Danıştay Kararı 8. Daire 1993/1701 E. 1994/225 K. 25.01.1994 T.

8. Daire         1993/1701 E.  ,  1994/225 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 1993/1701
Karar No: 1994/225

Temyiz İsteminde Bulunan : …
Karşı Taraf : Adalet Bakanlığı
İstemin Özeti : Avukat olan davacının vekil sıfatıyla açtığı bir davada; dava dilekçesinin içeriğinde kendisine hakaret edildiği savıyla ilgilisinin şikayeti üzerine davacı hakkında kovuşturma yapılması yolunda 1136 sayılı Yasanın 58/1.maddesi uyarınca verilen 30.7.1990 günlü Adalet Bakanlığı izninin iptali istemiyle açılan davayı, dava konusu kovuşturma izninin ceza soruşturmasını ilgilendirdiği, İdari işlem niteliğinde olmadığından İdari davaya konu edilemiyeceği gerekçesiyle 2577 sayılı Yasanın 15.maddesinin 1/b fıkrasına dayanılarak reddeden …İdare Mahkemesinin … gün ve …sayılı kararının; dava konusu Adalet Bakanlığı izninin İdari bir işlem olduğu öne sürülerek 2577 sayılı Yasanın 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Danıştay Savcısı …’nınDüşüncesi : Avukat olan davacı hakkında soruşturma yapılmasına izin verilmesine ilişkin Bakanlık işlemine karşı açılan davayı, işlemin ceza yargılamasının bütünlüğü içinde yer alması nedeniyle idari işlem niteliğini içermediği gerekçesiyle reddeden … İdare Mahkemesi kararınıntemyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
1136 sayılı Yasanın 58.maddesi uyarınca Adalet Bakanlığınca verilen kovuşturma izinleri idari yargı denetimine tabi idari işlemlerdir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile anılan mahkeme kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Dava; 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 58.maddesi uyarınca Cumhuriyet Savcısı tarafından kovuşturma yapılmak üzere davacı hakkında verilen 30.7.1990 günlü Adalet Bakanlığı izninin iptali istemiyle açılmış, …İdare Mahkemesi, dava konusunun İdari işlem niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Anayasanın 125.maddesi ile idarenin her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi tutulmuştur.
Öte yandan 2577 sayılı Yasanın 2.maddesinde idarenin İdari işlem ve eylemlerinin Yargı denetimine tabi olduğu belirtildikten sonra, idarenin yargı denetimi dışında tutulmuş işlemlerinin neler olduğu aynı maddenin 2.fıkrasında sayılarak yargı denetiminin sınırı gösterilmiştir.
Maddede İdari Yargı Yetkisi idari eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğu denetimi ile sınırlandırılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Yasasının 58.maddesinde de avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı takipleri aynı yasanın 58.maddesine göre Adalet Bakanının vereceği izne bağlanmıştur.
Bu iznin verilmesi ile ilgilisi hakkında kovuşturma yapılabilmekte, verilmemesi durumunda ise kovuşturma yapılamamakta ve kamu davası açılamamaktadır.Bu konuda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur.
Sözkonusu idare izninin verilmesi veya verilmemesinin hukuka uygun olup olmadığının yargı denetimi dışında tutulması mümkün değildir.Bunun yargıda denetlenmesinin yerindelik denetimi olmadığı açık olup, 1136 sayılı Yasanın 58.maddesi uyarınca oluşturulan Adalet Bakanlığının ilgilisi hakkında kovuşturma yapılması veya yapılmaması yolundaki işlemlerinin, İdarenin takdir hakkını kullandığı, kesin ve yürütülmesi zorunlu İdari işlemlerden olduğunun kabulü gerekir.
Bu nedenlerle olayda avukat olan davacı hakkında kovuşturma yapılmak üzere Adalet Bakanınca verilen ve dava konusu edilen izin, idarenin takdir yetkisi içinde, hukuksal sonuç doğuran, İdari yargı denetimine tabi, kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem niteliğinde olduğundan işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünüşle verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle …İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 25.1.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.