Danıştay Kararı 8. Daire 1988/835 E. 1990/41 K. 15.01.1990 T.

8. Daire         1988/835 E.  ,  1990/41 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1990
Karar No : 41
Esas Yılı : 1988
Esas No : 835
Karar Tarihi : 15/01/990

ÖN İŞLETME İZNİ VERME KOŞULU OLARAK ALANDA İŞLETİLEBİLİR ORANDA OLMASADA, MADEN CEVHERİNİN BELLİ BİR ÖLÇÜDE DE OLSA VARLIĞININ BELGELENDİRİLMESİ GEREKECEĞİ HK.

11.12.1980 günü, … ili, … ilçesi, … köyünün … yöresinde kurşun madeni aramak isteyen davacıya 6309 sayılı Maden Yasa sının 29.maddesi uyarınca 9.6.1983 gün ve … sayılı Arama izni 5.11.1983 gününden başlıyarak iki yıl için verilmiştir. 22.11.1985 gün lü dilekçesiyle de Çinko madeni arama izinli alanın, 3213 sayılı Maden Yasasına uyarlanmasının yapılmasını ve ön işletme izni verilmesini istemiştir. Ön işletme izni projesinden Maden alanının sınırlarını belirlediği kısmında ayrıca kömür madeni bulunduğunu belirterek, kömür madeninde ön işletme iznine eklenmesi için 29.1.1966 günü Bakanlığa başvurmuştur.
24.9.1986 günü yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, alanda gösterilen yerde belli bir kurşun madeni damarı ve kurşun mineralizasyonu gözlenmediği, alınan örmekte işletilmesi olanaksız ölçüde %0.3 oranında kurşun madeni bulunduğu belirtildiğinden, çökük nedeniyle asıl kurşun madeni ocağının gösterilmediği itirazı sonucu etkili bu lunmayarak maden alanında sadece kurşun madenin aramalarına devam edebileceği, bu aşmada birinci maden ortada bulunmadığından ön işletme iznine ikinci maden olan kömür madeninin eklenemiyeceği davacıya bildirilmiştir.
Uyuşmazlıkta, bu işlemi 3213 sayılı yasanın geçici 2.maddesi uyarınca davacıya çinko için ön işletme izni verildiğinden, alanda çinko madenin varlığı idarece araştırılmaksızın davacının beyanına ve verdiği ön işletme projesindeki verilere dayanılarak ikinci madenin bu izne eklen mesi gerektiği gerekçesi ile iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. 3213 sayılı Maden Yasasının geçici 2.maddesinde, yürürlükten kalkan 6309 sayılı yasaya göre doğan bazı hakların, bu yasa nasıl ve hangi kurallara bağlı olarak sürdürüleceği düzenlenmektedir.
Anılan maddenin 1.fıkrasında bu yasanın yürürlüğe girmesinden önce 6309 sayılı Maden Yasası uyarınca verilmiş hakların kaldıkları yerden sadece o maden için devam edeceği, 5.fıkrasında da izin sahibinin maden alanında bulduğu ve bunu çalışma raporları ile kanıtladığı başka madenler varsa, başkalarının öncelik haklarına dokunmamak koşulu ile bu madenlerin ön işletme veya işletme izni kapsamına alınacağı belirtilmektedir.
Bu durumda, 6309 sayılı Maden Yasasının yürürlük süresi içinde belli bir maden için maden arama izni alınan alanda hak sahibince diğer madenlerin bulunması durumunda, ilk maden için verilen ön işletme iznine diğer madenlerin eklenebilmesi, ilk maden hakkının 3213 sayılı yasa kurallarına uygun bir biçimde sürdürülmesine bağlı olduğu açıktır.
3213 sayılı yasanın 19.maddesinde de maden arama çalışmalarının olumlu gelişme gösterdiğini, çalışmaların bir süre daha sürdürülmesi durumunda daha büyük işletme olanaklarının doğabileceğini bildiren ve bu konuda ön işletme projesi veren arama izni sahibine ön işletme izni verileceği kuralı yeralmaktadır. Yani alanda işletilebilir durumda olmasa da cevherin belli ölçüde varlığı ön işletme izninin verilebilme koşuludur. Başka, bir anlatımla madde de ön işletme izni verme koşulu olarak alan da işletilebilir oranda olmasa da, maden cevherinin belli bir ölçüde olsa varlığının belgelendirilmesi aranılmaktadır.
Olayda, yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, alanda ve gösterilen ocakta, kurşun madeni damarı ve mineralizasyonu bulunmadığı ve alınan örnekte işletilmesi olanaksız ölçüde %0.3 oranında kurşun madeni saptandığı belirtildiğinden bu maden için ön işletme izni verilebilme koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda alanda sadece kurşun madeni aramlarına izin verilerek, ön işletme iznine kömür madeninin eklenmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49/2. maddesi uyarınca dosyada işin esası hakkında karar vermeye yeterli belge ve bilgi bulunduğundan davanın reddine karar verildi.