Danıştay Kararı 8. Daire 1995/2637 E. 1997/3313 K. 12.11.1997 T.

8. Daire         1995/2637 E.  ,  1997/3313 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1995/2637
Karar No: 1997/3313

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacıya ait işyerinin … ye ait su borularının ve kanallarının patlaması sonucu taşan suların bodrum katını basması nedeniyle hasara uğrayan mal bedeli 110.250.000.-Tl. tutarındaki maddi zararının idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada, Anayasanın 125. maddesine göre idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu, olayda davacının … Cad. … Sokak … adresinde bulunan işyerinin önünde mevcut kanal arızalarının giderilmesi için … Genel Müdürlüğüne ait makina ve araçların 7.5.1992 günü çalışıp, işi tamamladıkları kanısıyla ayrılmalarından sonra, aynı günün gecesi davacıya ait işyerinin, kanalların patlaması ve taşan sulardan zarar görmesinin idarenin arızayı eksik gidermesi sonucu olduğu, bu yüzden 110.250.000.-Tl. zarar doğduğu … Sulh Hukuk Mahkemesince yaptırılan delil tesbiti sonucu düzenlenen bilirkişi raporuyla saptandığı, davalı idarenin savunmada ileri sürdüğü davacıya ait binanın durumunun zararın meydana gelmesinde etkisi ve idarenin olaydaki kusur durumunun saptanması amacıyla verilen keşif kararı uyarınca, mahallinde 7.7.1993 günü yapılan keşif sonucu bilirkişilerce verilen 5.11.1993 havale tarihli raporun incelenmesinden; olayın 7.5.1992 günü yapılan tamirden sonra aynı gece boruların patlamasının yeterli tedbir alınmadığını gösterdiği, başka işyerlerinin de aynı şekilde zarar gördüğü, ancak davacıya ait işyerindeki bodrum kat deposunun aydınlatılması için bırakılan aydınlık boşluklarının … Belediyesince tasdik edilen projede yer almadığı, eğer projeye uygun inşaat yapılmış olsaydı zararın tesbit edilen boyuta ulaşamıyacağı bu durumda olayın meydana gelişinde davacının da % 50 oranında müterafik kusurunun olduğu bu durumda, kanal tamiratını gerekli özeni göstererek yapmayan idarenin hizmet kusuru işlediği, ancak davacının da projeye aykırı davranış nedeniyle kusurlu olduğu gerekçesiyle, bilirkişi raporuyla saptanan 110.250.000.- lira zararın, davacının kusur durumu da dikkata alınarak 55.125.000.-liralık kısmının davalı idareye başvuru tarihi olan 5.6.1992 tarihini izleyen 60 günün bitim tarihi olan 5.8.1992 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının, davacının kendi kusurundan meydana gelen zararın sonucunun idarelerine yüklenemiyeceği, yeni bir bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi :İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 12.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.