Danıştay Kararı 8. Daire 1994/7528 E. 1996/1096 K. 11.04.1996 T.

8. Daire         1994/7528 E.  ,  1996/1096 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 1994/7528
Karar No: 1996/1096

Davacı : …
Davalı : Orman Bakanlığı
Davanın Özeti : Dava, … Tabiat Parkı, … Milli Parkı,… Sahil Milli Parkı, … Günübirlik Kullanım Alanı ve … Şelalesi Tabiat Parkının kapı giriş ücretinin tahsili ile saha ve çevre temizliği işinin ihaleye çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Savunmanın Özeti : Davacının dava ehliyetinin bulunmadığı, eleman yokluğu nedeniyle hizmetin daha verimli olmasının amaçlandığı, bu yöntemle hizmetin maliyetinin düşürüldüğü, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘in Düşüncesi : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Dava, … Tabiat Parkı, … Milli Parkı,… Sahil Milli Parkı, … Günübirlik Kullanım Alanı ile … Şelalesi Tabiat Parkının kapı giriş ücretinin tahsili ile saha ve çevre temizliği işinin ihaleye çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali dileğiyle açılmıştır.
T.C.Anayasasının 169.maddesinin 2.fıkrasında, aynen “Devlet ormanların mülkiyeti devrolunamaz. Devlet Ormanları Kanununa göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz” denilmektedir.
Davacı, yukarıda metni yazılı Anayasa kuralından bahisle davaya konu ihale işlemi ile anılan milli park ve günübirlik kullanım alanlarının işletme haklarının devredildiğini, işlemin Anayasaya aykırı olduğunu öne sürmektedir.
Ancak, dosyada yer alan belgelerin incelenmesinden giriş ücretlerinin devlet adına tahsili, otopark hizmetlerinin yürütülmesi, piknik ve plaj alanlarındaki tesislerin bakım ve saha temizliğinin ihale edildiği anlaşılmakta olupu, bu haliyle ihale edilen hizmetler Anayasada sözü edilen “işletme” sözcüğünün ifade ettiği kavram kapsamında bulunmadığından davacının iddiasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan, ülkemiz turistik potansiyelinin en yoğun olduğu bölgede yer alan milli parklar ve orman içi piknik alanlarında yıldan yıla artan hizmet talebinin karşılanmasında devletin personel ve mali gücünün yetersiz kalması nedeniyle bu hizmetlerin devlet adına özel kişilere gördürülmesinde de kamu yararına aykırılıktan söz edilemiyeceği ortadadır.
Açıklanan nedenlerle dayanaktan yoksun bulunan davanın reddinin uygun olduğu düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Dava konusu işlem, orman ve çevre ile yakından ilgili bulunduğundan davalı idarenin ehliyet defi yerinde görülmemiştir.
Dava, … Tabiat Parkı, … Milli Parkı, … Sahil Milli Parkı, … Günübirlik Kullanım Alanı ve … Şelalesi Tabiat Parkının kapı giriş ücretinin tahsili ile saha ve çevre temizliği işinin ihaleye çıkarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasının 169.maddesinin 2.fıkrasında “Devlet ormanlarının mülkiyeti devronulamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz” kuralı yer almaktadır.
Davacı tarafından, dava konusu ihale işleminin, Anayasanın 169/2 maddesine aykırı olduğu iddia edilmekteyse de, söz konusu ihale işlemi giriş ücretlerinin tahsilini, otopark hizmetinin yürütülmesini, büfe ve kır gazinosu hizmetlerini, plaj kullanımı ve buna bağlı hizmetleri, tuvalet, lavabo, piknik, masa ve ocaklarının, çocuk oyun alanları ve spor tesislerinin, saha temizliği hizmetlerini, tesislerin bakım ve onarımını ve korunmasını kapsadığından, bu işlemler Anayasanın 169/2.maddesinde belirtilen işletme kapsamında değerlendirilemez.
Milli parklar ve orman içi piknik alanlarında daha iyi hizmet verilebilmesi amacıyla bu hizmetlerin Devlet adına özel kişilere gördürülmesinde kamu yararına aykırılıktan söz edilmeyeceği açıktır. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına 11.4.1996 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu (X) : İptali istenilen işlem ile orman alanı olan milli tabiat parklarının özel gerçek ve tüzel kişilerce işletilmesine olanak sağlanacağından bu durumun gerek ormanlar gerekse asayiş ve güvenliğin sağlanması açısından arzedeceği olumsuzluklar nedeniyle dava konusu işlemin iptali gerekeceği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyorum.