Danıştay Kararı 8. Daire 1994/5952 E. 1996/544 K. 06.03.1996 T.

8. Daire         1994/5952 E.  ,  1996/544 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1994/5952
Karar No: 1996/544

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekili : …
Karşı Taraf : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisi olan davacının başörtülü olarak sınava girdiği nedeniyle bir yarıyıl süreyle okuldan uzaklaştırma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 3670 sayılı Yasanın, yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafeti, yürürlükteki yasalara aykırı olmamak koşuluyla serbest bıraktığı, 9.4.1991 gün ve 8 sayılı Anayasa Mahkemesi kararınında bunu teyit ettiği, yükseköğretim kurumlarında yürürlükteki kanunlara dayanılarak konmuş bulunan kılık ve kıyafet konusundaki yasakların halen geçerliliğini koruduğu, öğrencilerin kılık ve kıyafetlerinin, yalnız Anayasanın 174.maddesi ile teminata bağlanmış bulunan Devrim Kanunlarında öngörülen düzenlemelere değil, aynı zamanda Anayasanın temel görüş ve ilkelerine, Cumhuriyetin özgün niteliklerine, yükseköğretim kanunlarında belirlenmiş olan amaçlara da uygun olmasının zorunlu olduğu, 3670 sayılı Yasada yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbestliği yürürlükteki yasalara aykırı olmamak kaydı ile sınırlanırken bu zorunluluğun kastedildiğinin açık olduğu, bu görüşler doğrultusunda yürürlükteki yasalar ve Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğine dayanılarak oluşturulan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararını, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin Disiplin Suçunun Tekerrürü başlıklı 12.maddesinde “Disiplin cezası verilmesine neden olmuş bir fiil veya halin öğrencilik süresince tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır.” kuralının yer aldığı, bu maddedeki bir derece ağır ceza kavramından suçun niteliği hangi cezayı gerektiriyorsa bu cezanın bir derece ağırının anlaşılması gerektiğinin açık olduğu, aksi bir anlayışın cezaların derece derece ağırlaşarak öğrencinin fakülteden çıkarılması sonucunu doğuracağı, bununda Anayasa ile güvence altına alınan öğrenim hakkını kısıtlayıcı bir duruma yolaçacağı, bu durumda öğrencinin eyleminin Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin kınama cezasını gerektiren 7.maddesinin (a) ve (e) bendleri kapsamına girdiği açık olduğuna göre, tekerrür durumunda kınama cezasının bir derece ağırı olan bir haftadan bir aya kadar uzaklaştırma cezasının uygulanması gerekirken, bir yarıyıl uzaklaştırma cezası verilmesinde kurallara uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bozan Dairemizin 2.3.1994 gün ve 680 sayılı kararına uyarak yeniden yapılan inceleme sonucu dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; davacı öğrencinin aynı fiil nedeniyle, bir ay okuldan uzaklaştırma, bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma cezası almış olduğu gözönünde tutularak bir yarıyıl okuldan uzaklaştırma cezası verildiği, cezaların caydırıcılığı ilkesi gözönünde tutulduğunda, tekerrür durumunda davacı öğrenciye kınama cezasını gerektiren fiilinden dolayı sürekli olarak bir haftada bir aya kadar uzaklaştırma cezasının uygulanması halinde verilen cezanın hiç bir anlamının kalmıyacağı ve suç işlemenin kural haline geleceği, bu durumda davacı öğrenciye verilen cezada isabetsizlik bulunmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi … ‘nin Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı … ‘ün Düşüncesi : İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan, İdare Mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 6.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.