Danıştay Kararı 8. Daire 1993/1733 E. 1994/1538 K. 11.05.1994 T.

8. Daire         1993/1733 E.  ,  1994/1538 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1993/1733
Karar No: 1994/1538

Temyiz İsteminde Bulunan : … Genel Müdürlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
İstemin Özeti : … ili .. ilçesi … yöresindeki … ve … A.Ş.’nin … sayılı mermer işletme izninin, 3213 sayılı Maden Yasasının 29.maddesinde belirtilen belgelerinin, 1987 yılından başlayarak verilmemesi nedeniyle iptal edilmesine ilişkin 5.5.1992 günlü işlemin iptali istemiyle açılan davayı; … kredi borçlularından olan sözü edilen şirketin, 1987, 1988, 1989 ve 1990 yıllarına ait belgelerini üç yıl içinde Maden Dairesi Başkanlığına vermemesi üzerine oluşturulan işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı kararının; 3213 sayılı Yasanın 29.maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, belge noksanlıklarının Tamamlanmaması durumunda, önce teminatın irad kaydı işlemi uygulanmadan, doğrudan iznin iptali yoluna gidilmesinin yasaya aykırı olduğu öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : … Danıştay Savcısı … ‘nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe Usul ve Yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 11.5.1994 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Azlık Oyu : 3213 sayılı Maden Yasasının 29.maddesinde, maddede belirtilen, işletme çalışmalarına ilişkin belgelerin, her yıl mart ayı sonuna kadar ilgili Daireye verilmesi gerektiği, bunun iki kez yerine getirilmemesi durumunda işletme güvencesinin Madencilik Fonuna irad kaydedileceği, üç yıl içinde tüm noksanlıklar tamamlanmamış ise iznin iptal olunacağı kuralı yer almaktadır.
Anılan Yasanın gerekçesinin 12.maddesinde de, maden hakları için alınan güvencelerin, bazı durumlarda irad kaydedilmesi ile izinli alanda madencilik çalışmalarına ciddiyet kazandırmanın ve işlemlerin zamanında yapılmasını sağlamanın amaçlandığı, ayrıca, izinlerinin iptali yerine güvencelerin çeşitli etaplarda irad kaydedilmesinin madenciye güvence sağlıyacağı belirtilmiştir.
Maden Yasasının çeşitli maddelerinde yer alan güvencenin madencilik fonuna irad kaydedilmesi yolundaki kuralla,yasa koyucu, alanda hak sahibi olan kişileri yükümlülüklerini yerine getirmeleri için uyarmayı,bir anlamda bu yolla ceza uygulamayı amaçlamıştır.
Yasanın 29.maddesinde de, önce güvencenin irad kaydedilmesi,belgelerin buna karşın tamamlanmaması durumunda iznin iptali olmak üzere iki aşamalı işlem yapılması yolunda amir kural koyulmuştur.
Olayda, alandaki işletme izni sahibinin 1987 yılından başlayarak, madencilik çalışmalarına ilişkin belgelerinin, bazı yıllar için bir kısmını, bazı yıllarda da tamamını vermediği çekişmesizdir.
Böyle bir durumda, önce güvencenin irad kaydedilerek, ilgilinin noksanlıklarını tamamlaması için uyarılması,buna karşın gerekli belgelerin yine verilmemesin durumunda iznin iptal edilmesi gerekirken,doğrudan işletme izninin iptal edilmesinde yasaya ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu nedenle dava konusu işlemin iptali gerekirken davanın reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.