8. Daire 1989/705 E. , 1990/649 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 649
Esas Yılı : 1989
Esas No : 705
Karar Tarihi : 04/06/990
DAVACIYA 3213 SAYILI YASA UYARINCA VERİLEN MADEN ARAMA İZİN ALANI İÇİNDE KALAN YERDE BİR BAŞKA KİŞİYE 3382 SAYILI YASA İLE MADEN YASASI KAPSAMINDAN ÇIKARILAN KALKER (MERMER) İÇİN TAŞAOCAKLARI TÜZÜĞÜNE GÖRE TAŞ OCAĞI İŞLETME İZNİ VERİLEMEYECEĞİ HK.
Davacının, maden arama izin alanı içindeki bir bölümün bir başka kişiey taşocağı işletme amacıyla verilmesine ilişkin işlemi; dava dosyasının incelenmesinden, davacıya mermer arama izni verildiği, Valilikçe, bundan 9 ay sonra aynı yörede davacıya verilen mermer arama izin alanı na 1750 metre uzaklıkta bir başka alanınkoordinatları verilerek, bu alanın boş olup olmadığının Maden Dairesi Başkanlığından sorulduğu, boş olduğu yanıtı alındıktan sonra, sorulan alan için değil, davacının mermer arama izin alanı içinde kalan bir alana başka bir kişi için taş ocağı işletme izni verildiğinin anlaşıldığı, bu alanda davacının 3213 sayılı Yasaya göre kazanılmış hakkı bulunduğundan, ocağın işletilmek üzere bir başka kişiye verilmesinde yasa kurallarına uyarlık bulunmadı ğı gerekçesiyle iptal eden İdare Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası nın 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır. İdare Mahkemesi kararının dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından, temyiz iste minin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi.
AZLIK OYU:
3213 sayılı Maden Kanununun 2.maddesinin değiştirilmesi ve Geçici 4. maddesinin yürürlükten kaldırılması ve bu kanuna bir geçici madde eklenmesi hakkındaki 25.6.1987 gününde yürürlüğe giren 3382 sayılı yasanın 3.maddesiyle eklenen geçici 8.maddede, 3213 sayılı yasanın yayımı gününden bu yasanın yürürlük tarihine kadar Taşocakları Nizamnamesine göre aldıkları taşocağı işletme ruhsatlarını Maden Kanunu kapsamına intibak ettirenlerin müktesep hak olarak Maden Kanunu kapsamında kalabilecekleri; 3213 sayılı Kanun kapsamından çıkmak isteyenlerin ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca Maden sicilinden silinmek üzere başvurmalarının gerekli olduğu; sicilden silinen hakların, Taşocakları nizamnamesine göre işleme tabi tutularak yürütüleceği, hükme bağlanmış tır. Böylece bir yasayla Maden Kanunu kapsamına alınıp intibakı yapılan, zo runlu olarak işletme ruhsatına bağlanan ve sonradan yürürlüğe giren di ğer bir yasayla yasa kapsamından çıkarılan bir madde için kazanılmış hakkın korunması yasa hükmüyle sağlanmış bulunmaktadır.
Diğer taraftan; yürürlükteki maden yasasına göre alınan bir “işletme ruhsatının ruhsata konu olan maddenin sonradan yürürlüğe konulan ikinci bir kanunla maden yasası kapsamından çıkarılması halinde de kazanıl mış hakkın öncelikle korunduğu ve maden yasasına göre verilen “işletme ruhsatının” geçerliliğinden devam ettiğinin kabulü gerekeceği kuşkusuz dur.
Ancak, olaydaki gibi, 3213 ve 3382 sayılı yasaların yürürlüğü günlerin de bu yasalara göre “Arama ruhsatı” aşamasında bulunan sahalardaki madenler için aynı ilkenin uygulanabileceğini söylemeye, düşüncemizde, olanak yoktur. 3382 sayılı yasayla Maden Yasası kapsamından çıkarılmış bulunan bir madde, örneğin kalker (mermer) artık Taşocakları Tüzüğü hü kümlerine göre işlem görecektir. Aksi düşünce arama ruhsatı ile (işletme ruhsatı değil) Taşocağı işletilmesi fiil sonucunu doğuracaktır ki, bunun kabulüne yine kanımızca olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle bu görüş doğrultusunda incelenerek yeni bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozularak dosyanın ilgili yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiğinden aksine oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.