Danıştay Kararı 8. Daire 1995/860 E. 1996/3398 K. 25.11.1996 T.

8. Daire         1995/860 E.  ,  1996/3398 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1995/860
Karar No: 1996/3398

Davacı : … Belediye Başkanlığı
Vekili : …
Davalı : İçişleri Bakanlığı
Davanın Özeti : Belediye Başkanları, Belediye Meclis ve Encümen üyeleri ile atamaları İçişleri Bakanlığının onayına tabi personelin yurt dışına izinli veya görevli olarak gitmeleri ile ilgili İçişleri Bakanlığına ait izin onama yetkisinin Valilere devredilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığının 15.11.1994 gün ve 662 sayılı genelgesinin, Anayasının 127. maddesine göre merkezi denetimin, yasalarla getirilen hükümlere uygunluğunun sağlanması amacıyla yapılacağı, 1580 sayılı yasada, belediye başkanı, meclis ve encümen üyelerinin yurtiçi ve yurtdışı seyahatleriyle ilgili açık bir hükmün olmadığı, belediye başkanının memur değil halkın seçimi ile görev almış kamu hizmetlisi olduğu ve belediye hizmetleri ile ilgili olarak yurtiçi ve yurtdışı seyahat edebileceği, dava konusu genel düzenleyici işlemle getirilen kısıtlamanın Kanunlara, İHEB Uluslararası Sözleşme ve Anayasaya aykırı olduğu öne sürülerek iptali istemidir.
Savunmanın Özeti : Davacının işlemle ilgili olarak idari merciye başvurmadan doğrudan dava açmış olduğundan, 2577 sayılı Yasanın 14.maddesinin 3/b fıkrası gereğince idari merci tecavüzü yapıldığı, dava açma şartı oluşmadığı, imza yetkisinin teşkilat yasalarından doğmuş olan bir yetki olduğu, genelge ile yaratılmış bir yetki olmadığı, zaten var olan bir yetkinin,bürokratik işlemleri azaltmak ve Valileri daha aktif hale getirmek üzere devredildiği, bu devir genelgesinin tamamen yönetimin iç yapısı ve işleyişi ile ilgili işlem olduğu, 2577 sayılı Yasanın 2.maddesi gereğince kural olarak iptal davasına konu edilemeyeceği, ancak bu gibi genelgelere dayanılarak kişiler hakkında alınan uygulama kararları varsa bunların iptal davasına konu edilebilecekleri, bu genelgeyle yeni bir hukuksal durum yaratılmadığı, mahalli idarelerin seyahat özgürlüğünü kısıtlayıcı bir husus bulunmadığı, bu nedenlerle davanın reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ün Düşüncesi : Daha önce İçişleri Bakanlığına ait izin onama yetkisinin Valilere devredilmesi yolundaki dava konusu düzenleyici işlemde “yetki devri” sözkonusu olup, hukuka aykırılık bulunmadığından açılan davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : Belediye Başkanları, Belediye Meclisi ve Encümen üyelerinin yurt dışına izinli veya görevli olarak gitmeleri ile ilgili İçişleri Bakanlığının yetki devri değişikliğine ilişkin 15.11.1994 gün ve … sayılı düzenleyici işleminin iptali istemidir.
Anayasanın 127.maddesinin 2.bendinde Mahalli İdarelerin Kuruluş ve görevleri ile ilgili yetkilerinin Kanunla düzenleneceği 5.bendinde ise merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması,toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıiyle kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu öngörülmüştür.
Olayda, İçişleri Bakanlığının dava konusu olan genelgesi ile Belediye Başkanlarının görevli ve izinli, Belediye Meclisi ve Belediye Encümen üyeleri ile personelinin görevli olarak yurt dışına gitmelerinin Valilerin vereceği izin onayına tabi olacağı belirtilmektedir.
Merkezi idarenin yerel idareler üzerindeki vesayet denetiminin ancak kanunda belirtilen esaslar ve usuller çerçevesinde olabileceği, olayımızda seçilmiş organ olan Belediye Başkanının resmi olmayan yurt dışı seyahatine bile Valilikten onay alması gerektiğine ilişkin genelgenin bu konuda yasal bir düzenlemenin mevcut olmaması, ve de bu uygulamanın Anayasanın 127.maddesinin 2.bendinde öngörülen yerinden yönetim ilkesine de uygun bulunmaması nedeniyle, hukuka açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Bu nedenle,dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dava, belediye başkanları, belediye meclis ve encümen üyeleri ile atamaları davalı idarenin onayına bağlı olan personelin yurt dışına izinli veya görevli gitmeleri ile ilgili İçişleri Bakanlığına ait izin onama yetkisinin Valilere devredilmesine ilişkin İçişleri Bakanlığının genel düzenleyici işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 127. maddesinin beşinci fıkrasında, merkezi idarelerin, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunlarda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahip olduğu hükmü yer almıştır.
İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 15.11.1994 gün ve 662 sayılı genel düzenleyici işleminin 1. maddesinde, ilçe ve belde belediye başkanlarının görevli ve izinli, belediye meclis ve belediye encümen üyeleri ile personelinin görevli olarak yurtdışına gitmelerinin Valilerin vereceği izin onayına tabi olduğu, 2, 3, 4 ve 5. maddelerinde ise görevli gidişlerdeki seyahatin hangi amaçlarla yapılacağına, masrafların ne şekilde ve nasıl karşılanacağına ilişkin esasların düzenlendiği ve bu konularda daha önce Bakanlıkça kullanılan izin onama yetkisinin bu esaslar dahilinde Valilere devredildiği, 6. maddesinde de büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri dahilindeki ilçe ve alt kademe belediyeleri ve merkez belediyelerinin başkan, meclis ve encümen üyeleri ile büyükşehir belediyelerinde atanmaları bakanlık onayına tabi personelin yurtdışı çıkış onaylarının verilmesine İçişleri Bakanlığı tarafından devam edileceği belirtilmiştir.
İdari vesayet, kamu düzenini ve idarede bütünlüğü sağlamak için kamu yararı amacıyla kanunların verdiği yetkiye dayanarak, merkezi idarenin, yerel yönetimin organları ve bunların bazı işlemleri ile harcamaları üzerinde, kamu hizmetinin gereklerine uygun olarak kullanılan bir denetim şeklidir. Merkezi idareye verilen bu yetki ile yukarıda belirtildiği üzere kamu düzeni bakımından ülkede genelliği ve bütünlüğü sağlama amacı güdülmüştür.
Merkezi yönetimin belediyeler üzerindeki vesayet denetimi, 1580 sayılı Belediye Yasasının ilgili maddelerinde olayına özgü olarak ayrı ayrı düzenlenmiştir. Belediye Personelinin de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye tabi personel olması nedeniyle atama ve kadro gibi bir çok konuda merkezi idare ile ilgisi bulunmaktadır.
Bu nedenle, belediye başkanları, meclis ve encümen üyeleri ile atanmaları Bakanlığın onayına tabi personelin yurt dışına görevli veya izinli gitmelerine ilişkin olarak izin onama yetkisinin merkezi yönetime verilmesinde idari vesayet yetkisinin aşıldığını veya yerinde kullanılmadığını söylemeye olanak bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, İçişleri Bakanlığına ait olan bir kısım izin onama yetkisinin merkezi idarenin illerdeki en büyük temsilcisi olan Valilere devrine ilişkin dava konusu genel düzenleyici işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından açılan davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 25.11.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.