Danıştay Kararı 8. Daire 1994/7095 E. 1996/3113 K. 13.11.1996 T.

8. Daire         1994/7095 E.  ,  1996/3113 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1994/7095
Karar No: 1996/3113

Temyiz İsteminde Bulunan : İçişleri Bakanlığı /ANKARA
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : Davacının, … Emniyet Müdürlüğünde komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 5.5.1984 gün ve … sayılı kararın iptali ve açıkta geçen süreye ilişkin özlük haklarının yasal faizi ile birlikte kendisine ödenmesi istemiyle açılan davada; soruşturma dosyasının incelenmesinden, davacının üzerine atılı, … Partisine üye olmak, bu amaç doğrultusunda çalışmalarda bulunmak, mesleki bilgileri ve aranılan kişilerin listesini parti yetkililerine vermek suçlarını işlediğini kanıtlayacak hiçbir bilgi ve belge bulunmadığı gibi, tanık anlatımlarından ve davacının savunmasından da, davacının cezalandırılmasına neden olan disiplin suçlarını işlemediğinin anlaşıldığı, kaldı ki, aynı suçlardan dolayı yargılandığı … Kolordu Komutanlığı … Mahkemesinin kesinleşen … günlü ve E: …, K: … sayılı kararı ile kanıt yetersizliğinden aklandığı gerekçesiyle, dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının; davacının ceza yargılaması sonucunda kanıt yetersizliğinden aklanması yolundaki kararın disiplin cezası verilmesine engel olmadığı, esasen Ceza Hukuku açısından kanıt yetersizliğinin tam aklanma niteliği taşımadığı, disiplin soruşturması sonucunda da davacının üzerine atılı suçları işlediğinin anlaşıldığı öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ve Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacının, meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemden doğmuştur.
Dosya içeriğinden, davacının, … Partisine (…) üye olmak, bu amaç doğrultusunda çalışmalarda bulunmak, mesleki bilgileri ve aranılan kişilerin listesini parti yetkililerine vermek suçlarını işlediği gerekçesiyle hakkında yapılan soruşturma sonucu, dava konusu ceza ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açtığı davada, İdare Mahkemesince davacının üzerine atılı disiplin suçlarını işlediğinin tanık onlatımları ve başkaca hiçbir bilgi ve belge ile kanıtlanmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Polisler, toplumsal huzur ve güvenliği sağlamakla yükümlü olan kamu görevlileridir. Görevlerini sürdürken tam bir yansızlıkla hareket etmeleri, her türlü siyasi ve ideolojik etkinin dışında kalmaları zorunludur. Olayda davacı, disiplin cezası verilmesine neden olan suçlardan ceza yargılaması sonucu kanıt yetersizliğinden aklanmış ve Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün ilgili maddelerinde öngörülen eylemleri kanıtlanmamış ise de, tamamen kusursuz ve suçsuz olduğu söylenemez. Kendisine duyulan güven duygusunu sarsacak ve çevresinde kuşku uyandıracak tutum ve davranışlarda bulunduğu bellidir.
Polislik mesleğinin hassasiyeti ve özelliği nedeniyle, bu tutum ve davranışlarının cezasız bırakılamayacağı açıktır.
Ancak suç ile ceza arasında adil bir denklik bulunması gerektiği yönündeki Disiplin Hukuku ilkesi gözönüne alınarak, eylemine uyan daha hafif bir ceza ile cezalandırılması hakkaniyete uygun düşmektedir.
Bu durumda, İdare Mahkemesince davacının tamamen suçsuz olduğu kabul edilerek, dava konusu işlemin iptal edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 13.11.1996 gününde esasta oybirliği ve gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu ( X ) – :Dosyanın incelenmesinden, davacı ceza yargılaması sonucunda delil yetersizliğinden beraat etmiştir. Bu durumda üzerine atılı suçu kesin olarak işlemediği kabul edilemez.
Ayrıca, Disiplin Hukuku yönünden yapılan soruşturma sonucunda da, üzerine atılı suçlamaların doğru olduğu görülmektedir.
Bu nedenle davacıya verilen ceza yerinde olduğundan, davanın reddi gerekirken işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararının, bu nedenle bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.