Danıştay Kararı 8. Daire 1993/2552 E. 1994/1552 K. 05.05.1994 T.

8. Daire         1993/2552 E.  ,  1994/1552 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1993/2552
Karar No: 1994/1552

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Vekilleri : …
Karşı Taraf : İçişleri Bakanlığı
İstemin Özeti : Davacıların murisinin, … ile birlikte karıştığı bir trafik kazası sonucu 10.9.1986 gününde vefat ettiği, olay nedeniyle … aleyhine açılan tazminat davasında adı geçene ait … plaka sayılı aracın devrinin önlenmesi amacıyla … Asliye Hukuk Mahkemesince verilen … günlü kararla ihtiyati tedbir kararı verildiği halde aracın 4.4.1987 gününde üçüncü şahsa devredildiğinin öğrenildiği, … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davasının lehte sonuçlandığı, ancak … ‘ın başkaca haczi kabil taşınır veya taşınmaz malı ve nakdi bulunmadığından takibin semeresiz kaldığı, söz konusu aracın devrinde idarenin kusurlu olduğu ileri sürülerek mahkeme kararıyla belirlenen 7.691.879 (yedimilyonaltıyüzdoksanbirbinsekizyüzyetmişdokuzbin) lira tazminatın 1.10.1986 gününden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi istemiyle açılan davada; olayla ilgili bulunan 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası ile bu Yasanın uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliğinin incelenmesinden, araçlar üzerine “İhtiyati Tedbir” şerhi konulmasında uyulacak şekil koşulları ile bu tür şerh konulmuş araçların satış yoluyla veya sair suretle devrinde uyulması gereken koşullar ve bu hususta Trafik Tescil ve Denetleme Bürolarına yüklenmiş herhangi bir sorumluluğun bulunduğu yolunda herhangi bir hükme rastlanmamış olup, yalnızca araç satın alanlarla ilgili olarak Yönetmeliğin 35/c maddesinde, satın alınacak aracın satışına ilişkin hukuki bir ilişiğin mevcut olup olmadığının dilekçe ile öğrenilebileceğinin belirtildiği, bu durumda, olay nedeniyle idarenin yasa ve yönetmeliğe aykırı bir işleminden söz edilemeyeceği, zira trafik mevzuatı ile idareye yüklenmiş bir sorumluluğun bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davayı reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; davanın esasının, üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilen aracın tedbir kaydı taşıyan trafik kaydının devredilmesi sonucu karşılıksız kalan alacağın davalı idareye ödettirilmesi talebi olduğu, mahekemece davaya konu aracın trafik kaydının devrini önleyici ihtiyati tedbir kararı verilmiş iken Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliğinin ikinci bir mahkeme yazısı gelmeden tedbir kaydını içeren trafik kaydının devredilmesinin hizmet kusuru olduğu, yasal metinlerde düzenleme bulunmayışının idarenin kusuru olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : … Danıştay Savcısı … ‘in Düşüncesi : Davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranıldığı öne sürülen maddi zararın tazmin edilmesi istemiyle açılan dava sonunda verilen ve davanın reddine ilişkin bulunan … İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Taşınmaz mallarda tasarruf güvenliğinin sağlanması ve korunması nasıl ki devletin görevi ise ve bu görev tapu sicili ve tapu kayıtlarının düzenli ve itinalı bir biçimde tutulması ile mümkün ise, menkul mal olmakla beraber taşıdığı ekonomik değer ve bir kaza vukuunda kazaya uğrayan kişinin haklarını teminat altına alma bakımından önem taşıyan taşıtlarda da tasarruf güvenliğinin korunması ve sağlanması devletin, (olayda olduğu gibi İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Trafik Daire Başkanlığı bünyesinde yer alan trafik müdürlükleri, şube ve bürolarının) görevi olup, anılan görev trafik kayıtları, araçların tescil ve denetimi ile mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla mezkur kayıtların tutulmasındaki aksaklık, bu kayıtlarda yer alan kimi bilgi, şerh ve takyitlere rağmen anılan araçların tasarruf ve devrine olanak sağlanması ve başka kişi adına kayıt ve tescil yapılmasına imkan vererek, kimi hakların zayine sebebiyet verilmesi, hizmetin kusurlu işlediğini göstermekte olup, 2918 sayılı Yasada aksine bir hüküm olmadığı cihetle, bunun sonucu doğan zararın hizmetin sahibi idarece tazmini; Anayasanın 125 maddesi ve idarenin sorumluluğu ilkesinin bir gereğidir.
Olayda; trafik kazasına karışan kişi adına kayıt ve tescilli olup, ihtiyati tedbir şerhi bulunan aracın, bu şerhe rağmen başka kişi adına kayıt ve tescili suretiyle, davacıların trafik kazasından dolayı açtıkları tazminat davası sonucu yargı kararı ile hüküm altına aldırdıkları alacağın tahsili, borçlunun aczi nedeniyle imkansız hale geldiğinden, trafik kayıt ve tescili hizmetinin gereği gibi yürütülmemesi sonucu meydana gelen bu zararın hizmetin sahibi idarece hizmet kusuru esasına göre tazmini zorunlu bulunmaktadır. Bu itibarla, davanın kabulü gerekirken, reddi yolundaki temyize konu hükümde hukuki isabet görülememiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile hükmün, yukarıdaki esasları doğrultusunda bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranıldığı öne sürülen maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 28.maddesinde, bütün motorlu araçlar ile bu Yönetmelikte tescili zorunlu kılınan motorsuz araçların sahiplerinin, araçlarını yetkili tescil kuruluşuna tescil ettirmek ve tescil belgesi almak mecburiyetinde oldukları, 29.maddesinin a fıkrası 1.bendinde de askeri araçlar, iş makineleri ve raylı sistemle çalışanlar dışındaki bütün motorlu araçların tescillerinin Trafik Tescil Kuruluşlarınca yapılacağı kuralı yeralmıştır.
Taşıdığı ekonomik değer ve bir kaza anındaki kazaya uğrayan kişinin haklarını güvence altına alma bakımından önem taşıyan motorlu araçlarda tasarruf güvenliğinin korunması ve sağlanması devletin görevi olup, bu görev İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Trafik Daire Başkanlığı bünyesinde yeralan Trafik Müdürlükleri, şube ve büroları tarafından yerine getirilir.
Bu kayıtların tutulmasındaki aksaklık, diğer bir anlatımla kayıtlarda yer alan kimi bilgi, belge, şerh ve kayıtlara rağmen anılan araçların tasarruf ve devrine olanak sağlanması ve başka kişi adına kayıt ve tescil yapılmasına olanak verilerek bazı hakların kaybına sebebiyet verilmesi hizmetin kusurlu işlediğini göstermektedir.
Dosyanın incelenmesinden, trafik kazasına karışan kişi adına kayıt ve tescilli olan araç üzerinde ihtiyati tedbir kararı bulunmasına rağmen, başka kişi adına kayıt ve tescili suretiyle, davacıların trafik kazasından dolayı açtıkları tazminat davası sonucu yargı kararı ile hüküm altına alınan alacaklarının tahsilinin borçlunun aczi nedeniyle imkansız hale geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, trafik kayıt ve tescil hizmetinin gereği gibi yürütülmemesi sonucu meydana gelen bu zararın, hizmetin kusurlu işlemesinden ortaya çıktığı açık olup, bu zararın kusurlu idare tarafından tazmini gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 5.5.1994 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu : İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.