Danıştay Kararı 8. Daire 1995/3292 E. 1997/4323 K. 30.12.1997 T.

8. Daire         1995/3292 E.  ,  1997/4323 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/3292
Karar No: 1997/4323

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : … Belediye Bşkanlığı
İstemin Özeti : Davacının, belediye şebekesine verdiği 25.065.212 lira zararın ve boşa akan su bedelinin davacıdan istenmesine ilişkin Belediye Encümeninin … gün ve … sayılı işlemi ve içme suyunun kesilmesi işleminin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, davacının içme suyu abonesi olduğu, bu nedenle kanalizasyon tamiri sırasında içme suyu şebekesine verdiği zararın tespitinin istenmesi ve suyunun kesilmesinin kamu hukuku kapsamı dışında kaldığı, özel hukuk hükümleri uyarınca çözümlenmesi gereken davanın adli yargının görevinde olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘ın Düşüncesi: Abonman sözleşmesi dışındaki nedenlerle idarece tek yanlı olarak tesis edilen işlemlere karşı açılan davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ın Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; Davacının evinin önündeki kanalizasyon arızasını kendi işçileriyle onarmaya çalışırken, temiz su borusunda sızmaya neden olduğu, belediye tarafından boşa akan su bedeli ile onarım masrafları tutarı 26.065.212 liranın kendisinden istendiği, gerçek zararın tesbiti için açılan davanın hukuk mahkemesinde görev yönünden reddedildiği, bu arada paranın ödenmemesi nedeniyle davacının suyunun kesildiği, suyun kesilmesine ilişkin işlem ile, zararının tazminine dair encümen kararının iptali istemiyle bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare mahkemesince; davacının su abonesi olduğu, suyun kesilmesinin kamu hukukundan kaynaklanmadığı, davanın adli mahkemede çözümlenmesi gerektiği belirtilerek görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı ile belediye arasındaki abonman sözleşmesi, özel hukuk sözleşmesi niteliğindedir. Ancak yukarıda da anlatıldığı gibi, suyun kesilmesi ve onarım ve su bedelinin istenmesi, bu sözleşmenin uygulanmasından doğmamıştır. Dava konusu işlemlerin, taraflar arasındaki sözleşme ile ilgisi olmayıp kanunen sözleşme dışı nedenlerle idarenin tek taraflı olarak işlem tesisi söz konusudur.
Bu durumda davanın idare mahkemesince çözülmesi gerektiğinden, görev yönünden reddine karar verilmesi usule aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile kararın bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacıdan su şebekesine verdiği zararın istenmesi ve içme suyunun kesilmesine ilişkin işlemlerden doğmuştur.
486 sayılı Umumu Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkındaki Yasanın 2. maddesinde, bir zorunluluk sonucu belde suyuna ait kanallara zarar verilmesi ve onarımın idarece yapılması halinde meydana gelen zararın idarece re’sen belirlenip % 10 fazlası ile isteneceği kuralı bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının evinin kanalizasyon bağlantısındaki arızayı giderirken belediyeye ait içme suyu şebekesine verdiği hasarın onarım gideri ve boşa akan su bedelinin tahsili için tesis edilen encümen kararı ile, davacının hasar bedelini ödemediğinden bahisle içme suyunun kesilmesi işleminin iptali istemiyle açılan davanın, idare mahkemesince uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevine girdiği gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasa kuralı ile su yollarına verilen zararın tazmini hususunda idareye kamu gücünü kullanma yetkisi verilmiş olup, uyuşmazlık konusu işlemler, bu maddeye dayanılarak tek yanlı olarak tesis edilmiş işlemlerdir.
Bu durumda, idare mahkemesince, olayın oluşumunda davacının kusurluluk durumunun incelenmesi ve idarenin ilgiliyi zorlamak için içme suyunu kesme yetkisi bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi suretiyle işin esasının karara bağlanması gerekirken, davanın görev yönünden reddinde hukuka uyarlık yoktur.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere, anılan mahkemeye gönderilmesine 30.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.