Danıştay Kararı 8. Daire 1995/3652 E. 1996/103 K. 18.01.1996 T.

8. Daire         1995/3652 E.  ,  1996/103 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1995/3652
Karar No: 1996/103

Temyiz İsteminde Bulunanlar: …
Vekilleri : …
2- …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Analitik Kimya Anabilim Dalında açık bulunan profesörlük kadrosuna davacının atanmaması ve söz konusu kadroya … ‘ın profesörlüğe yükseltilerek atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; açık bulunan ve gazete ile ilan edilen 1 adet profesörlük kadrosuna başvuran davacı ve davalı yanında davaya katılan … hakkında, seçilen jüri üyelerinden dört profesörün, açık bulunan kadroya davacının atanmasını uygun görmelerine, birinin ise … ‘ın atanmasının uygun olacağını bildirmesine karşın, söz konusu jüri raporlarının Üniversite Yönetim Kurulunda değerlendirilmesi ve oylanması sonucunda, davacının değil, … ‘ın profesörlüğe yükseltilerek atanmasına karar verildiği, … Üniversitesi Yönetim Kurulunun 20.5.1993 günlü toplantı tutanağının incelenmesinden, profesörler tarafından verilen raporların gözönünde tutulmadığı gibi, bu raporların aksini kanıtlayacak bilimsel nitelikte görüşlerin de tutunakta yer almadığının anlaşıldığı, Analitik Kimya Anabilim Dalı ile ilgili öne sürülen görüşlerin ise, jüri raporlarını çürütecek nitelikte olmadığı, bu durumda, gerek davacının Kimya konusunda bilimsel ve idari yönden diğer adaydan daha başarılı, daha deneyimli olduğunun profesörlerin raporları ile belirlenmiş olması, Üniversite Yönetim Kurulunca bunun aksini kanıtlayan somut bilgi ve görüşlerin saptanmamış bulunması ve gerekse davacının doçent olarak kadroya başvuran diğer adaydan çok daha önce profesör olması ve bilimsel ve yönetsel deneyiminin daha eski bulunması karşısında, açık bulunan kadroya atanma isteminin reddedilmesinde ve bu kadroya … ‘ın atanmasında hukuk ve kamu yararına uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve .. sayılı kararının; davalı idarece, bilimsel verilere uygun olarak işlem oluşturulduğu, davalı yanında davaya katılan tarafça da, ilan edilen Profesörlük kadrosunun Analitik Kimya kadrosu olduğu, doçentlik ve Profesörlüğü Fizikokimya Anabilim Dalında olan … ‘in Analitik Kimya alanında yayın ve çalışması bulunmadığı, Üniversite Yönetim Kurulunun, bu durumu gözönünde bulundurarak tercihini belirlediği, Mahkemece, Analitik Kimya Profesörlerinden oluşacak bir bilirkişi kuruluna inceleme yaptırmadan karar verilmiş olmasının eksiklik olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Dava konusu işlemin hukuka açıkca aykırı olması nedeniyle İdare Mahkemesince işlemin iptali yolundaki kararın yerinde bir karar olduğu, davalı idare ve yanında davaya katılan tarafın ileri sürdükleri savların doğru olmadığı, … Üniversitesinde bölüm farkı gözetilmeden atama yapıldığına dair çok sayıda örnek bulunduğu, bilimsel niteliği ve kadroya atanmasının uygun olup olmadığını araştırmaya yetkili olan jürinin, kendisini bu kadroya uygun gördüğü, buna karşın jüri kararı gözardı edilerek bu davanın müdahili olan kişinin atanmasının hiçbir yasal ve geçerli dayanağı olmadığı, mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nın Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : … Üniversitesi Rektörlüğünce verilen ilanda Mühendislik Fakültesi Analitik Kimya Anabilim dalında 1 adet profesör alınacağı belirtilmiş, bu kadroya … Teknik Üniversitesi Fiziko Kimya anabilim dali Profesörü … ile 1987 yılında Analitik kimya Anabilim dalında doçent ünvanını kazanmış ve 1990 yılından beri … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Analitik Kimya Anabilim dalı Başkanlığını yürüten müdahil … başvurmuştur.
Davada uyuşmazlık konusu Kimya Anabilim Dalında açık bulunan Profesörlük kadrosuna davacının yaptığı başvurunun reddi ve …’ın atanması işlemleridir.
Açık olan profesörlük kadrosu, analitik kimya dalında olduğundan, bu dalda doçentlik belgesi alanın tercihinde hizmet gereklerine aykırılık görülmediğinden temyiz isteminin kabulü ile aksi yoldaki Mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, … Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Analitik Kimya Anabilim Dalında boş bulunan bir adet profesörlük kadrosuna atanmak için başvuran davacının isteminin reddine ve bu kadroya başvuran diğer öğretim üyesinin atanmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının “Profesörlüğe Yükseltilme ve Atanma ” başlıklı 26.maddesinin (a) fıkrasında, profesörlüğe yükseltilmede aranacak koşullar belirlenmiş, (1) numaralı bentte, doçentlik ünvanı aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, (2) numaralı bentte, ilgili bilim alanında uygulamaya yönelik çalışmalar ve uluslararası düzeyde orjinal yayınlar yapmış olmak öngörülmüş, maddenin (b) fıkrasında da, Profesörlük kadrosuna atanmanın koşulları ile yöntemi belirtilmiştir.
Dosya içeriğinden, davalı Üniversitenin Mühendislik Fakültesi Analitik Kimya Anabilim Dalında boş bulunan 1 adet profesörlük kadrosuna, yapılan ilan üzerine, … Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fiziko Kimya Anabilim Dalı Profesörü olan davacı ile davalı Üniversitede Analitik Kimya Anabilim Dalında doçent olan … ‘ın atanmak için başvuruda bulundukları, 2547 sayılı Yasanın 26.maddesi uyarınca oluşturulan jüride yeralan Profesörlerden dördünün, davacının, yurt içi ve uluslararası düzeyde sayıca ve nitelik olarak üstün yayın ve araştırmalarının bulunduğunu, bilimsel ve idari yönden daha deneyimli bir öğretim üyesi olduğunu belirterek, açık bulunan profesörlük kadrosuna davacının atamasını uygun gördükleri, bir profesörün ise, davacının çalışmalarının Analitik Kimya Anabilim Dalını doğrudan ilgilendiren araştırmalar olmadığı görüşüyle bu Anabilim Dalında doçent olan …’ın atanmasını uygun bulduğu, Üniversite Yönetim Kurulunca da yapılan gizli oylama sonucu … ‘ın atanması yolunda alınan karar doğrultusunda işlem oluşturulduğu anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, salt davacının, bilimsel ve idari yönden diğer adaydan daha başarılı ve deneyimli olduğu, jüri üyelerinin çoğunluğunun davacı lehinde görüş belirttikleri gerekçesine dayalı olarak dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare ve yanında davaya katılan taraf ise, ilan edilen profesörlük kadrosu Analitik Kimya Anabilim Dalında olduğuna göre, adayların doçentlik sonrası yayın ve çalışmalarının bu Anabilim dalı ile ilgili olması gerektiğini öne sürmektedirler.
Bu durum, Yasanın 26.maddesinde sözü edilen ” Bilim Alanı ” kavramı ile neyin kasdedildiğinin belirlenmesini zorunlu kılmaktadır.
Üniversitelerarası Akademik Teşkilat Yönetmeliğinin, 16 ve 17.maddelerinde, ” Anabilim veya Anasanatdalı ” ve ” Bilim veya Sanat Dalı ” nın tanımlarının yapılmasına karşın, ” bilim alanı ” kavramını tanımlayan herhangi bir kurala yer verilmemiştir.
Ancak, Yüksek Öğretim Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında 78 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin, Kadroların Dağılımı başlıklı 4.maddesi, kadroların dağılımının, anabilim dallarına göre yapılmasını öngörmektedir.
Öte yandan, Üniversitelerarası Kurul Başkanlığınca yayınlanan, Doçentlik Anabilim Dalları Broşüründe ” Bilim Alanı ” nın, YÖK kararı ile ” Anabilim veya Anasanat ” dalına eşdeğer kabul edildiği belirtilmiştir.
Yukarıda sözü edilen kuralların birlikte değerlendirilmesinden, Yasada yer alan ” Bilim Alanı ” kavramının, ” Anabilim veya Anasanat ” Dalı kavramı ile aynı anlamda kullanıldığı sonucuna varılmaktadır.
Olayda, jüriyi oluşturan Profesörlerin raporlarından, davacının, bilimsel yeterliliğinin üstün düzeyde olduğu anlaşılmakta, ancak, çalışmalarını Fizikokimya Anabilim Dalında yaptığı, bu Anabilim Dalının, atanmak için başvurduğu Analitik Kimya Anabilim Dalından ayrı bir Anabilim Dalı olduğu, davaya katılan … ‘ın ise, doçentliğinin ve tüm çalışmalarının ilan edilen Analitik Kimya Ana Bilim Dalında olduğu görülmektedir.
Her anabilim dalının ayrı uzmanlık alanları olması nedeniyle, bilim adamlarının kendi uzmanlık alanlarında sürdürecekleri eğitim ve araştırma çalışmalarında daha verimli ve yararlı olacakları kuşkusuzdur.
Bu duruma göre, boş bulunan profesörlük kadrosuna, kadronun tahsis edildiği Analitik Kimya Anabilim Dalında görev yapan ve kadroya atanma koşullarını taşıdığı anlaşılan Reşat Apak’ın atanmasında, Yasanın amacına aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle İdare Mahkemesince, adayların Anabilim Dalları gözönüne alınarak ve bu yönde bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, aksine verilen kararda hukuka uyarlık görülmediğinden … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 18.1.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Azlık Oyu ( X ) – : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.