Danıştay Kararı 8. Daire 1986/147 E. 1986/492 K. 11.11.1986 T.

8. Daire         1986/147 E.  ,  1986/492 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 492
Esas Yılı : 1986
Esas No : 147
Karar Tarihi : 11/11/986

BARO LEVHASINA YENİDEN YAZILMA İSTEMİNİN KABULÜNE İLİŞKİN BARO YÖNETİM KURULU KARARININ ADALET BAKANLIĞINCA ONANMAMASI İŞLEMİNDE İSABETSİZLİK BULUNMADIĞI HK.

Baro levhasına yeniden yazılma isteminin kabulüne ilişkin Baro Yönetim Kurulu kararının Adalet Bakanlığınca onanması işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; “Davacının 24.1.1978-6.2.1979 tarihleri arasında stajını tamamlayıp, 8.3.1979 günlü … Yönetim Kurulu kararı ile baro levhasına avukat olarak yazıldığı ve bu kararın bakanlıkça onanarak kendisine ruhsatname verildiği, daha sonra isteği üzerine 3.12.1979 günlü … Barosu Yönetim Kurulu kararı ile adının baro levhasından silindiği, bu defa İzmir Barosu levhasına Avukat olarak yazılma isteği Baro Yönetim Kurulunca kabul edilmiş ise de adı geçenin mahkemeler nezdinde ve Avukat yanında staj yaparken cami imam hatibi olarak görev yaptığı ve bu görevinden 5.9.1983 tarihinde emekliye ayrıldığı saptandığından Bakanlıkça Baro Yönetim Kurulu kararının onaylanmadığının anlaşıldığı, bu durumda, Avukatlık stajının tamamını imam hatip olarak çalıştığı sırada yapan davacının 1136 sayılı kanunun 11.maddesi hükmüne uygun olarak staj yapmadığının açık olduğu, anılan yasanın 72/b maddesi hükmüne göre ise, yasaya uygun olarak staj yapmadığının sonradan tesbit edilmesi halinde avukatın adının levhadan silinmesi gereken bir şahsın yeniden levhaya yazılmasının mümkün bulunmadığı, davacı hernekadar kazanılmış hakkı olduğunu öne sürmekte ise de stajının geçersiz olması ve bu yasaya aykırılığın ilgiliye kazanılmış hak sağlamaması karşısında iddiasının dayanağı bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının; temyizen incelenerek bozulması istemidir.
30.1.1986 tarihinde yürürlüğe giren, 1136 sayılı Avukatlık Kanununda değişiklik yapılmasına dair 3256 sayılı kanunla eklenen geçici 1.maddenin (B) bendinin 2.fıkrasında yer alan “bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11.maddesi hükmü uyarınca avukatlık ve avukatlık stajı ile birleşmeyen diğer işlerde bulunulması” sebebine dayanılarak yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı kanunun 2.maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş bulunanlarla staj bitimi belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro levhasında yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro yönetim kurulu kararları, Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde, avukatlıkla birleşmeyen işlerden ayrılmış olmaları ve başkaca engellerinin bulunmaması kaydıyla baro levhasına yazılır kuralı uyarınca bu kanunun öngördüğü koşulları taşıdığı açık olan davacının baroya kaydının yapılması isteğinde bulunabileceği tartışmasızdır. Ancak Adalet Bakanlığının onaylamama kararının verildiği tarihte 1136 sayılı yasanın 72/b maddesinin uygulanması gerektiğinden İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren başka bir neden de bulunmadığından; temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar verildi.

AZLIK OYU:
1136 sayılı Avukatlık Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin, 30.1.1986 gününde yürürlüğe giren 3256 sayılı yasanın geçici 1.maddesinde; Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce avukatlık stajıyla birleşmeyen işlerde bulunulması sebebiyle yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı, baro levhasına yazılmalarına ilişkin yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanların başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve başkaca engelleri bulunmaması koşuluyla baro baro levhasına yazılacakları açık ve kesin olarak hüküm altına alınmıştır.
Bu durum karşısında, yerel yargı yerince verilen karardan sonra, temyiz aşamasında yürürlüğe giren ve uyuşmazlığı çözümleyici intikali hükümler getiren sözkonusu yasanın geçici 1.maddesi hükmü çerçevesinde yeniden inceleme yaparak yeni bir karar verilmek üzere temyiz olunan idare mahkemesi kararının bozulması ve dosyanın bu İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği görüşü ile aksine oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.