Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2022/936 E. , 2022/5518 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/936
Karar No : 2022/5518
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrokimya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmayarak 2018 yılının Ekim ve Aralık aylarının (2.), Kasım ayının (1.) dönemlerine ilişkin tecil edilmesi gereken vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; davacının ihraç kayıtlı satışlarından doğan 2018 yılının Ekim ilâ Aralık dönemlerine ait özel tüketim vergisine ilişkin olarak 26/02/2019, 26/03/2019 ve 26/04/2019 tarihlerinde ilgili dönem faturaları, gümrük çıkış belgeleri, ithalat beyannamesi fotokopileri, gümrük vergisi tahsil alındısı, indirilecek katma değer vergisi listesi, ihraç kayıtlı satış fatura listesi ve internet alındısı, özel tüketim vergisi beyannamesi ve tahakkuk fişi eklenerek yapılan tecil taleplerinin, 2015 ilâ 2018 yılları hesap ve işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelemeye sevk edildiğinden bahisle reddi ve beyan edilen özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’na ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki mallara ilişkin olarak tecil-terkin uygulamasından yararlanılması için gerekli tüm belgelerin düzenlenerek idareye teslim edildiği, idarece bu ürünlerin üretilmediği, ihracatının gerçekleşmediği ve taahhütlerin yerine getirilmediği yönünde herhangi bir olumsuz tespit yapılmaksızın düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmayarak 2018 yılının Ekim ve Aralık aylarının (2.), Kasım ayının (1.) dönemlerine ilişkin tecil edilmesi gereken vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergisinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrasında, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen mallara ait özel tüketim vergisinin, mükelleflerce ihracatçılardan tahsil edilmemesi şartıyla, bu mükelleflerin talebi üzerine vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde tecil edilen verginin terkin olunacağı, ihracatın yukarıdaki şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde, tecil olunan verginin vade tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı ile birlikte tahsil olunacağı, ancak, ihraç edilmek şartıyla teslim edilen malların 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde, tecil edilen verginin, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanun’un 48. maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Kanun’un “Cebren tahsil ve şekilleri” başlıklı 54. maddesinde, ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının, tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı; 55. maddesinde, kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, (15) gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 37. maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödendiği ya da zaman aşımına uğradığı iddialarıyla, tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Anılan hükümlerden bir kamu alacağının ödeme emri ile tahsil edilebilmesinin ön koşulunun vadesinin geçmiş olmasına karşın ödenmemesi olduğu, bu halde borcun kesinleşeceği ve kesinleşmiş amme alacağının tahsili için düzenlenen ödeme emrine karşı da ancak böyle bir borcun olmadığı veya ödendiği ya da zamanaşımına uğradığı hallerinden birine dayanmak suretiyle dava açılabileceği anlaşılmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen hükümlerden, bir kamu alacağının ödeme emri ile tahsil edilebilmesinin ön koşulunun vadesinin geçmiş olmasına karşın ödenmemesi olduğu, bu halde borcun kesinleşeceği ve kesinleşmiş amme alacağının tahsili için gönderilen ödeme emrine karşı da ancak böyle bir borcun olmadığı veya ödendiği ya da zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek dava açılabileceği anlaşılmaktadır.
Olayda, 4760 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ihraç kaydıyla satılan mallarda tecil uygulamasından yararlanmak isteyen davacı adına, hesap ve işlemlerinin katma değer vergisi yönünden incelemeye sevk edildiğinden bahisle tecil edilmesi gereken vergi olarak beyan edilen özel tüketim vergilerin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emri düzenlenmişse de, söz konusu vergilerin, davacı yönünden vadesi belli olmadığı için, öncelikle, 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca bir aylık vade tayin edilmesi, bu sürede ödenmemesi halinde ödeme emriyle tahsili yoluna gidilmesi gerekirken, doğrudan ödeme emriyle takibinde hukuka uyarlık bulunmadığından yukarıda yazılı gerekçeyle ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle bölge idare mahkemesi kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup; temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyu ile Dairemiz kararının gerekçesine katılmıyoruz.