Danıştay Kararı 8. Daire 1991/1201 E. 1992/929 K. 15.05.1992 T.

8. Daire         1991/1201 E.  ,  1992/929 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1992
Karar No : 929
Esas Yılı : 1991
Esas No : 1201
Karar Tarihi : 15/05/992

ÜNİVERSİTEDEKİ GÖREV DIŞINDA EŞİ ADINA AÇILMIŞ İŞYERİNDE SERBEST MESLEK ÇALIŞMASI YAPMA EYLEMİNİN ÖĞRETİM MESLEĞİNDEN ÇIKARILMAYI DEĞİL, KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASIYLA CEZALANDIRILMAYI GEREKTİRDİĞİ HK.

Uyuşmazlık, … Üniversitesi … Mühendislik Fakültesi Öğretim üyesi olan davacının, Üniversite Öğretim mesleğinden çıkartılmasına ilişkindir.

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 33/ç maddesinde, üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasının Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verileceği belirtilmiş, 3.maddesinin 31.12.1987 günlü ve 19681 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelikle değişen son fıkrasında, Yüksek Disiplin Kurulunun, Yükseköğretim Yürütme Kurulu anlamında olduğu kuralına yer verilmiştir. Yükseköğretim Kurulu Teşkilatı ve Çalışma Usulleri Yönetmeliği nin 7.maddesinde de, Yürütme Kurulunun 9 kişiden oluşacağı öngörülmüştür.

Belirtilen Yönetmelik kuralları uyarınca, dava konusu disiplin kararının 9 kişiden oluşan Disiplin Kurulunca verilmiş olması nedeniyle, davacının kurulun noksan üyeyle karar verdiği yolundaki savında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Yönetmeliğin ilgili kurallarına uygun süre ve şekilde soruşturma yapıldığı ve usulüne uygun bildirimlerle savunmasının alındığı dosyadaki belgelerden anlaşılmakla, davacının buna ilişkin savları da yerinde görülmemiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Yasasının 36.maddesinde, üniversitede devamlı statüde görev yapan profesör ve doçentlerin, özel yasalarında belirlenen görevler ve telif hakları dışında, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz resmi veya özel başkaca herhangi bir iş göremiyecekleri, ek görev çıkamayacakları serbest meslek çalışması yapamayacakları kurala bağlanmıştır.

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 9/h maddesinde, ticaret yapmak veya kısmi statüde bulunanları 2547 sayılı Yasının tanıdığı olanaklar dışında Devlet Memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici çalışmalarda bulunmak, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılacak eylemler arasında sayılmış, Yönetmeliğin 12.11.1986 gün ve 19279 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Yönetmelikle değişik 10/m maddesinde de, 2547 sayılı Yasa veya diğer yasalarda çalışmalarına izin verilenler veya görevlendirilenler dışında yükseköğretim kurumlarından başka yerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel iş gören, ek görev alanı veya serbest meslek çalışması yapanların üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma ceza ile cezalandırılacakları belirtilmiştir.

Dosya içeriğine göre, davacının eşinin üzerine kayıtlı olan işyerinde,baca filtresi yapıldığı, davacının bu işyerinde düzenlediği basın toplantısı ile bu sistemin tanıtımını yaptığı, fakültedeki çalışma saatleri dışında ve tatil günlerinde atölyeye gelerek çalışmaları yönettiği, Belediye Başkanlığı binası ile bir kısım özel bina ve işyerlerine bu filtreden taktığı, pazarlanması konusunda bazı kişilerle görüşmeler de bulunduğu soruşturmacı tarafından alınan tanık anlatımları ve gazete küpürleri ile belirlenmiştir.

Davacı bu işyerinin eşine ait olduğunu, resmi görevi dışında bu işyerinde herhangi bir çalışması olmadığı savını ileri sürmekte isede; dosyadaki tanık anlatımları ve diğer belgeler karşısında, eşi üzerine kayıtlı olan bu işyerini gerçekte kendisinin çalıştırdığı ve yönettiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının tam gün Yasasına bağlı olarak çalışmasına karşın Yasa ve Yönetmelikle getirilen yasaklamaya uymayarak üniversitedeki resmi görevi dışında çalışmalar yapması nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılması doğrudur. Ancak uygulanacak ceza açısından, bu çalışmanın niteliğinin belilrlenmesi gerekir.
Türk Ticaret Yasasının, 11.maddesinde ticarethane, fabrika veya ticari şekilde işletilen kuruluşların ticari işletme sayıldığı tanımına yer verilmiş, ayrıca her çeşit yapım işi ile uğraşmak üzere kurulan kuruluşların da ticarethane sayılacakları 12.maddesinde belirtilmiştir.

Anılan yasa, bir ticari işletmeyi kendi adına işleten gerçek kişilerin ticari çalışma yaptığını kabul etmektedir.
Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Yasasının 65.maddesinde ise, serbest meslek çalışmasının sermayeden çok kişisel çalışmayı, ilmi veya mesleki bilgiye veya uzmanlığa dayanan ve ticari nitelikte olmayan işlerin kişisel sorumluluk altında kendi adına ve hesabına yapılması olduğu belirtilmiştir.

Yasalardaki bu tanımlamalar ve belirlemeler ışığında, davacının resmi görevi dışında yaptığı çalışmanın ticari çalışma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.

İlgili yönetmelikte, ticaret yapmak eylemi, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılacak eylemler arasında sayılmış olup,davacının da eylemine uyan bu ceza ile cezalandırılması gerekirken eylemin, Yönetmeliğin 11/m maddesi çerçevesinde değerlendirilerek, üniversite öğretim mesleğinden çıkarılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle dava konusu işlemin iptaline karar verildi.