Danıştay Kararı 7. Daire 2023/315 E. 2023/1357 K. 09.03.2023 T.

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2023/315 E.  ,  2023/1357 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2023/315
Karar No : 2023/1357

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … İthalat ve İhracat Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuyla, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasındaki tecil-terkin şartlarına uyulmadığından bahisle 2009 yılının muhtelif dönemlerine ilişkin olarak re’sen tarh edilen özel tüketim vergileri ile verginin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Bozma kararı üzerine, akaryakıt ve petrokimya ile kimyasal işlemler alanında uzman üç kişiden oluşan bilirkişi heyeti tarafından, davacının 2009 yılında ürettiği ihtilaf konusu ürünlere ilişkin üretim reçeteleri ve üretim formüllerinde yer alan bilgilerden hareketle, katkı maddelerinin karışımı/birleşimi sonucunda baz yağının niteliğinin değişip değişmediği de göz önüne alınarak, belirlenen oranlar itibarıyla tüm bileşiğin yüzde kaçının petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlardan oluştuğunun ve mamûllere esas niteliğini verip vermediği hususunda yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda özetle; cezalı tarhiyatların dayanağı olan raporlarda üretim reçeteleri içerisindeki petrol türevli bitümenli mineral yağların içerisindeki baz yağ miktarının hesaplanması matematiksel işlem gibi yapılmışsa da, kimya alanında böyle bir hesaplamanın yapılamayacağı, mineral esaslı bir yağ içerisine ilave edilen katkı ve/veya kimyasal maddenin ürünün genel yapısı ve özelliğini değiştirebileceği; dolayısıyla, idare tarafından yapılan matematiksel hesaplamanın teknik olarak tamamen yanlış bir yöntem olduğu, bazı durumlarda petrol yağlarının yüzde olarak oranı yüksek olsa dahi, ürüne özellik veren ve esas teşkil edenin katkı maddeleri olduğu, petrolün farklı metotlarla işlenmesi sonucunda çok farklı kimyasal ürünlerin oluşabileceği, somut olayda da ihtilaf konusu ürünlere ilişkin üretim reçeteleri incelendiğinde, her ne kadar katkı maddeleri içerisinde petrol yağları bulunsa da, ürüne özellik veren unsurun içerisinde yer alan diğer katkı maddeleri olduğu, bu katkı maddelerinin ürünlerin fiziksel ve kimyasal yapılarını değiştirdiği belirtilerek, sonuç olarak ihtilaf konusu ürünlerin %70’den az petrol yağı içerdiği” şeklinde tespit ve değerlendirmelere yer verildiği, bu durumda, davacı tarafından imal edilen ürünlerle ilgili üretim reçeteleri ve üretim formülleri üzerinde yapılan araştırma neticesinde alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda belirtildiği üzere, ihtilaf konusu ürünlerin %70’den az petrol yağı içerdiği, bu haliyle, söz konusu ürünlerin 27.10 alt tarife pozisyonunda sınıflandırılabilmesinin mümkün olmadığı, bir başka ifadeyle, imal edilen bu ürünlerin beyan edilen tarife pozisyon numaralarının doğru olduğu sonucuna ulaşıldığından, anılan ürünlerin 27.10 alt tarife pozisyonunda sınıflandırılması gerektiğinden bahisle tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle davaya konu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen rapora dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.