Danıştay Kararı 8. Daire 1988/670 E. 1988/613 K. 28.09.1988 T.

8. Daire         1988/670 E.  ,  1988/613 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1988
Karar No : 613
Esas Yılı : 1988
Esas No : 670
Karar Tarihi : 28/09/988

BELEDİYE BAŞKANI İKEN MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞI İÇİN GÖREVİNDEN ÇEKİLEN ANCAK ÖNSEÇİMDE MİLLETVEKİLİ ADAYI SEÇILMEYEN DAVACININ GÖREVİNE DÖNEMİYECEĞİ YOLUNDAKİ BAKANLIK ADINA YAPILAN KAYMAKAMLIK İŞLEMİNDE YETKİ YÖNÜNDEN BİR SAKATLIK BULUNMADIĞI VE SEÇİMLERE KATILMAK ÜZERE, GÖREVİN DEN ÇEKİLMİŞ OLAN BELEDİYE BAŞKANININ YENİDEN GÖREVİNE GELEBİLMESİ İÇİN, YAPILACAK SEÇİMİ KAZANMASI GEREKTİĞİ HK.

Belediye Başkanı iken Milletvekili seçimine katılmak amacıyla görevinden çekilen ancak milletvekili adayı seçilmeyen davacının yeniden göre vine dönme yolundaki başvurusunun reddine ilişkin Kaymakamlık işlemini yetki yönünden iptal eden İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Yasasının 18.maddesinde “Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, Yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve subaylar ile astsubaylar genel ve ara seçimlerin başlangıcından bir ay önce seçimin yenilenmesine karar verilmesi halinde yenileme kararının ilanından başlayarak, yedi gün içinde görevlerinden ayrılma isteğinde bulunmadıkça adaylıklarını koyamazlar ve aday gösterilemezler.” Denilmiş olup, 3403 sayılı Seçimlerle ilgili Bazı yasalarda Değişiklik Yapılması ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin XVIII.Dönem Milletvekili Genel Seçimi Hakkındaki Yasanın 11.maddesinde de “Subaylar, Astsubaylar, Hakimler ve Savcılar ile yüksek yargı organları mensupları hariç olmak
üzere; XVIII.dönem milletvekili genel seçiminde milletvekili adayı olan Devlet Memurları ve diğer kamu görevlileri, seçimi kaybetmeleri halinde, Yüksek Seçim Kurulunca seçim sonuçlarının ilanını takiben bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.” kuralı yer
almıştır. Dosyadaki belgelerin incelenmesinden, milletvekili adaylığı için Kaymakamlığın verdiği dilekçe ile görevinden çekilen davacının ön seçimde milletvekili adayı olmayışı nedeniyle, Kaymakamlığa başvurarak yeniden görevine dönmek istediği, dilekçenin gönderildiği Valilikçe; seçimlere katılmak üzere görevinden çekilen Belediye başkanları ve diğer seçimle gelen görevlilerin, seçilmedikleri takdirde eski görevlerine dönemeyecekleri yolundaki Bakanlık görüşünün gönderilemesi üzerine davacıya, belediye başkanlığı görevine dönemiyeceği yolundaki dava konusu bildirimin yapıldığı, açılan dava sonucunda işlemi iptal eden idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasının istendiği anlaşılmıştır. Seçimle gelen organların, seçim kurullarınca, seçimi kazandıklarına
ilişkin olarak verilen belgeye göre göreve başladıkları açıktır. Bir yasa gereği olarak dahi görevinden çekilmiş olan belediye başkanını ise hangi makamın görevine döndüreceği yolunda yasalarımızda bir kural bulunmadığı, 3403 sayılı yasada göreve dönebilecekleri belirtilen görevlilerin ise atama ile göreve başlayan kamu görevlilerine ilişkin ol
duğu kuşkusuzdur.
Olayda Kaymakamlık, davacının göreve dönme istemine ilişkin dilekçesini Valiliğe göndermiş, ancak, Valilikte, seçimlerden kısa bir süre önce İçişleri Bakanlığınca illere gönderildiği anlaşılan ve görevlerinden seçimlere katılmak üzere çekilen belediye başkanı ve belirtilen diğer kişilerin, eski görevlerine dönemeyecekleri yolunda, Bakanlık Başhukuk müşavirliğinden alınmış görüş karşısında davacının göreve dönme olanağı bulunmaması, ve Bakanlığın da bu konuda görüşünü önceden belirtmiş olması nedeniyle davacının isteminin Bakanlığa ulaştırılmadan geri çevrildiği ve Kaymakamlıkçada durumun kendisine bildirildiği saptanmıştır.
Davacının Göreve dönemeyeceği yolunda bakanlıkça alınmış bir karar yok ise de, Bakanlık genelgesiyle durumun önceden düzenlenerek illere bildirilmiş olması ve hiç bir yasada bu konuda vesayet makamı olarak İçişleri Bakanlığına yetki verilmemiş olması karşısında, davacının görevine dönemeyeceği yolundaki Bakanlık adına yapılan Kaymakamlık işleminde yetki yönünden bir sakatlık bulunmaması nedeniyle dava konusu işlemin yetki yönünden iptaline ilişkin idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. İşin esasına gelince, seçilmiş bir organın çekilme isteğinin tek taraflı irade açıklaması olduğu, gerek çekilme ve gerek bunun geri alınmak istenmesinde vesayet makamlarının bir yetkisi olmadığı, çekilme isteminde bulunulduğu anda, sonuç doğmuş ve görevden ayrılmış olduğu; bu durumun seçimle gelen organların görevlerinden çekilme veya yargı yolu ile uzaklaştırılabilecekleri yönündeki yasa kurallarının bir sonucu olduğu açıktır.
Bu durumda, herhangi bir nedenle görevinden çekilmiş olan belediye başkanının çekilme isteğinin kabulü veya reddi söz konusu olmadığından, mülki amirlerin de bu yönde bir yetki ve görevleri de bulunmadığı gibi görevinden çekilen belediye başkanının yeniden görevine gelebilmesi için, yapılacak seçimi kazanması gerekir. Bu nedenle seçimlere katılmak üzere, görevinden çekilmiş olan davacının yeniden görevine dönemeyeceği yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler işin esası hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden 2577 sayılı yasanın 49.maddesi uyarınca, işin esasının incelenmesine geçilerek, dava konusu işlemi iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verildi.

AZLIK OYU:
Seçime katılabilmek için 2839 sayılı Kanunun 18.maddesi uyarınca istifa etmek mecburiyetinde bulunan Belediye başkanlarının, seçimi kaybetmeleri halinde 3403 sayılı Kanunun 11.maddesinde görevine dönemiyecekleri belirtilenler arasında bulunmamaları sebebiyle bu maddeye göre görevlerine dönmeleri gerektiğinden işin esası bakımından çoğunluk kararına katılmıyoruz.