,kullanma zorunluluğu da bulunmadığı da dosya içeriğiyle anlaşılmaktadır.
Bu durumda,davalı Birlikçe yasanın verdiği yetki uyarınca alınan dava konusu kararlarda mevzuata aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için önceden belirlenen 18.2.1998 gününde davacı ile davalı idare vekillerinin sav ve savunmaları ile Danıştay Savcısının düşüncesi dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … Genel Kurulunca alınan, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin kaşe kullanma usulleri ile Vergi Usul Kanununun 227.maddesine göre imzalanacak vergi beyannamelerinde uygulanacak esaslara ilişkin mecburi meslek kararının iptali istemiyle açılmıştır.
3568 sayılı Yasanın 29.maddesinde mesleğin geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar yapmanın, meslek mensuplarının menfaatlerini ahlak, düzen ve geleneklerini korumanın ve uyulması zorunlu meslek kurallarını belirlemenin Birliğin görevlerinden olduğu belirtilmiştir.
Davalı Birlik; anılan yasa hükmü uyarınca 1996 yılı Birlik Genel Kurul kararı uyarınca alınan kararların; Vergi Usul Yasasının 227.maddesi ile ilgili olarak Maliye Bakanlığınca herhangi bir düzenleme yapılması ve bu kararın halen yargıda olması nedeniyle, beyannamelerin imzalanmasında uygulanacak esasların henüz uygulamaya konulmadığını ve kaşe kullanma zorunluluğu da bulunmadığı, bu nedenle ortada idari davaya konu olabilecek işlemin bulunmadığını öne sürmektedir.
Ancak, V.U.K’nun 227 maddesi hükmünün uygulanmasına ilişkin Maliye Bakanlığının 29.6.1997 günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürülüğe giren 4 Nolu Genel Tebliği ile bu konuda gerekli düzenlemenin yapıldığı ve bu Tebliğin yürütülmesinin durdurulması istemin de Danıştay 4.Dairesinin 24.10.1997 gün ve 97/4079 sayılı kararıyla reddedildiğinin anlaşıldığı ve ayrıca kaşe kullanımı ile ilgili kararın bir genelge ile meslek odalarına duyurulmuş ve Darphaneye gerekli siparişler verilerek bu kaşelerin satışına başlanılmış olması karşısında davalı idarenin bu savı yerinde görülmemiştir.
Dava konusu V.U.K.’nun mükerrer 227.maddesine göre imzalanacak vergi beyannamelerinde uyulacak esasları belirleyen mecburi meslek kararının genel olarak incelenmesinden, yapılacak sınırlı uygunluk denetiminin karşıt inceleme ve üçüncü kişilerle mutabakatı içermediği için vergi revizyonu niteliğinde olmadığı, beyanname ve eklerinde yer alan finansal tabloların ve hesap özetlerinin defterlere uygunluk ile kayıtların doğru bir şekilde ve dayanakları olan belgelere uygun yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle bu faaliyetin, doğruluk denetimini içeren ve karşıt inceleme yetkisiyle gerçekleştirilen yeminli mali müşavirlerin tasdik faaliyeti niteliğinde olmadığı ve yeminli müşavirlerin mesleki görev alanına taşırılması sonucunu doğurmadığı açıktır.
Ayrıca, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirlerin kullanılması için bastırılan ve satışına başlanan kaşelerin ise yeminli mali müşavirlik mühürleri ile benzer olmadığı anlaşıldığından, bu konuda davacı iddialarıda yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … lira avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davaya verilmesine 18.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.