Danıştay Kararı 8. Daire 1989/1147 E. 1989/1147 K. 28.12.1989 T.

8. Daire         1989/1147 E.  ,  1989/1147 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 1147
Esas Yılı : 1989
Esas No : 1147
Karar Tarihi : 28/12/989

KİRALAMA İŞİNDE DEVLET İHALE YASASINA UYULMAMIŞ OLMASI VE YETKİLİ ORGANDAN KARAR ALINMAMASI NEDENİYLE DOĞAN UYUŞMAZLIĞIN GÖRÜM VE ÇÖZÜM YERİ İDARE MAHKEMELERİDİR.

Belediyesinden kiralanmış olan dükkanın kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin Belediye Encümeni kararının iptali isteği ile açılan davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istemidir.
6570 sayılı taşınmaz kiraları hakkındaki yasanın uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünde adli yargı yerlerinin görevli ve yetkili olduğu tartışmasızdır. Olayda ise uyuşmazlık bu yasaya göre yapılmış kira sözleşmesinin uygulanmasından değil, kiralamada Devlet İhale Yasasına uyulmaması ve yetkili organdan karar alınarak proje değişikliği yapılmadan kalorifer dairesinin bir bölümünün dükkana dönüştürüldüğü gerekçesiyle sözleşmenin Belediye Encümenince iptalinden doğmaktadır ki, bu işleminde idari olduğu açıktır. Bu durumda idari işlemlere ilişkin davaların görüm ve çözümünün idare mahkemelerine ait olduğu gözetilmeden, uyuşmazlığın görüm ve çözümüne adli yargı yerlerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
AZLIK OYU:
Davacıya kiraya verilmiş olan dükkana ait sözleşmenin belediye encümenince iptal edilmesi yolundaki işlemin iptali isteği ile açılan davada konunun adli yargı yerlerinin görevine girdiği gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Belediye Encümenlerinin kararlarının bir kısım kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte olduğu halde, bir kısım bu niteliği taşımayan ve belediyenin iç birimlerine belli konuda yetki ve emir veren niteliktedir. Bunlardan ilk bölümde yer alan kararlar belediyece kamu gücü kullanılarak yerine getirilecek bir konuda ise, İdari bir işlemden sözedilebilir. İşin niteliğinin bir önemi de yoktur. Önemli olan bu idari işlem veya eylem sonunda kamuya ait bir işin yasalara uygun veya uygun olmadan yapılmasıdır. Bu nitelikteki işlem ve eylemlerde idari dava konusu edilebilirler.
Diğer yandan, encümenlerce alınan kararlar belediyece doğrudan kamu gücü kullanılarak değilde, başka kamu güçlerini kullanarak gerçekleştirilebilecek işlere ilişkin ise, bu takdirde, ortada kesin ve yürütül mesi zorunlu bir işlem bulunmadığı, bu kararların belediye birimlerine içerir niteliğinde oldukları açıktır. Bu nitelikteki kararlar ise ne idari yargıda ne de adli yargı yerlerinde dava konusu edilemezler.
Olayda da encümen tarafından sözleşmenin iptali yolunda alınmış olan karar ikinci nitelikte olup, belediye ilgili birimlerine, bu dükkanın boşaltılmasıyla ilgili işlemleri yapmak üzere yetki verilmesi amacını taşıdığından ortada idari yargıda dava konusu edilebilecek nitelikte bir idari işlem bulunmamaktadır.
Bu gerekçe ile kararın bozulması ve davanın reddi gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.