Danıştay Kararı 8. Daire 1996/312 E. 1997/1346 K. 15.04.1997 T.

8. Daire         1996/312 E.  ,  1997/1346 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1996/312
Karar No: 1997/1346

Davacı : …
Vekili : …
Davalı : …
Davanın Özeti : 1995 yılı Öğrenci Yerleştirme Sınavı sonucu … Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirilen ve öğrenime başlayan davacının, yerleştirme işleminin iptal edilmesine ilişkin 25.1.1996 gün ve … sayılı ÖSYM işleminin iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Davacının orta öğretim puanının ortanın altında olması ve ÖSS 1. Basamak Sınavında çok düşük puan almasına karşın II Basamak sınavında çok yüksek puan almasının kuşku doğurduğu, davacı hakkında yaptırılan inceleme ve araştırmalardan sonra işlem yapıldığı, işlemin yasal düzenlemelere uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : Dava; 1995 yılı Öğrenci Yerleştirme Sınavı sonucunda … Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler bölümüne yerleştirilen ve öğrenime başlayan davacının yerleştirme işleminin geri alınmasına dair 25.1.1996 gün ve … sayılı Ö.S.Y.M. işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında bazı ihbarların ulaşması üzerine, … Kriminal Polis Laboratuvarında yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, cevap kağıdındaki işaretlerin davacı veya başkalarına ait olup olmadığının anlaşılamadığının belirtildiği, daha sonra sınav evrakının üç üniversitenin istatistik bölümünde görevli profesörlerden oluşan bir kurula incelettirildiği, bu kurulun raporunda da, davacının birinci basamak sınavında çok düşük, 2.bazamak sınavında ise çok yüksek puan almasının olağan durum oluşturmadığı, istatistik esaslarına uymadığı, değerlendirmeler sonucunda öğrencinin aldığı puanların ve genel sıralamadaki yerinin kendisi ile sınava giren diğer öğrencilerden çok farklı kendine özgü sonuçları doğurduğu, bu başarının bilimsel ilkelerle açıklanamıyacağı yolunda görüş belirtildiği, sonuçta ikinci basamak sınav sonuçlarının ve yerleştirme işleminin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi işlemin dayanağı olan raporla tümüyle olasılık ve tahminlere dayalıdır. İdare herhangibir usulsüzlük ve yolsuzluğun kanıtını ibraz edememektedir.
Bu durumda tamamını soyut iddia ve ihtimal hesapları ile, sistemin bozulacağından bahisle işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır.
Davacının birinci basamak sınavında çok düşük, ikinci basamak sınavında çok yüksek puan almasının normal olmadığı gibi iddialar da başka kanıtlarla desteklenmedikçe işlem tesisini haklı göstermez.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile işlemin iptalinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Dava, 1995 yılı ÖYS. sonucuna göre … Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirilen davacının, yerleştirme işleminin iptali yolundaki işleme ilişkindir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin kuruluş, işleyiş ve görevleri başlıklı 10. maddesinde, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinin, Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslar çerçevesinde yükseköğretim kurumlarına öğrenci alınması amacıyla sınavları hazırlayan ve yapan, Öğrenci isteklerini de gözönünde tutarak Yükseköğretim Kurulunun tespit ettiği esaslara göre değerlendiren, öğrenci adaylarının yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmesini sağlayan ve bu faaliyetlerle ilgili araştırmaları ve diğer hizmetleri yapan Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kurum olduğu, yine aynı Yasanın Yükseköğretime giriş başlıklı 45. maddesinde ise, Öğrencilerin Devlet Yükseköğretim Kurumlarına esasları Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilen sınavla girecekleri, sonuçların değerlendirilmesinde adayların ortaöğretimdeki başarılarının dikkate alınacağı öngörülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 1995 yılı ÖYS’na katılan davacının sınav sonucuna göre … Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleştirildiği, hakkında bir takım ihbarlar yapılması üzerine, sınav kağıtları ve davacıya ait belgeler üzerinde önce … Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen Ekspertiz Raporunda, ÖSY cevap kağıdında bulunan kutucuklarda kurşun kalemle yapılan işaretlemelerin davacı tarafından veya başka bir şahıs tarafından yapılıp yapılmadığı yönünde bir kanaat belirtilemediği, daha sonra davacının durumunun …, … ve … Üniversitelerinin istatistik bölümünde görevli üç profesörden oluşan bilirkişi kuruluna incelettirildiği, bu bilirkişilerin yaptıkları çalışma sonucu düzenledikleri raporda, özetle; davacının lise diploma notunun 5 üzerinden 2.23, ÖYS ortaöğretim başarı puanının 44.458 olduğu, Birinci Basamak sınavında Eşit Ağırlıklı puanına göre başarı sıralamasında 642680,nci iken ikinci basamak sınavında sosyal puana göre genel başarı sıralamasında ise 1783.ncü olduğunun görüldüğü, bunun olağan dışı görünüm oluşturduğu, öğrencinin ÖYS cevap kağıdı incelendiğinde, önce 22 soruya yanlış cevap verip sonradan sildiği ve yeniden verdiği cevapların tamamının doğru olduğu, silinip tekrar cevap verilen sorularla birlikte Matematik kısmından 46, Türkçe kısmından 58, Sosyal kısmından 67 soruya yanıt verdiği ve bunların tamamının doğru cevap olduğu, silinip de doğrularının işaretlendiği soruların büyük bir bölümünde ise silinen cevapların doğruları ile yakınlığı ve benzerliği olmadığı, ayrıca ÖSS-EA puanları 116-120 arasında ve ortaöğretim başarı puanları 44-45 arasında olup da ikinci Basamak Sınavında sosyal puanı 506 dan daha fazla ve Türkçe-Matematik puanı 524 den daha fazla olan öğrencilerin sayısı 1993 yılında O, 1994 yılında O ve 1995 yılında ise yalnızca 1 öğrencinin ki bu öğrencinin de adı geçen öğrenci olduğunun görüldüğü, ayrıca istatiksel bakımdan güçlü olan uç değer testlerine uygulanması sonucunda da öğrencinin aldığı ilgili puanların gerçekten kitlenin çok dışında yer aldığının tesbit edildiği, sonuç olarak; yukarıda açıklanan değerlendirme ve ulaşılan sonuçlar ışığında davacı öğrencinin ÖSS ve ÖYS sınavlarında almış olduğu puanların ve genel sıralamadaki yerlerinin kendisi ile birlikte sınava giren diğer öğrencilere göre kitleden çok farklı bir durum ortaya koyduğu, ayrıca, geçmiş yıllardaki benzeri kitlelere bakıldığında beklenenden çok farklı bir yapı oluşturduğu ve bu yapının sadece bu kişiye mahsus olduğunun açıkça görüldüğü, dolayısıyla, bu öğrencinin 1995 ÖYS sınavındaki performansının bilimsel olarak açıklanamayacağı, yani kuşkulu bir durumun sözkonusu olabileceğine oybirliği ile kanaat getirildiği, bundan sonra ÖSYM Başkanı, Sınav Hizmetleri Bölümü Müdürü ve Test Araştırma Bölümü Müdüründen oluşan üç kişilik komisyonca da davacının durumunun görüşüldüğü ve oybirliği ile 1995 ikinci basamak sınavı (ÖYS) sonuçlarının iptal edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılması üzerine davalı idarece dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Çok büyük bir kitleyi yakından ilgilendiren üniversiteye giriş işlemlerinin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve hak etmeyenlerin üniversiteye girmelerini önlemekle görevli olan davalı idarenin, ciddi olan ve dayanağı bulunan bir ihbarı değerlendirip gerekli inceleme ve araştırmaları yaparak tesis ettiği işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 15.4.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu ( X ) : Davalı idare, davacının ÖSYM sınavlarında kopya yaptığına veya sınav kağıdının sonradan, cevap anahtarına uygun olarak yeniden işaretlendiğine ilişkin geçerli bir kanıt ileri sürememekte ve bir ihbar neticesi olayın basına aksetmesi sonucunda yaptırdığı soruşturma ve bilirkişi incelemesi neticesi olay hakkında yasal her hangibir olumsuz durumu saptayamamakta ve ortaya koyamamaktadır.
Yine davalı idare, ilgilinin, ÖSS sınavlarında çok düşük puan aldığını, orta öğretim süresince başarılı bir öğrenci grafiği çizemediğini ve 3 istatistikciye yaptırılan bilirkişi inceleme raporunun iceriğini ileri sürerek, (kaldıki rapor içeriği de davalı idare işlemini doğrulayamamaktadır.) davacıya isnat edilip Yüksek Öğretim Kurumundan ilişiğinin kesilmesine sebeb olan kopya veya üçüncü kişilerce yeniden işaretlenme olayının yapıldığının kabul edilmesi gerektiği yolunda mücerret verilere dayanmamaktadır.
İdarenin, sınavın ve sınav sonrası işlemlerin sağlıklı yapılmasını aldığı önlemlerle sağlaması, mevzuata aykırı bir işlem yapılmışsa bunu bütün kanıtlarıyla ortaya koyarak sebep olanları cezalandırması kendi yetki ve sorumluluk alanı içindedir. Kendi sorumluluğunda olan bir konuda herhangi müspet ve geçerli bir kanıt ortaya koyamadan tamamen mücerret sebeblerle ve bir sistemin bozulacağından bahisle davacı hakkında dava konusu işlemi yapmasının kabülüne kanımızca olanak bulunmamaktadır.
Ancak, bu aşamada sistemin yeniden gözden geçirilerek bir daha böyle durumların oluşmaması için önlemler alınması yolunda işlemler yapılabilir.
Bütün bu nedenlerle davacı hakkında uygulanan işlemin iptali gerekeceği vicdani kanısıyla aksine oluşan çoğunluk kararına katılamıyorum.