Danıştay Kararı 8. Daire 1985/726 E. 1986/420 K. 07.10.1986 T.

8. Daire         1985/726 E.  ,  1986/420 K.
Daire : SEKİZİNCİ DAİRE
Karar Yılı : 1986
Karar No : 420
Esas Yılı : 1985
Esas No : 726
Karar Tarihi : 07/10/986

BİR ERKEK ARKADAŞI İLE BİRLİKTE OKUL DIŞINDA DÖRT GÜN SÜRE KALAN KIZ ÖĞRENCİNİN BU EYLEMİNİN, ÖĞRENCİLİK AHLAKIYLA BAĞDAŞMAYAN BİR DAVRANIŞ OLARAK KABUL EDİLECEĞİ HK.

Kız Meslek Lisesi 10/c sınıfı öğrenci olan davacıya “okulundan bir yıl uzun süreli tasdikname ile uzaklaştırma ve Kız Meslek Lisesinde bir daha sınavlara girmeme” cezası verilmesine ilişkin üst disiplin kurulu kararının iptali istemiyle açılan davayı “24.1.1985 günü okul kapandıktan sonra erkek arkadaşı ile birlikte arkadaşının teyzasinin evine giden ve orada 5 gün kalan davacının kendi istek ve arzusuyla kaçtığı, gerek kendi ifadesinden gerekse babasının mahkemedeki ifadesinden anlaşıldığı, bu durum karşısında üstüne atılı disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunduğu anlaşılan ve hafifletilerek verilen disiplin cezasında isabetsizlik görülmediği” gerekçesiyle reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması istemidir.
Davacıya adı geçen disiplin cezasının verilmesine dayanak olan eylem, Ortaöğretim Disiplin Yönetmeliğinin 5 (E-ç) bendinde belirlenen “iffet sizliği sabit olmak” suçu kapsamına girmeyip, öğrencilik ahlakiyle bağdaşmayan bir davranış olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, davacının eylemine uygun olarak Disiplin Yönetmeliğinde belirlenen daha hafif bir ceza verilmesi gerekirken, ağır bir ceza olan “bir yıl uzun süreli tasdikname ile uzaklaştırma ve bir daha aynı okulda sınava girmeme” cezası verilmesinde isabet görülmediğinden, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, uyuşmazlığın hukuki niteliği ve dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler işin esası hakkında karar vermeye yeterli görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 2.fıkrası uyarınca işin esasının incelenmesine geçilerek dava konusu üst disiplin kurulu kararının iptaline karar verildi.

AZLIK OYU:
Dava, öğrenci, bir erkek arkadaşı ile birlikte okul dışında dört gün süre kalması nedeni ile okuldan bir yıl süre ile uzaklaştırıldığı gibi aynı okulda sınavlara girmesi de yasaklanarak eğitim sürgünlüğü ile de cezalandırılmaktadır. İşlediği varsayılan suçun öğrencilikle ilgili yoktur. Öğrenci okulda söz, yazı veyadavranışları ile herhangibir disiplin kuralını bozmadığı, gibi öğretmenlerine saygısızlık sayılacak veya eğitim engelliyecek nitelikte bir eylemi de görülmemiştir. Okul dışında bir erkek arkadaşı ile birlikte kalması hiçbir suç unsuru oluşturmayacak, eğitim ve öğretim düzenine karşı geliş biçimde değerlendirilemiyecek ve bu nedenle de okul idaresince disiplin kovuşturmasına konu edilemiyecek kişisel bir tutum ve davranıştır ki ancak öğrencinin kendisini ve yaşının on sekizden küçük olan olması halinde anne ve babasını ilgilendirir. Okul idaresinin, öğrencilerin okul dışı yaşamları ile ilgisi cezalandırıcı yönde değil; eğitici, yol gösterici, hatalarını düzeltici bir yaklaşım içinde olmalıdır. Toplumun ahlak değerlerine her uyumsuzluğun eğitim hakkını ortadan kaldırıcı biçimde cezalandırılması yasalara uygun düşmez. Dava konusu olay yukarda belirtildiği üzere öğrencinin ailesi ile işbirliği yapılarak düzeltilebilir yoksa yetişmekte olan kişiyi toplumun dışına iten cezalandırma nedeni yapılamaz. Ortada, okul idaresince cezalandırılabilecek bir disiplin suçu olmadığından işlemin iptali gerektiği oyu ile karara gerekçe yönünden karşıyım.