Danıştay Kararı 8. Daire 1996/3106 E. 1996/3203 K. 18.11.1996 T.

8. Daire         1996/3106 E.  ,  1996/3203 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/3106
Karar No: 1996/3203

Karşılıklı Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- … Valiliği
2- …
Karşı Taraflar : 1-…
2-… Valiliği
İstemin Özeti : Davacıya 657 sayılı Yasanın 125/A-c maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali ile bu ceza nedeniyle Gelir İdaresi Geliştirme Fonundan Aralık 1995 dönemine ait ödenmeyen 3.864.000.- Tl. ek ücretin tazmini istemiyle açılan davada, T.C. Anayasasının 129. maddesi ile 657 sayılı Yasanın 135. maddesi kuralları uyarınca, uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolunun kapalı olduğundan, davanın uyarma cezasına karşı açılan kısmını incelenmeksizin reddine, davanın 3.864.000.-Tl. nın tazminine ilişkin kısmına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13. maddesi uyarınca kurulan Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan, uyarma cezası alanlara 1 ay süreyle ek ücret ödenmiyeceği esasının getirildiği, bu kapsamda davanın tazminata ilişkin kısmı hakkında karar verebilmek için uyarma cezasının hukukiliğinin incelenmesi gerekeceği, dosyanın incelenmesinden, Vergi Dairesi mükelleflerinden …’un kesinleşmiş vergi borcu bulunduğu halde yine aynı Vergi Dairesi mükellefi olan eşi … ‘a peşin verginin iadesinin yapıldığı, iadenin yapılmayarak eşinin vergi borcundan mahsup yapılması gerekirken iade yapılmasında davacının sorumlu tutularak anılan cezanın verildiği ve bu ceza nedeni ile ilgili fondan ek ücret ödenmediğinin anlaşıldığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 93. maddesi ile bu Kanunun Genel Tebliğinin 2. maddesinden de anlaşılacağı üzere, Vergi Dairesi Müdürü olarak davacının görevli bulunduğu Vergi Dairesi mükellefine iadede bulunurken kayıtsızlık göstermediği, sorumlu da tutulamıyacağı, bu durumda hukuken yerinde görülmeyen uyarma cezasına dayanılarak anılan fondan ödeme yapılmamasında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle 3.864.000. Tl. nın tazminine karar veren … İdare Mahkemesinin … günlü ve … sayılı kararının, davalı idare tarafından, kabule ilişkin kısmının, uyarma cezasının hukuka uygun olarak verildiği, davacının itirazının reddedildiği, Anayasa ve 657 sayılı Yasa uyarınca uyarma cezasına karşı yargı yolunun kapalı olduğu halde idare mahkemesince uyarma cezasının veriliş nedeninin incelenerek davacının tazminat isteğinin kabul edildiği, anılan kararın hukuka aykırı olduğu, davacı tarafından, redde ilişkin kısmının yetkisiz makamca itirazının reddedildiği için işin esasının da incelenmesi gerekeceği öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca karşılıklı olarak temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmaların Özeti : İstemlerin karşılıklı olarak reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi : Davacı temyiz isteminin incelenmeksizin reddi, davalı idare temyiz isteminin ise kabulü ile idare mahkemesi kararının tazminata yönelik kısmının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … Vergi Dairesi Müdürü olan davacıya 657 sayılı Yasanın 125/A-c maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine ilişkin işlem ile bu ceza nedeniyle Gelir İdaresi Geliştirme Fonundan Aralık 1995 dönemine ait ödenmeyen 3.864.000. lira ek ücretten doğmuştur.
2709 sayılı T.C. Anayasanın 125. maddesinin 3. fıkrasında, “uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz” kuralı yer almıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 135. maddesinde de,disiplin amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazın, varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği, 136/3. maddesinde ise, itiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olup, bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamıyacağı hükmü getirilmiş bulunmaktadır.
Davacıya verilen uyarma cezasına itiraz edildiği, bu itirazın Vali tarafından reddedilerek cezanın kesinleştiği anlaşıldığından yukarıda açıklanan hükümler karşısında İdare Mahkemesi kararının davacıya verilen disiplin cezasının iptaline ait istemin incelenmeksizin reddine ilişkin kısmının,dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacının bu kısma ilişkin temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanmasına;
İdare Mahkemesi kararının davacının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmına gelince; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun Ek 13. maddesi uyarınca kurulan Gelir İdaresini Geliştirme Fonundan, uyarma cezası alanlara 1 ay süreyle ek ücret ödenmeyeceği esası getirildiği, bu kapsamda davanın tazminata ilişkin kısmı hakkında karar verebilmek için, uyarma cezasının itiraz üzerine kaldırılmış olması gerekmekte olup, bu cezanın varlığı devam ettiği sürece bu hususun incelenmesi mümkün bulunmadığından davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulmasına, bu konuda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine oybirliği ile 18.11.1996 gününde karar verildi.