Danıştay Kararı 8. Daire 1996/3 E. 1998/527 K. 20.02.1998 T.

8. Daire         1996/3 E.  ,  1998/527 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1996/3
Karar No: 1998/527

Temyiz İsteminde Bulunanlar : 1- Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
2- İçişleri Bakanlığı
Karşı Taraf : …
Vekili : Av…
İstemin Özeti : Davacıya ait aracın Gürcistan vatandaşı bir şahsın kullandığı araç ile çarpışmasıyla oluşan trafik kazası sonucunda meydana gelen 110.000.000 (Yüzonmilyon) lira tutarındaki maddi zararın, karşı tarafa ait aracın sigorta kapsamında olmaması nedeniyle telafisi imkanı olmadığı, bu durumun yurda sigortasız araç girişine yol açan ve sigortasız aracın trafiğe çıkmasına göz yuman davalı idarelerin kusur ve ihmalinden kaynaklandığı öne sürülerek anılan zararın davalı idarelerce yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan davada; davacının aracında meydana gelen zararı kazadaki kusuru oranında karşılamakla yükümlü olan yabancı uyruklu şahsın, Türkiye’de geçerli uluslararası anlaşmalarla kabul edilmiş bir sigortası bulunmadığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 91.maddesi uyarınca, sınır girişinde zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırması gerekirken bu kurala da uymadığı anlaşılmış olup, gümrük girişinde Yasa ile öngörülen kontrolleri yaparak anılan araç için zorunlu sigorta tesis edilmesine yönelik tedbirleri almayan davalı Gümrük Müsteşarlığının, söz konusu araç yönünden bu kurala uymayarak hizmet kusuru işlediği, yine 2918 sayılı Yasanın 5/b-ı maddesi uyarınca araçları, sürücüleri ve bunlara ait belgeleri denetlemekle görevli olan Emniyet Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu davalı İçişleri Bakanlığının da, yetkili personel marifetiyle gerekli kontrolleri yaparak kazaya yol açan aracı, zorunlu mali sigortası bulunmaması nedeniyle 91.madde hükmü gereği trafikten men etmemek ve sigortası bulunmadığı halde bu aracın Türkiye Karayollarında hareket etmesine mani olmamak suretiyle hizmet kusuru işlediği, davacı tarafından kazaya yol açan yabancı uyruklu şahıs nezdinde adli takibe geçme olanağı bulunmaması, her ne kadar ortaya çıkan zarar ile hizmet kusuru arasındaki illiyet bağını izafi hale getirmekte ise de, adı geçenin, karşı tarafın mali sorumluluk sigortası olması halinde 2918 sayılı Yasanın 99.maddesi uyarınca tespit tutanağının sigorta kuruluşuna ibrazı ile çok kısa bir süre içerisinde zararını tazmin olanağı bulunması, idarelerin hizmet kusuru ile zararın karşı tarafça tazmin edilmemesi nedeniyle davacı mamelekindeki meydana gelen azalma arasında, dolaylı bir illiyet bağı bulunduğunu ortaya koyduğu, bu durum karşısında davalı idarelerin, davacının başka bir yolla telafisi imkanı kalmayan ve karşı tarafın kusur oranı ile sınırlı olan maddi zararını Anayasanın 125.maddesi hükmü gereği ve müşterek olarak tazmin yükümlülüğü bulunduğu sonucuna varılmış olup, anılan kazadaki kusur oranlarının kaza tespit tutanağı çerçevesinde belirlenmesi amacıyla yaptırılan inceleme sonunda, kazada davacının 2/8, yabancı uyruklu sürücünün ise 6/8 oranında kusurlu oldukları anlaşıldığından, davacının aracında meydana gelen ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin … gün ve D:İş. … karar sayılı tespit dosyası ile belirlenen 110.000.000 (Yüzonmilyon) lira tutarındaki zararın 6/8 oranına tekabül eden 82.500.000 (Seksenikimilyonbeşyüzbin) liralık kısmının ilgiliye tazminat olarak ödenmesinin uygun görüldüğü gerekçesiyle, davacının aracında meydana gelen 110.000.000 lira tutarındaki maddi zararın tazminine yönelik davacı isteminin 82.500.000 liralık kısmının kabulüne, bu tutarın davalı idareler arasında yarı yarıya müştereken paylaştırılmasına, artan tazminat talebinin reddine, hükmedilen tazminat tutarı için davanın açıldığı 21.10 1993 gününden itibaren davacıya yasal faiz ödenmesine karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, 2918 sayılı Yasanın 91.maddesi uyarınca mali mesuliyet sigortası yaptırma zorunluluğu olan taşıtların sigortalarının yaptırılabilmesi için sınır kapılarında öncelikle sigorta şirketlerine yer tahsis edilmesi ve diğer önlemlerin alınmasından idarelerinin sorumlu olmadığı, davacıya çarpan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadığı halde trafiğe çıkmasında idarelerinin bir hizmet kusurunun varlığının kabul edilerek tazminat ödenmesine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek temyizen incelenerek bozulması, davalı Gümrük Müsteşarlığı tarafından da, Gürcistan’dan gelen taşıt ve şahısların sigorta işlemlerinin, Dışişleri Bakanlığı ile yapılan yazışmalarla uygulama aşamasına geldiği, dava konusu zararın kazaya sebep olan kişi ya da kişilerden tazmini gerektiği öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Temyiz dilekçelerinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz istemlerinin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunanlar üzerinde bırakılmasına 20.2.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.